ABD'yi sarsan kitap: Ateş ve Öfke: Trump Beyaz Sarayının İçinden
ABD Başkanı Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk yılını anlatan "Ateş ve Öfke: Trump Beyaz Sarayının İçinden" adlı kitap, ABD kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Kitapta Trump'ın zehirlenme korkusundan dolayı hazır hamburger yediği ve yatağında saatlerce televizyon izlediği gibi iddialar yer alıyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın görevdeki ilk yılını anlatan "Ateş ve Öfke: Trump Beyaz Sarayının İçinden" adlı kitap, dış politikadan Beyaz Saray ekibi arasındaki anlaşmazlıklara, kritik konulardaki karar alma süreçlerinden Trump'ın akıl sağlığına kadar pek çok konuda tartışmalara neden oldu.
ABD'de cuma günü piyasaya sunulan ve ilk birkaç saatte tamamen tükenen kitap, ülke gündeminin en tepesindeki yerini koruyor.
"Ateş ve Öfke: Trump Beyaz Sarayının İçinden" adlı kitabın yazarı Michael Wolff, Trump'a yakın görev yapmış veya halen görevde olan 200'e yakın isimle yaptığı görüşmelere dayandırdığı çalışmasında, "Trump'ın başkan olmayı gerçekten istemediğini ve seçilmeyi beklemediğini" iddia ediyor.
"Kazanacağına inanmıyordu"
Seçim kampanyasındaki süreçte Trump'ın kazanacağına inanmadığını savunan yazar, Trump'ın başdanışmanı Kellyanne Conway'in "Trump'ın kaybedeceğinden emin olduğunu" da savunuyor.
Trump'ın akli dengesinin başkanlık yapmaya uygun olmadığına ilişkin iddiaların da yer aldığı kitapta Trump, "dış politika konularına ilgisiz", "iç politik konularda takıntılı", "ne düşündüğünü son ana kadar ilgili kişilere söylemeyen", "televizyon izlemeye ve hamburger yemeye düşkün" bir başkan olarak betimleniyor.
Trump, kendini dahi olarak niteledi
Suriye'ye füze saldırısı
Kitapta dış politika ile ilgili bölümlerden birinde Trump'ın, eski başstratejisti Steve Bannon'ın itirazına rağmen Suriye rejimine ait Han Şeyhun Hava Üssü'ne füze saldırısı düzenlenmesine karar verdiği anlatılıyor.
"McMaster beni bunaltıyor"
Kitaba göre Trump, eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in görevinden ayrılmasının hemen ardından yeni danışmanın belirlenmesi için yapılan iki görüşmede de Herbert Raymond McMaster'ın "sıkıcı" biri olduğunu düşünüyor.
Aynı görüşmelerde Trump'ın, "McMaster beni bunaltıyor. Üniforması üzerinde olmadığı zaman bira satan biri gibi gözüküyor" yorumunu yaptığı da belirtiliyor.
Kushner-Muhammed bin Selman ilişkisi
Kitabın Suudi Arabistan'la ilgili bölümlerinde Wolff, yeni Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın, özellikle Trump'ın damadı Kushner ile ilk günden itibaren irtibat kurduğunu ve Selman'ın yakın zaman önce Suudi siyasetinde hızla öne çıkmasında Kushner'in dolaylı rolünün olduğunu savunuyor.
Kraliyet ailesinde bir anda iki numaraya yükselmesinde ABD'nin desteğini alan Selman'ın buna karşılık milyarlarca dolarlık silah alım anlaşmalarında ve İran karşıtı politikaların vurgulanmasında büyük rol oynadığı iddia ediliyor.
Trump'ın Ortadoğu'ya bakışı
Yazar, Trump'ın ve ekibinin Ortadoğu'daki asli önceliğinin "İran karşıtlığı" olduğunu ve bu karşıtlığı Suudi Arabistan üzerinden kurmanın en kolay ve pratik yol olduğunu düşündüğünü ifade ediyor.
Bu bölümde Trump'ın Ortadoğu'da İsrail, Suudi Arabistan, Mısır ve İran olmak üzere 4 ana oyuncu olduğunu düşündüğü ve ilk üçünün dördüncüsüne karşı birleşmesi ile İran'ın baskı altına alınabileceğine inandığı belirtiliyor.
Ayrıca Trump'ın, Suudi Arabistan ile Mısır'ın Filistin'i bir barış anlaşmasına ikna edebileceğini düşündüğü de kaydediliyor.
"Zehirlenme korkusu hamburger menülerine itti"
Trump'ın Beyaz Saray'a yerleştikten sonra odasına iki yeni TV eklettiği, zehirlenme korkusundan dolayı uzunca bir süredir hazır hamburger menülerini seçtiği, yatağında saatlerce televizyon izlediği gibi birçok kişisel alışkanlık ve rutinlerin de yer aldığı kitaptaki bilgilerin ne ölçüde doğru olduğu ise kamuoyunda halen tartışılıyor.
Trump, kitabın yazarı Wolff'un iddiaları ve paylaştığı anekdotlarla ilgili değerlendirmelerinde "kitabın uydurma iddialarla dolu olduğunu" savunmuştu.
Ayrıca kendisine yöneltilen "akıl sağlığı başkan olmaya elverişli değil" şeklindeki iddiaları reddeden Trump, ABD'nin en iyi okullarından birine gittiğini, çok başarılı bir öğrenci olduğunu, milyar dolarlık işletmeler kurduğunu, televizyon dünyasında başarılı olduğunu ve ilk denemesinde ülkeye başkan seçildiğini dile getirmişti.
Trump'ın avukatları ise Başkan'ın onurunu zedelemek de dahil birçok ihlalden dolayı yazar ve yayınevi aleyhine dava açabileceklerini açıklamıştı.
Trump'tan, hakkındaki kitabın yayımını durdurma girişimi