AB'den Venezuela açıklaması

AB, Venezuela'da 30 Temmuz'da yapılması planlanan tartışmalı kurucu meclis seçimleri öncesi, hükümetten güven artırıcı adımlar atmasını istedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Venezuela'da 30 Temmuz'da yapılacak kurucu meclis seçimleri öncesi ülkedeki şiddet olaylarına ilişkin bildiri yayımladı.

Ülkedeki siyasi gerginlik ve şiddetin artmasının neredeyse günlük yapılan gösterilerde çok fazla can kaybına neden olduğu kaydedilen bildiride, şiddete son vermenin zamanının çoktan geldiği belirtildi.

İnsan hakları ihlalleri, aşırı güç kullanımı, çok sayıda gözaltı ve sivillerin askeri mahkemeler tarafından yargılanmasına ilişkin haberlerin endişeye neden olduğu ifade edilen bildiride, "AB, Venezuela makamlarının anayasa ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermesini ve barışçıl gösteri hakkı da dahil olmak üzere temel hak ve özgürlükleri garanti altına almasını beklemektedir." ifadesi kullanıldı.

Kurucu Meclis toplanmasının ülkede tartışmalı bir konu olduğu, ülkenin daha fazla kutuplaşması ve çatışmaların artması riskleri bulunduğu vurgulanan metinde, "Hükümet 30 Temmuz'dan önce, gerginliğin giderilmesi ve müzakere edilmiş barışçıl bir çözüme yönelik çabaların yeniden başlatılması için daha iyi şartları teşvik etmeyi amaçlayan acil güven artırıcı önlemleri gündeme almalıdır." ifadesine yer verildi.

Venezuela'daki olaylar

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkeyi ekonomik ve siyasi krizden çıkaracak tek yolun anayasanın yeniden yazılması olduğunu belirterek 30 Temmuz'da özel meclis temsilcilerinin belirlenmesi için seçime gidileceğini açıklamıştı.

Venezuela'da Maduro hükümetine karşı nisan başından bu yana devam eden protestolarda 100'den fazla kişi yaşamını yitirmiş, bin 500 kişi yaralanmış, 500'den fazla protestocu ve hükümet karşıtı tutuklanmıştı.

Protestolar, Maduro liderliğindeki hükümetin kontrolünde bulunan Yüksek Mahkemenin 31 Mart'ta Ulusal Meclisin yetkilerini aldığını açıklamasıyla başlamıştı.

Maduro yönetimi, muhalefetin, aşırı sağcı radikaller ve suç çetelerinin iş birliği içinde şiddeti körüklediğini savunurken, muhalefet de ölümlerden orantısız güç kullanan güvenlik kuvvetlerini ve hükümet yanlısı milisleri sorumlu tutuyor.