Almanya, yeniden Avrupa’nın hasta adamı mı oluyor?
Ekonomik sallantılar yaşayan Arjantin, Rusya ve Çin’den sonra Avrupa’nın devi tartışılmaya başlandı. IMF, “Almanya, 5 yıl ABD, Fransa ve İspanya’dan daha yavaş büyüyecek” derken; The Economist, 25 yıl sonra bir kez daha “Hasta adam" imasında bulundu.
Emre ERGÜL
1998’in dördüncü çeyreği…Euro Bölgesi ülkelerin gayrı safi yurtiçi hasılası yüzde 0.5 büyürken, Almanya’nın oranı yüzde 0.2 daraldı…Ülke teknik resesyonla tanışırken, İngiliz The Economist dergisi 3 Haziran 1999 tarihindeki kapak haberinde tarihe geçecek bir başlık kullandı: “Almanya, Avrupa’nın yeni hasta adamı…” Aynı dergi yaklaşık 25 yıl sonra geçtiğimiz hafta benzer bir kapakla çıktı: “Almanya, yeniden Avrupa’nın hasta adamı mı oluyor?” Avrupa’nın en büyük ekonomisi için “Büyüme liderinden hantal adama döndü” tanımını kullanan dergi, “Almanya, 2023’te ekonomisi daralan tek AB ülkesi olabilir” diye yazdı.
Global kuruluşların da Almanya öngörüleri pek farklı değil. Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre, önümüzdeki 5 yılda Amerika, Britanya, Fransa ve İspanya’dan daha yavaş bir büyüme gösterecek. Ülkede yapılan son anketlerde de her 5 kişiden 4’ünün “Almanya yaşamak için iyi bir yer değil” demesi de dikkatleri çekiyor. Rakamlar 1999’dakiler gibi olmasa da yine de bir verilere bakalım:
- Almanya'da işsizlik oranı yüzde 3.
-Alman sanayi sektörü, kendisinden sonra gelen ülkenin tam iki katı enerji kullanırken; bırakılan karbon ayak izi Fransa ve İtalya’dan kat be kat fazla.
-İkinci Dünya Savaşı sonrası ülkede yaşanan baby boom (doğum patlaması) düşünüldüğünde, önümüzdeki 5 yıl içinde 5 milyon Alman daha emekli olacak. O yüzden ülkede ciddi anlamda istihdam sıkıntısı çekmesi bekleniyor.
- Ülkedeki işverenlerin 5’te 2’si “Kalifiye eleman bulamıyorum” diye şikayet ediyor. Bu noktada Alman siyasetçilere çok iş düşüyor. Ancak The Economist’e göre “koalisyon hükümetleri ve ihtiyatlı bürokratların olduğu yerde sert ve ciddi adımların atılması zor.” Hatta dergi, Alman siyasetçileri “kendi kalelerine gol atmak”la suçluyor: “Almanya kendisini sabote etmekten zevk alıyor. Son olarak Rusya’ya uygulanan ambargo… Rus yakıtının ülkeye ithalini yasaklamak, pahalıya patladı.” Ülkedeki son durumu en iyi özetleyen ise Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) oldu:
"Zayıflık devam edecek"
“Resesyondaki Alman ekonomisinde henüz bir toparlanma yok. Ülke ekonomisindeki büyüme, üçüncü çeyrekte, yurtdışından gelen zayıf talep ve artan finansman maliyetleri nedeniyle muhtemelen yatay kalacak.” Bundesbank yayınladığı raporda şunları yazdı: “Öncü tahminler, Alman ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde sıfır büyüme kaydettiğine işaret etti. Yılın temmuz-eylül dönemi için görünüm çok daha iyi değil.
Almanya'nın ekonomik çıktısı muhtemelen üçüncü çeyrekte de büyük ölçüde değişmeden kalacak.” “Alman mallarına dış talep düşüş eğiliminde. Bu nedenle sanayi üretimi temmuz-eylül döneminde zayıf kalmaya devam edecek.
Almanya’nın en büyük ticaret ortağı Çin'in pandemi sonrası toparlanması ivme kaybetti. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) enflasyonu düşürmeye yönelik faiz artırımlarıyla artan borçlanma maliyetleri de Almanya’da yatırım ve inşaat sektörü üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek.
Fiyat baskıları çok yavaş hafiflemesi nedeniyle enflasyon uzun bir süre için ECB’nin yüzde 2 hedefinin üstünde kalabilecek.” Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), 25 Ağustos'ta yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü GSYH verilerini açıklayacak.