Amerikalıları iki farklı gelecek bekliyor

ABD için birbirinden tamamen farklı ve zıt iki gelecek sunan iki başkan adayı arasında seçim yapacak olan Amerikalılar, yarın sadece başkanlarını seçmeyip, kendi kaderlerini de belirleyecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

WASHINGTON - ABD için birbirinden tamamen iki farklı ve zıt gelecek sunan iki aday arasında yarın seçim yapacak olan Amerikalılar, sağlıktan eğitime, sosyal yardımlardan ekonomiye, sadece başkanlarını seçmeyip, kendi kaderlerini de belirleyecek.
 
ABD'de uzun seçim maratonu yarın sona eriyor. Aylardır seçimle yatıp seçimle kalkan Amerika, özellikle de hem Obama hem Romney cephesinin hızını kesmeyen, televizyon, radyo ve sosyal medyada her dakika yayımlanan reklamlarla, bazılarının tabiriyle hayatları "işkenceye" dönen Amerikalılar, 7 Kasım sabahından itibaren normal yaşamlarına dönebilecek.
 
Ancak aynı zamanda 7 Kasım sabahı, Amerikalılar gelecekleri için birbirinden farklı ve hatta zıt iki yoldan birini seçmiş olacaklar. Çünkü Obama ve Romney'nin hemen her konudaki duruşu, düşüncesi ve yöntemi birbirine neredeyse tamamen zıt. İki aday da Amerika için "daha parlak bir gelecek" vadettiğini söylüyor. Ama ekonomiden, sosyal politikalara, siyasetten diplomasine hemen her konuda birbirinden tamamen farklı rotalar çiziyorlar.
 
Amerikalıları bekleyen iki farklı gelecek...
[PAGE]
Amerikalıları bekleyen iki farklı gelecek...
 
Ekonomide Obama, "büyük değil, ama işleyen bir devletten" yana. Bu nedenle federal devletin, özellikle de sosyal yardımlar gibi konulardan tamamen elini eteğini çekmesine karşı.
 
Fakirlere yardım, kadın sorunları ve aile planlaması, acil durum yönetimi gibi konularda federal devletin fonlarının güçlü olması gerektiğine inanan Obama, eyaletlerin her konuda kendi başlarının çarelerine bakamayacağını, zaman zaman federal devletin de desteğine ihtiyacı olduğuna inanıyor. Sandy kasırgasının ABD'nin doğu kıyılarını vurması sonrasında, eyaletlerin teknik donanım, eleman ve maddi durumunun ilk müdahale ve sonrasındaki toparlanma sürecinde çok yetersiz kalması ve federal devlete ihtiyaç duyması, Obama'ya bu tezini kanıtlamasında önemli katkı sağladı.
Bunun yanında, ekonominin ancak aşağıdan yukarıya doğru işlediği takdirde büyüyeceğini ve refahı getireceğine inanan Obama, bu nedenle özellikle orta sınıf ve küçük işletmelerin desteklenmesinden yana. Obama, buna karşın zengin kesimlerin yıllardır elde ettikleri vergi kesintilerini sona erdirip, daha fazla vergi ödemesinin daha "adil" bir yaklaşım olacağını düşünüyor. Bu nedenle Obama'nın, ekonomi ve ülke refahına yönelik seçimler boyunca kullandığı sloganı "adil ve eşit fırsat" oldu.
 
Ayrıca Obama, Amerikan şirketlerinin yatırımlarını yurt dışına taşımaktan ziyade, ülke içinde istihdamı sağlamasından yana. Bu nedenle de yurt dışına fabrikalarını taşıyan firmalara teşvik verilmesine karşı. Obama'ya göre, serbest piyasa ekonomisi olmazsa olmaz, ama yenilenebilir enerji gibi özel sektörün henüz gelişmediği ve hemen geri dönüşüm alamayacağı, ama uzun vadede ülke ekonomisi yararına olan konularda federal hükümete de firmaları teşvik gibi sorumluluklar düşüyor.
 
Romney ise eyaletlerin kendilerini yönetecek kapasiteye sahip olduğu ve bu nedenle federal devletin elini tamamen her şeyden çekmesinde yana. Bu nedenle de federal yardım ve teşviklere dair fonların iyice kısılmasını veya kaldırılmasını savunuyor.
 
Ekonomide de devletin, genel kanun koyucu dışında özel sektöre hiçbir şekilde karışmamasından yana olan Romney, ekonominin yukarıdan aşağıya doğru işlemesinin refahı getireceğini düşünüyor. Romney'ye göre, eğer büyük şirketlere vergi kesintileri gibi teşvikler verilirse, onlar da istihdamı artıracağından orta sınıf da daha çok iş bulabilecek, bu da ülke genelindeki refahı artıracak. Bu nedenle Romney, zenginlere yönelik var olan vergi kesintilerinin sona erdirilmesine tamamen karşı çıkıyor.
 
Sosyal ve dış politikalarda da tamamen zıtlar...
[PAGE]
Sosyal ve dış politikalarda da tamamen zıtlar...
 
Sosyal politikalara da iki taraf tamamen farklı yaklaşıyor. Obama, herkesin sağlık hizmetine ulaşması için sağlık reformunu hayata geçirirken, eşcinsel evliliklerden yana. Kadınların kürtaj ve doğum kontrol gibi haklarına siyasilerin karışmaması gerektiğine inanan Obama, eğitimde gençlerin üniversitede okuyabilmesi için imkanların genişletilmesini ve kolaylaştırılmasını istiyor. Obama, yaşlılar ve fakirlere yönelik fonların da çok fazla kısılmasına karşı. Obama, ülkenin en büyük sorunlarından biri olan göçmenlik konusunda tarihi reform yapmak istiyor. Obama'ya göre, özellikle küçük yaşta ABD'ye gelip Amerikalı gibi yetişen veya uzun yıllar ülkede kalıp artık Amerikalı olan göçmenlere vatandaşlık yolları kolaylaştırılmalı.
 
Romney ise Obama'nın sağlık reformunu yürürlükten kaldırmak istiyor, ama nasıl bir sağlık sistemi düzenlemesi getirmek istediği net değil. Kadınların sadece annenin sağlığının tehlikede olduğu, tecavüz ve ensest ilişki durumlarında kürtaj olabilmelerine izin verilmesi gerektiğini düşünün Romney, eşcinsel evliliğe karşı.
Romney, fakirlere yardım fonları gibi konuları eyaletlerin kendilerinin düzenlemesinden yana. Göçmenlik konusunda da daha katı bir tutum sergileyen Romney, sadece orduda çalışanlar ile bilim alanında ABD'ye katkı verecek yüksek lisans ve doktora mezunlarına ABD vatandaşlığı yolunun açılmasından yana, diğer göçmenlerin durumunun ne olacağı konusunda ise Latin oylarını kaybetmemek için net bir tutum sergilemiyor, ama ön seçimlerde bu göçmenlerin ülkelerine dönmelerinden bile bahsetmişti.
Askeri alanda Obama, ABD'nin daha küçük, ama daha seri, esnek ve teknolojik olarak daha donanımlı bir orduya sahip olmasını hedefliyor. Dünyanın birçok yerinde birlikler konuşlandırmaktan ziyade, belirli bölgelere odaklanmaktan yana. Romney ise ABD'nin büyük bir ordusu olması gerektiğine inanıyor.
 
Dış politika "yumruk" farkı
[PAGE]
Dış politika "yumruk" farkı
 
Dış politikada Obama, ABD'nin tek başına hareket etmesinden ziyade uluslararası işbirliğinden, Romney ise ABD'nin gücünü ve liderliğini ortaya koymasından, yani "yumruğunu masaya daha çok vurmasından" yana.
Obama'ya göre İsrail'e daha yakın duran Romney, İran'a dair fikirleri konusunda da karışık sinyaller gönderiyor. Önce, İran'a İsrail ile müdahale gibi konulardan bahseden Romney, son dönemlerde Obama'nın durduğu noktaya geldi.
Çin ve Rusya'ya karşı Obama'ya göre daha sert olacağını belirten Romney'nin Ortadoğu konusundaki yaklaşımı da her ne kadar savaş istemediğini söylese de bazı açılardan önceki başkan George W. Bush dönemini anımsatıyor. Romney'nin, Obama'nın iktidara gelişinin hemen ardından Ortadoğu ülkelerine düzenlediği ziyaretleri "özür turu" olarak nitelemesi de aralarındaki zihniyet farklılığının bir işareti.
Obama farklı inanışa sahip toplum ve ülkelere yönelik daha saygılı görünürken, Romney'nin Hz. Muhammed'e hakaret eden film nedeniyle Müslüman dünyasında oluşan sert tepkilere rağmen, filmi yapanları eleştirmemesi, bu konuda da iki adayın çizgilerinin farklı olduğunu gösteriyor.
ABD'nin uluslararası arenadaki gücü de düşünüldüğünde, 7 Kasım sabahı sadece Amerikalılar değil, dünya da seçim sonuçlarından uzun vadede etkilenecek.
 
Büyük mücadele 89 delege için
[PAGE]
Büyük mücadele 89 delege için
 
Ülke gündemini başkanlık seçimleri meşgul etse de yarın sadece başkan değil, ABD Kongresi'nde Temsilciler Meclisi kanadının tamamı, Senato'da 100 üyeden 33'ü, bazı valilikler için de vatandaşlar sandık başına gidecek.
 
abd_secim.jpg
Üç farklı saat dilimi olan ülkede, oy verme işlemleri eyaletlerin bulunduğu saat dilimine göre saat 07.00'de başlayacak ve eyaletlere göre 18.00 ile 20.00 saatleri arasında kapanacak. Doğu yakasının saat dilimi esas alınarak düşünüldüğünde, sandık kapanma işlemleri saat 18.00'de başlayıp, eyaletlere göre gece yarısına kadar sürecek.
Bazı eyaletlerde erken oy verme veya mazeretli oy verme işlemleri başlamış olmasına rağmen Amerikan halkının çoğunluğu yarın oylarını kullanacak. Seçmenler oylarını, eyaletlerde kurulan seçim merkezlerinde verecek. Seçimlerde ülke genelinde toplam kaç seçmen bulunduğuna ilişkin kesin bilgi bulunmuyor.
 
Seçici delegeleri kazanmak önemli...
 
ABD seçim sistemine göre başkan adayının, başkan olabilmesi için çoğunluğun oyunu alması yeterli değil. Federal yönetim yapısı üzerine kurulu ülkede, seçim mantığı, her eyaletin, başkanı ayrı ayrı seçmesi üzerine. Bu nedenle de eyaleti kazanan başkan adayı, o eyaletin nüfus yoğunluğuna göre belirlenen seçici delegelerin tamamını da kazanmış oluyor. Böylece, seçici delegelerde çoğunluğu alan, ülkenin de başkanı oluyor.
Bu nedenle de yarın herkes, Demokrat Parti'nin başkan adayı ve ABD Başkanı Barack Obama ile Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Mitt Romney'nin, halkın ne kadar oyunu aldığına değil, hangi eyaletleri kazandığına kilitlenecek.
Bu kapsamda, toplamı 538'i bulan seçici delegelerin eyaletlere göre dağılımı şöyle:
"California 55, Teksas 38, New York 29, Florida 29, Illinois 20, Pennsylvania 20, Ohio 18, Georgia 16, Michigan 16, North Carolina 15, New Jersey 14, Virginia 13, Washington 12, Massachusetts 11, Arizona 11, Tennessee 11, Indiana 11, Minnesota 10, Maryland 10, Missouri 10, Wisconsin 10, Colorado 9, South Carolina 9, Alabama 9, Kentucky 8, Louisiana 8, Oklahoma 7, Connecticut 7, Oregon 7, Arkansas 6, Mississippi 6, Utah 6, Kansas 6, Nevada 6, Iowa 6, West Virginia 5, Nebraska 5, New Mexico 5, Idaho 4, Maine 4, Rhode Island 4, Hawaii 4, New Hampshire 4, Vermont 3, Delaware 3, Montana 3, Alaska 3, North Dakota 3, South Dakota 3, Wyoming 3, Washington DC 3".
 
Şimdilik 243'e 206...
[PAGE]
Şimdilik 243'e 206...
 
Bazı eyaletler renklerini şimdiden belli ettiğinden, son tahminlere göre, Obama'nın şimdiden toplam 243 delegeyi, Romney'nin de 206 delegeyi kazanması yüksek ihtimal. Sonucu kestirilemeyen delege sayısı 89.
Ayrıntılara bakıldığında, Obama'nın kazanmasına kesin gözüyle bakılan delege sayısı 186, bunun yanında Obama'ya eğilimli eyaletlerden de toplam 57 seçici delege geleceği düşünülüyor. Romney'nin almasına garanti gözüyle bakılan delege sayısı 159, Romney yanlısı duran eyaletlerden gelmesi beklenen delege sayısı da 47.
Eyaletlerden gelecek sonuçlara dair matematik hesaplarında sürpriz olmazsa, en az 270'e ulaşabilmeleri için Obama'nın 27, Romney'nin de 64 delegeye ihtiyacı var. Bu noktada, Florida, Ohio, Iowa, Virginia, Wisconsin, Colorado ve New Hampshire, "kararsız eyaletler" olmaları nedeniyle seçimin kaderini belirleyecek eyaletler olacak.
Obama'nın sandıkları ilk açılan eyaletlerden olan Florida, Ohio ve Virginia'dan herhangi ikisini alması halinde, seçim sonuçları daha ülke genelinde oy sayısı devam ederken neredeyse belli olacak, aksi durumda, yarış son dakikaya kadar uzayacak.
Bu nedenle iki aday da boş durmuyor, son dakikaya kadar kritik eyaletleri dolaşmaya devam ediyor. Obama, bugünü Wisconsin, Ohio ve Iowa'da geçirirken, Romney de Florida, Virginia, Ohio ve New Hampshire'da olacak.
 
Biri Chicago, diğeri Boston'da izleyecek
 
Adaylar, seçim sonuçlarını da memleketlerinden takip edecek.
Obama, seçim kampanyasının merkezi olan Illınios eyaletinin Chicago kentinde, Romney ise yine kampanya merkezi olan, daha önce valilik yaptığı Massachusetts eyaletinin Boston kentinde seçim sonuçlarını izleyecek.
İki aday da seçim sonunda, zafer veya yenilgi mesajlarını buradan verecek.