Almanya'da "Jamaika koalisyonu" için görüşmelere başlanamadı

Ülkede partiler, 10 gün önceki genel seçim sonucuna göre hükümeti kurmak için tek seçenek olan "Jamaika koalisyonunun" oluşturulması için görüşmelere hala geçemedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Almanya'da siyasi partiler, 10 gün önce yapılan genel seçimin sonucuna göre hükümetin kurulması için gereken "Jamaika koalisyonu" için görüşmelere hala başlayamadı.

Seçimde, 4 yıldır iktidardaki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokrat Partinin (SPD) ciddi oy kaybı yaşaması ve SPD'nin gelecek dönemde muhalefette yer alacağını açıklamasının ardından "büyük koalisyonun" kurulma ihtimali de şimdilik ortadan kalktı.

Meclisteki partilerin kazandığı sandalye sayısına bakıldığında, CDU/CSU'nun içinde olmadığı bir hükümet kurulamayacağından, yeni koalisyonda tek seçenek CDU/CSU-Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşillerin yer alacağı üçlü koalisyon olarak görülüyor.

Bu seçenek, söz konusu partilerin renklerinin (siyah-sarı-yeşil) Jamaika bayrağını çağrıştırmasından dolayı "Jamaika koalisyonu" olarak adlandırılıyor.

Partiler arasında görüş ayrılıkları var

Öte yandan partiler arasında resmi ön görüşmelere ise henüz başlanmadı.

Ülkede birçok kesim koalisyonun kurulmasının kolay olmayacağı yorumunu yaparken partilerin seçim programları ve taleplerinde önemli görüş ayrılıkları da dikkati çekiyor.

Seçimlere ortak programla giren Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile Bavyera'daki kardeşi konumunda olan Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) arasında bile müzakere edilmesi gereken konular bulunuyor.

Bavyera'da genel seçimde önemli oy kaybı yaşayan ve gelecek yıl bu eyalette yapılacak eyalet meclisi seçimlerinde hüsrana uğramak istemeyen CSU lideri Horst Seehofer'in nasıl bir tutum sergileyeceği merak ediliyor.

Bazı yorumcular, Seehofer'in yeni koalisyon kurma çalışmalarında Angela Merkel'i, FDP veya Yeşiller'in temsilcilerinden daha fazla zorlayacağını düşünüyor.

Görüşmeler yakında

CDU ve CSU liderlerinin 8 Ekim'de Berlin'de bir araya gelerek hemfikir olunmayan konularda müzakereler yapması bekleniyor.

Merkel, 15 Ekim'de Aşağı Saksonya eyaletindeki eyalet meclisi seçimlerinin ardından FDP ve Yeşiller ile resmen ön görüşmelere başlamayı hedefliyor.

Jamaika koalisyonu için ön görüşme yapılabileceğine ilişkin delegelerden onay alan Yeşiller ve FDP, ön görüşmelerin FDP-CDU/CSU, Yeşiller-CDU/CSU ve FDP-Yeşiller arasında ikili şeklinde yapılmasını istiyor.

Merkel'in bu teklife nasıl yanıt vereceği ise henüz bilinmiyor.

Görüşmelerde tüm partilerin seçim programlarındaki birçok pozisyon konusunda taviz vermesi gerekiyor.

Merkel'in eli zayıf

Seçimlerde yüzde 8,6 oy kaybeden Merkel-Seehofer ikilisi, bu görüşmelere elleri zayıf girecek.

Yüzde 10,7 oy alarak yeniden mecliste yer almaya hak kazanan FDP ve yüzde 8,9 ile beklentilerin üstünde oy oranı yakalayan Yeşiller ise eli güçlenmiş olarak masaya oturabilecek.

Zorlu ön görüşmelerde partilerin görüş ayrılığı yaşadığı sığınmacı ve göç politikasından Avrupa politikasına, vergilerin düşürülmesinden enerji konularına ve eğitim politikasına kadar birçok konu gündeme gelecek.

Sığınmacı ve göç politikası

Bu alanda ilk önce CDU ile CSU'nun ortak bir tutum sergilemeleri gerekiyor. CSU özellikle ülkeye alınacak sığınmacı sayısında üst sınırın belirlenmesini istiyor. CDU ise üst sınır konusunda bir sayının belirlenmesine karşı çıkıyor. Diğer taraftan Yeşiller, sığınmacıların aile birleşiminin kolaylaştırılmasından yana. Bu bağlamda anlaşma sağlanması gereken bir diğer nokta da Yeşiller ve FDP'nin istediği yeni bir göç yasasının yapılması.

Avrupa politikası

Avrupa'ya ilişkin özellikle FDP'nin ciddi talepleri bulunuyor. Yeni kabinede Maliye Bakanlığını isteyen FDP, Avrupa'da tasarruf politikasını sürdürmek ve Yunanistan gibi rekabet edebilir olmayan ülkelerin gelecekte "Avro Bölgesi"nden atılabilmesine imkan vermek için Avrupa sözleşmelerinde değişikliğe gitmek istiyor.

FPD, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un önerdiği Avro Bölgesi için ortak bütçenin oluşturmasını ise istemiyor. Yeşiller ve CDU bu konularda FDP ile görüş ayrılığı yaşıyor.

Vergi politikası

Koalisyon görüşmelerine katılacak partiler vergi konularında hemfikir değil. Yeşiller yıllık 100 bin avrodan fazla geliri olanların en yüksek vergi diliminden vergi ödemesi yönünde görüş bildirirken, FDP hem vergi oranlarının düşürülmesi hem de üst vergi dilimi sınırının aşağıya çekilmesini istiyor.

CDU ve Yeşiller, mali işlem vergisinden yanayken FDP buna karşı çıkıyor.

Partilerin görüş birliğinde olduğu konu ise iki Almanya'nın birleşmesinden sonra doğu eyaletlerin gelişmesi için getirilen dayanışma vergisinin kaldırılması.

Enerji politikası

Bu alanda tüm partilerin seçim programında yer alan vaatlerinden taviz vermeleri gerekiyor.

FDP ve CDU'nun ekonomi kanadı, Yenilenebilir Enerji Yasası'nın yürürlükten kalkmasını isterken, Yeşiller 2030'a kadar, ülkenin enerjisinin tümüyle yenilenebilir enerjiden sağlanması için hazırlık yapılmasını talep ediyor.

Eğitim politikası

Yeşiller ve FDP şimdiye kadar eyaletlerin tasarrufundaki eğitim konularında federal hükümetin daha fazla söz sahibi olması görüşünü savunurken, CDU ve özellikle CSU, eğitimin, eyaletlerin konusu olduğunu iddia ederek değişikliğe gidilmesini istemiyor.

Güvenlik politikası

Her 3 parti, artan terör tehdidi nedeniyle polis sayısının artırılması konusunda hemfikirken, CDU/CSU güvenlik kamerasıyla izlenen yerlerin artmasını, askerlerin de ülke içince görev yapmasını savunuyor.

Sağlık politikası

Yeşiller, iki sistemli sağlık sigortası yerine herkesin eşit şekilde hizmet alacağı "halk sağlık sigortası" çatısı altında tek sağlık sigortasının oluşturulmasını hedefliyor.

Çift başlı bir sistemden yana olan FDP ve CDU ise "halk sağlık sigortasına" karşı çıkıyor.

Dış politika

Partiler arasında dış politikada görülen en büyük görüş ayrılığını, NATO'nun hedeflediği gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 2'sinin savunma harcamaları için ayrılması oluşturuyor.

CDU/CSU hedefe uymak isterken, Yeşiller buna kesinlikle karşı çıkıyor. FDP ise dış, savunma ve kalkınma politikaları için birlikte GSYİH'nin yüzde 3'ünü "uluslararası güvenlik" kapsamında ayırmayı öneriyor.

Federal düzeyde ilk Jamaika koalisyonu olabilir

Bazı uzmanlara göre, görüş ayrılıklarına rağmen parti temsilcileri tavizler vererek Jamaika koalisyonunu kurabilir.

Partilerin anlaşması durumunda Almanya'da federal düzeyde ilk Jamaika koalisyonu kurulmuş olacak.

Federal Meclis Başkanlığına getirilmesi beklenen Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile yaptığı görüşmeden sonraki açıklamasında, Almanya'da yeni hükümetin kurulması için zamana ihtiyaç duyulduğunu belirterek "Ancak sonunda iyi ve Avrupa yanlısı bir hükümetin oluşacağından eminim." ifadelerini kullandı.

Yaklaşık 45 yıldan beri Federal Meclis Üyeliği yapan Schaeuble, bir gazeteye verdiği demeçte de "Sakin olunmasını öneriyorum. Bir yol bulunuyor. Ülkemizin sağlam bir hükümete ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.

Diğer senaryolar

Ancak Jamaika koalisyonuna ilişkin yapılan görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanırsa Almanya'da iktidardaki Merkel'in, CDU Genel Başkanı ve Başbakan kalıp kalmayacağı belli değil. Sosyal Demokratların önemli isimlerinden Thomas Oppermann, Merkel'in çekilmesi durumunda SPD'nin koalisyonu düşünebileceğini ima etmişti.

Diğer taraftan bazı uzmanlar ise Jamaika koalisyonu başarısız olursa ve SPD Genel Başkanı Martin Schulz istifa ederse ülkede bir erken seçime gidilmesi yerine CDU/CSU ile SPD'nin yeniden "büyük koalisyonu" kurma ihtimalinin artacağını savunuyor.

Ayrıca uzmanlar, 2018'e sarkması beklenen koalisyon görüşmelerinin sonunda hükümet kurulmaması veya ön görüşmeler sırasında partilerden birinin havlu atması halinde, düşük bir ihtimal olsa da erken seçimin gündeme gelebileceğini kaydediyor.

Almanya'yı gelecek haftalarda belirsiz ve çetin geçecek görüşmeler bekliyor.