”AB'den ayrıcalık beklemiyoruz, ama ayrımcılık da istemiyoruz”
Baş müzakereci Egemen Bağış, Türkiye olarak AB'den ayrıcalık beklemediğimizi ancak ayrımcılık yapılmasını da istemediğimizi söyledi.
İZMİR - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye ve ABD'nin birbirleri için kritik ve elzem önemde olduğunu belirtti.
Bağış, İzmir'de, Türk Amerikan İş adamları Derneği (TABA) tarafından, Swiss Otel Grand Efes'te düzenlenen "Türk Amerikan İlişkilerinde Yeni Dönem" konulu konferansa katıldı.
Konferansta yaptığı konuşmada, bakanlık görevine atandıktan sonra ilk ziyaretini İzmir'e yapmasının özel bir anlamının bulunduğunu, bu kenti gelecekte birçok Avrupalıya göstermek istediğini söyleyen Bağış, İzmir'in belediyecilik konusunda hak ettiği noktaya ulaşabilmesi için AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Taha Aksoy'a destek verdiğini ifade etti.
Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerde 2002 öncesi dönemden bu yana önemli farklılıklar yaşandığını, o dönemde tüm komşularıyla kötü geçinen bir ülke konumundan, hiçbir komşusuyla sorunu olmayan bir ülke durumuna gelindiğini kaydeden Bağış, Yunanistan ile ulaşılan işbirliğinin önceden tahmin edilemeyecek seviyede bulunduğunu söyledi.
Bağış, Rusya'dan çarlık ve komünizm dönemleri de dahil olmak üzere hiçbir dönemde bir numaralı liderin Türkiye'ye gelmediğini, geçen dönemde Rusya Devlet Başkanı Putin'in iki kez Türkiye'yi ziyaret ettiğini, Bulgaristan'da soydaşların kurduğu partinin iktidar ortağı haline geldiğini, savaş sonrası yıkılan Irak'ın yeniden imarında Türklerin büyük roller üstlendiğini belirtti.
Türk dünyası ile önceki dönemlerde görülmeyen işbirliklerinin yapıldığını vurgulayan Bağış, ABD ile ilişkiler konusunda ise geçen dönemde ilk kez, iki ülkenin stratejik ortaklığını yazılı bir belgeyle somutlaştırdığını bildirdi.
"Türkiye çantada keklkik değil"
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin gözü kapalı bir ittifaka dayalı olmadığını, karşılıklı çıkarlar üzerinden yürüdüğünü belirten Egemen Bağış, Türkiye'nin "çantada keklik bir müttefik olmadığını" da vurduladı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, iki ülke ilişkilerinin Osmanlı dönemine kadar gittiğini, Washington şehrinin sembolü olan kulenin, Osmanlı sultanının verdiği destekle bitirildiğini ifade eden Bağış, şöyle konuştu:
"Bugün Washington'da tartışılan 20 tane konu varsa, Brüksel'de, Londra'da, Pekin'de olduğu gibi, Türkiye en az 15'inde aktör ülkelerden bir tanesidir. Türkiyesiz tartışılan bu konularda çözüm imkanı yoktur. Onun için Türkiye, ABD için kritik ve elzem bir ülkedir, ABD de Türkiye için.
Karşılıklı çıkarlarımız içinde birlikte yaklaştığımız birçok nokta vardır. NATO bunların başlıcasıdır. Türkiye'nin NATO üyeliğini tartışmaya açan birtakım çevreler olabilir. Ama Genelkurmay Başkanlığımızın geçen cuma günü yaptığı açıklamada dile getirdiği gibi, çok kritik bir ilişkidir ve Türkiye'nin en önemli ortaklıklarından bir tanesidir. Türkiye'nin NATO üyeliği kapsamında atmış olduğu çok önemli adımlar vardır. Türkiye'nin kendi bölgesinde bir güç olmasının arkasında demokratik, sosyal, hukuk devleti olmasının getirdiği NATO üyesi olma özelliği vardır. Bu özelliğimizi, zenginliğimizi hiçbir zaman kaybetmemiz gerekmektedir."
"Güneş Kıbrıs'ta iki farklı demokrasiye doğuyor"
Kıbrıs sorunu konusunda Türkiye'nin ABD'nin desteğini gördüğünü, Annan Planı'nın oylanması sonrası Ercan Havaalanı'na inen heyetin ABD kongre üyelerinden oluştuğunu, bu ziyaret sonrası diğer ülkelerden de ziyaretlerin başladığını ifade eden Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıbrıs'ta 6 ülke temsilcilik açmıştır. Hem doğuda hem batıda, Kıbrıs artık kabul görmeye başlamıştır. Kıbrıs'ta sabah güneş doğduğu zaman, iki ayrı devlet, iki ayrı cumhurbaşkanı, başbakan, meclis, hukuk ve altyapı sistemiyle her şeyiyle tıkır tıkır işleyen iki ayrı demokrasiye doğmaktadır. Bugün dünyada demokrasiyi yaygınlaştıracağız iddiasıyla ortaya çıkanların, Kıbrıs'ta bu kadar iyi işleyen demokrasiye sahip çıkmaları gerekir diye düşünüyorum."
PKK'nın Avurpa'da terör örgütü olarak kabulunde ABD etkin
PKK'yı ilk terör örgütü ilan eden ABD'nin, Avrupalı müttefiklerin bu konudaki bakışını değiştirme konusunda etkili role sahip olduğunu belirten Egemen Bağış, Türkiye-ABD arası ilişkilerde, 1 Mart tezkeresi sonrası ortaya çıkan yavaşlamanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dönemin ABD Başkanı Bush'a, Türkiye'deki tüm kesimlerin tek yumruk olduğu mesajını vermesiyle aşıldığını, o dönemde başlayan istihbarat paylaşımları sayesinde terörle mücadelede önemli mesafe katedildiğini söyledi.
Türkiye'nin son dönemde demokratikleşme konusunda önemli adımlar attığını, terörle mücadele konusunda sivillerle teröristleri titizlikle ayıran bir anlayış içinde bulunduğunu bildiren Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD de bu süreçte, Türkiye'nin demokratikleşmesini önemsiyor. Çünkü Türkiye gerçekten bir ilham kaynağıdır. İslam dünyası 1.5 milyar insanıyla Türkiye'deki gelişmeleri, AB sürecini yakından takip etmektedir. Türkiye 'örnektir, modeldir' demiyorum, bundan alınanlar olabiliyor, Türkiye ilham kaynağıdır. Bu milletin demokrasiyle olan tecrübesi 200 yılı aşmıştır. Bu süreç içinde yaptığımız hatalar da önemli kazanımlar da vardır. Bunlardan alması gerekenler kendi tarihleri, kültürleri ile özdeşleştirerek gerektiği kadarını zaten alırlar."
Türkiye'nin dünya için bir soru işareti veya bir tehdit olarak görülen Suriye, İran, Irak gibi ülkelerle Batı'nın iletişim kurmasında kilit bir ülke olduğunu ifade eden Bağış, bu ülkelerde sözü dinlenen bir ülke olmanın Türkiye'yi Batı'ya yakınlaştırdığını, AB karşısındaki konumunu güçlendirdiğini söyledi.
Türkiyesiz bir Avrupa'nın uluslararası sorunlarına çözüm bulma imkanının bulunmadığını, Türkiye'nin artık kendi gücünün farkına vardığını aktaran Devlet Bakanı Başmüzakereci Bağış, terörle mücadeleden enerji sorunlarına kadar pek çok konuda Avrupa'nın artık Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu anlamaya başladığını kaydetti.
Egemen Bağış, ABD'deki yeni yönetim ile iki ülke arasındaki ilişkilerin bundan önceki gibi stratejik olarak hızla ilerleyeceğine inandığını belirterek, "ufak tefek aynı düşünülmeyen konuların bulunduğunu, bunun tüm ilişkilerde olabildiğini", ancak ABD'nin Türkiye'nin taşıdığı potansiyelin farkında olduğunu ifade etti.
"Karamsar tablolara inanmıyorum "
Egemen Bağış, bir katılımcının, "Kıbrıs Rum Kesimi tanınmazsa 2009 sonunda AB ile müzakereler duracak mı?" şeklindeki sorusu üzerine, 17 Aralık zirvesi sonrası AB'nin bir karar çıkararak, Türkiye'nin Kıbrıs ile ilgili tutumunun 2009 sonunda değerlendirileceğini belirttiğini hatırlattı ve şöyle konuştu:
"Bu süreçte birtakım taahhütler var. Limanların açılması talebi var, ama bizim de Kıbrıs'a karşı uygulanan ambargoların kalkması talebimiz var. 2009'da yapılacak olan şey, olayın fotoğrafının çekileceği bir rapor hazırlanacaktır. Onlar kendi taahhütleri açısından ve bizim taahhütlerimiz açısından nereden nereye gelinmiş, ona bakılacaktır. 2009 sonuna gelindiği zaman bizim de birtakım çalışmalarımız olacak. Annan Planı ne oldu? Plan sonrası verilen taahhütlerin hangileri tutuldu? Hangileri tutulmadı? Biz ne yaptık? Onlar ne yaptı? Şu anda Sayın Talat ile Hristofyas, Ada'da 16. tur görüşmeyi gerçekleştiriyor. Bunların neticeleri neler olacak? 2009 sonunda bunların hepsi beraber değerlendirilecek."
Karamsar tablolara inanmadığını söyleyen Bağış, "Biz AB'den hiçbir zaman ayrıcalık, özel muamele istemedik, ama aynı zamanda ayrımcılık da istemedik. Biz bu oyunu kurallarına göre oynamak, her şekilde müzakerelerimizi bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Egemen Bağış, Avrupa'nın enerji konusunda büyük sorunlar yaşadığı ve Türkiye'nin yardımının istendiği bugünlerde, Kıbrıs Rum Kesimi'nin enerji faslının açılmasını engellemek istemesinin kabul edilemeyeceğini bildirdi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, bir katılımcının, bazı yabancı firmaların ürünlerine karşı yapılan boykotların yanlış olduğu konusundaki değerlendirmesi üzerine ise Türkiye'de bazen sapla samanın karıştırıldığını, yabancı sermayenin bu ülke için bir çıkış noktası, buna düşmanlığın ise çok yanlış olduğunu belirterek, "Bir yabancı firma gelip Türkiye'de yatırım yapmış, gerekli izinleri, ruhsatları almışsa, bundan eğer devlet millet olarak biz de hoşnutsak, bunu protesto etmenin pek mantığı yok" diye konuştu.
Toplantıya, İzmir Valisi Cahit Kıraç, Aydın Valisi Mustafa Malay ve AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Adayı Taha Aksoy da katıldı.