Batılı şirketlerin gözü doymamış İran pazarında

Ortadoğu'nun yaptırımlarla gizli kalmış ekonomisi nükleer anlaşma sonrasında yaptırımların gevşetilmesiyle gün ışığına çıkıyor. Batılı yatırımcıların özellikle otomotiv, ilaç, tüketim ürünleri ve havacılık sektörlerini hızlandıracağı belirtiliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hilal SARI

İran Cumhurbaşkanı Hassan Rouhani, ekonomik yaptırımları bir süreliğine kaldırmayı başardıktan sonra, geçtiğimiz günlerde Davos'ta küresel iş dünyasının gözüne girmeye çalıştı fakat İran ticaretinin talih kuşu nükleer diplomasinin uzun vadeli başarısına bağlı. Delegelere yaptığı konuşmada  "İran'ın güvenlik stratejileri arasında nükleer silah geliştirmenin yeri yoktur" diyen Rouhani bir grup petrol devinin İran'a dönmek için ne gibi şartlara ihtiyaç duyduklarını sordu. Kazandıklarının geçici bir anlaşma olmadığını ve gelecek anlaşmaların sadece bir 'üvertür' olduğunu ifade eden İran Devlet Başkanı, Davos'ta  petrol devleriyle kapalı bir toplantı yaptı.  Kapalı toplantıya BP, Eni, Royal Dutch Shell ve Total katılırken,  Amerikan petrol firmalarının katılmadığı fakat bölgesel Suudi Arabistan'lı rakip Saudi Aramco'nun CEO'su üye olarak katıldığı "Petrol ve Gaz Regülatörleri" adlı bir toplantı da gerçekleşti. 

ABD'nin İran ekonomisinin uluslararası finans sistemine girmesi için bastırması, nükleer program görüşmelerinin geleceğinin belirsizliği, İslam Cumhuriyeti'nin çıkarlarının batı yatırımlarına şüphe ile bakması Rouhani'nin önündeki önemli engeller olarak nitelendiriliyor. Reuters'da yer alan habere göre dünyanın en büyük şirketleriyle çalışan batılı bir danışman "Bazı ürünlerin üretimi için kısa ve orta vadede ilgi çekici bir pazar olsa da İran hızla en ilgi çekici piyasalardan biri haline gelirse şaşırırım." diye konuştu. İran'ın doğru yönde adımlar attığına dair sinyaller vermesinin hoş karşılandığı belirten ve politik hassasiyet sebebiyle isminin açıklanmasını istemeyen danışman, iş adamlarının İran'la ticaret konusunda bekle ve gör taktiğini izleyeceği ve dikkatli davranacağı belirtildi. 

İran Cumhurbaşkanı Rouhani, eylül ayında Birleşmiş Milletler'de (BM) Tahran'ı tekrar uluslararası sahneye taşımak için dünyanın tüm politika ve iş dünyası liderlerini bir araya getiren Dünya Ekonomik Forumu (WEF) üzerine eğilmişti. Kasım ayında Beyaz Saray İran ve 5+1 ülkeleri arasında varılan anlaşmayı yayınlamasının ardından 20 Ocak'ta İran'ın zenginleştirilmiş uranyum üretmeyi durdurdu. Bunun karşılığında ise nükleer program sebebiyle getirilmiş bazı yaptırımlar geçtiğimiz pazartesiden itibaren geçici süre ise askıya alındı.  

Kısa vadede, gıda, tüketici ürünleri, ilaç, otomotiv ve petrokimyasal gibi sektörlere yönelik iş imkanları çok sınırlı. Öte yandan birçok yaptırımda uzun vadeli bir anlaşma henüz yapılmamış olsa da İran altı ay boyunca yaptırımlar dolayısıyla alamadığı petrol ödemelerinden 4.2 milyar dolarlık bir fon alabilecek. Wall Street Journal'a konuşan İran petrol bakanı Ali Majedi'nin verdiği bilgilere bu 4.2 milyar dolarlık fonla ülkeye ABD'li ve Avrupalı firmalardan gıda maddesi, uçak parçaları, otomobil parçaları alınıyor olacak. 

İran dünya devlerinin iştahını kabartıyor

Dünyanın en büyük petrol ve gaz rezervleri ve 76 milyonluk nüfusu ile İran ekonomisi uzun vadeli yatırım fırsatları arayan yabancı yatırımcılar için mıknatıs niteliğinde. Reuters İran'ın yedi enerji şirketini tekrar ülkede istediğini bunların da Shell, Total, ENI, OMV, Avrupa'dan Statoil ve ABD'nin petrol devleri Exxon Mobil ile ConocoPhillips olduğunu belirtti. Fransız otomobil üreticisi Renault ve Peugot geçtiğimiz Kasım ayında İran'da bir otomotiv konferansına katılırken, ülkenin antika havayolu filosunun da bir gün Boeing ve Airbus'a fırsatlar sunabileceği belirtildi. 

Viyana'da bulunan İran'lı iş danışmanı Bijan Khajehpour, Batılı şirketler İran'ın tam da istediği teknolojileriyle gelmeden önce Rusya ve Çin'in petrol karşılığında ürün barter'ı için yarışması sebebiyle Tahran'da bir ‘talih kuşu' havası estiğini ifade etti.  Atieh International adlı iş danışmanlığı şirketinin yönetici ortağı Khajehpour "Birçok eski müşteriden ve bazı yeni müşterilerden talepler alıyoruz" diye konuştu. İran'lı yetkililerin Avrupalı ve ABD'li şirketleri yarıştırarak en avantajlı anlaşmaları imzalamak istediği belirtilen haberde tüm bunların sadece nihai bir anlaşma ile tüm yaptırımlar kalkarsa gerçekleşeceği ifade ediliyor. 

Kısa vadede otomotiv ve ilaç kazandıracak

Otomobil üreticisinden uçak üreticisine Amerikalı şirketlerin İran pazarına girmeye can attığı belirtilen haberde yine politik nedenlerle isim vermek istemeyen bir üst düzey yöneticinin konu hakkındaki fikirlerine yer verildi. Yönetici ABD'li şirketlerin yaptırımlar kalktıktan sonrası için gerekli ABD'li şirketlerin yaptırımlar kalktıktan sonrası için gerekli zeminin şimdiden hazırladıklarını ifade etti. İran'da kısa vade için geleceği en parlak sektörlerin otomotiv, ilaç, gıda ve tüketim ürünleri sektörleri olduğunu söyleyen Khajehpour uzun vadede petrol ve gaz üretimi ile teknoloji ve hava taşıtlarının en büyük uzun vadeli getiri sağlayacak sektörler olacağını belirtti. 

Ticaret heyetleri akın akın İran'a gidiyor

Tahran'da uluslararası ticaret merkezi olan Homa otel sözcüsü geçtiğimiz seneye oranla Avrupaı misafirlerin sayısı yüzde 30 artmış durumda olduğunu öte yandan ne otellerin ne de başkente uçan uçakların dolu olmadığını ifade etti. İran Ticaret Tanıtım Örgütü Başkanı Mehrdad Jalalipour, Türkiye, Gürcistan, İrlanda, Tunus, Kazakistan, Çin, İtalya, Hindistan, Avusturya ve İsviçre'den Aralık ayı başlarından bu yana ülkeye ticaret heyetlerinin ziyaretler yaptığını ifade etti. Ocak ayında İngiltere'den bir hukukçular heyetinin Tahran'ı ziyaret ettiği ve 2-5 Şubat arası Fransız sanayiciler İran'ın başkentinde olacakları belirtildi.  

Tahran yatırımcı için şartları iyileştirecek

Avrupalı petrol devleri İran'la ticarete son veren son batılı firmalardı ve bu yüzden de dönüş yapması beklenen ilkler olmaları bekleniyor. Londra'da bir yatırım konferansında İran'lı yetkililer yaptırımların İran'ın petrol ihracatının 18 ay boyunca günde bir milyar varil kesilmesine yol açtığını açıklamıştı. Bu yılın sonlarına doğru ise Petrol Bakanı Bijan Zanganeh'in Londra'da bir yatırım konferansı düzenleyeceği belirtildi. 
Khajehpour, Tahran'ın hidrokarbon kaynaklarının yabancı ortaklı olmasını engelleyen yasağının artık geçerli olamayacağını, olursa batılı firmaların İran'a dönmeyeceğini anladıklarını ifade etti. Bir hükümet komisyonunun yatırım için gerekli şartları tekrar gözden geçirdiği ifade edildi. Nisan ayında açıklanması beklenen raporun ise yatırımcı açısından şartları daha çekici hale getirmeyi amaçladığı belirtildi. 

Yaptırımlar kişi başı gelirin yarısını eritmişti

Almanya ve İtalya yaptırımlardan önce Tahran'ın en büyük iki ticaret ortağıydı ve iki ülke petrol karşılığında çoğunlukla makine parçası ile kimyasal satıyordu. Yaptırımlar birçok İranlıyı fakirleştirdi. Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre kişi başı GSYH neredeyse yarısı kadar küçülerek 2012 yılında 12 bin dolarken geçtiğimiz yıl 6 bin 500 dolara geriledi. 
İranlı politik analistler Rouhani'nin yaptırımların gevşemesi ile vatandaşa da öncü bir "iyi hissediyorum" atmosferi yansıtması gerektiğini ve nükleer konuda uzlaşması gerektiğini belirtiyorlar.  

Ödeme darboğazı yatırımcıyı korkutuyor

Otomotiv sanayinin kısa vadede hızlı bir kazanç sunacağı belirtilen habere göre İran 2011 yılında toplam 1.5 milyon araç talebiyle dünyanın en iyi 10 otomotiv pazarından biriydi. Bölgesel otomotiv yöneticilerinden biri bu rakamın yaptırımlar sonrasında 800 bine düştüğünü fakat tekrar hızla yükselebileceğini belirtti. Renault, Peugeot, Nissan, Suzuki, KIA ve Mazda İran'lı üreticilere araç parçası tedariki sağlıyordu. Yaptırımlar sonrası bu boşluğu kısmen Çin'in doldurduğu ifade edilen habere göre Çinli üreticiler İran'daki pazar payını yüzde 1 bile değilken yüzde 5-6 seviyelerine yükseltti. Avrupalı üreticilerin pazar payının yüzde 40'tan yüzde 10'a kadar düştüğü ifade edildi.  İsmini vermek istemeyen otomotiv yöneticisi "Avrupalı üreticiler her ne kadar iştahlı olsalar da hala önemli bir engel var" diye konuştu. "Finansal akışlarda hala tıkanma var. Kimse İran'a otomobil üretmeleri için araç parçaları gönderimi yapmak için hevesli değil çünkü ödemenizi tahsil edemezsiniz" dedi. 

Havacılık 79'dan beri yaptırımlarla boğuştu 

Havacılık sektörü ise 1979'da başlayan ABD yaptırımları sebebiyle ev yapımı ya da çıkma parçalarla havada uçan çok eski uçaklarıyla zor durumda. Khajehpour İran havayollarının tahmini 400 yeni uçağa ihtiyacı olduğunu ifade etti. Şimdilik İran sadece uçak parçası satın alabiliyor fakat yaptırımlar tamamen kaldırıldığında ülke Boeing ve Airbus için de kazanç kapısı olabilir. 

Batının şüpheleri devam ediyor 

Batılı ülkelerin Tahran'a nükleer silah yapabilme yetkinliğine karşı şüpheli duruşu devam etse de, anlaşma ile yaptırımlarda oluşan açıklıkların İran'ın nükleer tedarik zincirine gerekli ihtiyaçlarını farkında bile olmadan alabilmesine olanak sağlayacağı belirtiliyor. Wahsington merkezli Defence for Democracies adlı demokrasi savunucuları derneği yöneticisi Emanuele Ottolenghi diş dolgusu malzemeleri ve gazoz kapakları bile nükleer uygulamaları bulunan titanyum ve berilyum içeriyor. Tahran ise atom enerjisini sivil amaçlar için kullandığı konusunda ısrarcı. Avrupa Birliği'nin banka işlemlerindeki sınırı on kat artırarak 400 bin euroya (543 bin dolar) getirerek Tahran'ın özel ekipman almasındaki işi daha da kolaylaştırdığı belirtiliyor. Ottolenghi "İtalyan tasarımı kıyafetlerden, Alman banyo donanımlarından ziyade ben otomotiv ve petrokimya gibi sektörlerdeki yaptırımlarının kalkmasından endişeliyim. Bu sektörün tedarik malzemeleri hem sivil hem de askeri amaçlar için kullanılabilir" diye konuştu. 

Bir araştırmaya göre ise yaptırımların kısmi olarak gevşetilmesi Dubai için beklenmedik bir refah anlamına geliyor. Texas Rice Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan Jim Krane "10 bin kadar İran ile ilişkili şirket Dubai'de gıda ve teknoloji ürünlerinin yeniden ihracı ile ilgili faaliyet gösteriyor. 

Gevşetilen yaptırımların gaz ihracatına da yansıyacağını belirten Krane, Umman'ın 25 yıllık İran gazı için imza attığını ifade ediyor. Ara anlaşmanın bir boru hattı döşenmesi için gerekli politik çerçeveyi de yaratabileceği belirtiliyor. Öte yandan yaptırımlar süresince büyümeyi başarmış bazı tüccarların anlaşma sonrasında hem Avrupalı üreticilerin hem de devletin artık aracıya ihtiyacı kalmaması sonucu hayatta kalma mücadelesi verdiği de belirtiliyor. Avrupa'dan ikinci el tekstil makinesi ihraç eden 53 yaşındaki Mohammad "Rouhani seçildikten sonra çalıştığım batılı firmalar bekle ve gör politikası izliyor ve direk hükümetle ticaret yapmayı amaçlıyor. Bu anlaşma benim işimi mahvetti çünkü artık iki tarafın da bana ihtiyacı yok" diye konuştu. 

Yaptırımlar öncesinde Türkiye İran'ın en büyük 5'inci petrol ithalatçısıydı

ABD üst düzey yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre İran'ın dünya çapında 100 milyar dolar kadar döviz rezervi bulunuyor. Anlaşmanın sağlanması ile kaldırılan yaptırımlar bu miktarın sadece 4.2 milyar dolarının İran'a tekrar geri dönmesini sağlayacak. ABD Hazine Müsteşarı David Cohen İran'ın yaptırımları konusunu görüşmek için geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği'ni ziyaret etti.  ABD yetkililerinin verdiği bilgiye göre Cohen'in net bir mesajı vardı, o da İran'ın henüz ticarete açılmış olmadığı, sadece sınırlı sayıda yaptırımın kaldırıldığı yönünde. Yetkili "İş dünyası eğer yaptırımları kaldırdığımızı düşünüyorsa yanılıyor. Yaptırım rejimi halen devam etmekte" diye konuştu. 

İran'ın 5+1 ülkeleri (ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve Almanya) ile vardığı anlaşma sonrasında Beyaz Saray'ın geçtiğimiz hafta yayınladığı anlaşma özetine göre İran hangi ülkedeki ödemesini almak istediğini kendisi belirleyecek. Önümüzdeki yarıyıl boyunca ödemelerin taksitler halinde İran'a transfer edileceği ifade edildi. 

Bu ara anlaşmanın nihai bir anlaşma için zaman kazandırdığı belirtilen habere göre ABD yetkilileri İran'ın petrol ihracatının yüzde 60 oranında azaldığını ve 2012'den bu yana günde 1 milyon varil düştüğünü ifade etti. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre yaptırımlardan önce Mart 2012 itibariyle günde 543 bin varil ile Çin en büyük İran ihracatçısıyken, Hindistan, Japonya ve Güney Kore de sırasıyla 341 bin, 251 bin ve 239 bin varil İran petrolü ihraç ediyordu. Türkiye de günlük 217 bin varil İran petrolü ihracıyla 5'inci sırada yer alıyordu. Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın verdiği bilgilere göre yaptırımlar sonrasında 105 bin varile kadar düşen İran petrolünün ihracı yaptırımların gevşemesiyle 130-140 bin varile tekrar yükselebilir. İran Rusya'dan sonra Türkiye'nin en büyük petrol ihracatçısıydı. 

tt-001.jpg