Avrupa Komisyonu'ndan uyarı

Avrupa Komisyonu, 17 euro bölgesi üyesi içine makro ekonomik dengesizlikler yaşadığına inandığı ülkelerle ilgili raporlar hazırladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BRÜKSEL - Avrupa Komisyonu, İtalya'nın çok yüksek kamu borcu ve zayıf rekabet gücü nedeniyle gözlem listesine alındığını açıklarken, Fransa'yı da bütçe açığı hedefini aşabileceği yolunda uyardı.

Komisyon, 17 euro bölgesi üyesi içine makro ekonomik dengesizlikler yaşadığına inandığı ülkelerle ilgili raporlar  hazırladı.

AB kurallarına göre bu tür dengesizliklerin aşırı boyutta olduğunun kabul edilmesi halinde söz konusu ülke, bu soruna Komisyon'un gözetimi altında çare bulmak, bunu yapamazsa para cezası ödemek zorunda.
              
Komisyon'a göre Belçika, Bulgaristan, Almanya, İrlanda, İspanya, Fransa, Hırvatistan, İtalya, Macaristan, Hollanda, Slovenya, Finlandiya, İsveç ve İngiltere'de de söz konusu dengesizlikler görülüyor.
              
Ancak bu durumun  Hırvatistan, Slovenya ve İtalya'da aşırı  boyutlarda olmasından dolayı Komisyon bu ekonomilerin AB maliye bakanlarının önerdiği ekonomik önlemleri uygulayıp
uygulamadıklarını yakından izleyecek.
              
Komisyon, "İtalya çok yüksek kamu borcu ve zayıf rekabetçilik sorununu çözmek zorunda. Bu sorunların her ikisi de uzun zamandır süregelen zayıf üretim büyümesinden kaynaklanıyor
ve politika kararlarıyla acilen düzeltilmesi gerekiyor" dedi.
              
Komisyon, İtalya'nın şimdiye kadar bu konuda gösterdiği çabaların yeterli olmadığını belirtti.
             
Fransa'nın kamu borcu

              
Komisyon, Fransa'nın ise bütçe açığını AB tavanı olan GSYH'sının yüzde 3'ünün altına çekmesi için fazladan tanınan iki yıllık ek süreye rağmen bunu başaramadığını açıkladı.
              
"Fransa'nın hem manşet açığı hem de yapısal ayarlama hedeflerine öngörülen sürenin tamamında ulaşamayacağı tahmin ediliyor" diyen Komisyon, Fransa'nın küresel piyasalarda rekabet
gücünün zayıf olduğunu vurguladı.
              
Komisyon'a göre Almanya'nın çok yüksek düzeydeki cari fazlası da bir istikrarsızlık olarak kabul ediliyor. Ancak bu durum, ülkede iç talep arttıkça bu fazlanın zaman içinde azalacağı düşünüldüğünde Almanya'nın gözlem listesine alınmasını gerektirecek kadar önemli bir sorun oluşturmuyor.