Çalkantı, cari açıklı yükselen ekonomileri etkiledi
OECD'nin 2013'e ait ikinci Geçici Ekonomik Değerlendirme (Interim Economic Assesment) raporu yayımlandı.
ANKARA – Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) gelişmiş ekonomilerde ılımlı bir toparlanma görüldüğünü ancak küresel büyümenin yavaş sürdüğünü, risklerin de var olmaya devam ettiğini belirtti. OECD finansal piyasalarda, kısmen ABD'deki parasal genişlemenin azaltılması tartışmalarıyla tetiklenen çalkantının özellikle büyük cari açığa sahip bazı yükselen ekonomilerin karşı karşıya kaldıkları zorlukları belirgin hale getirdiğini bildirdi.
OECD'nin 2013'e ait ikinci Geçici Ekonomik Değerlendirme (Interim Economic Assesment) raporu yayımlandı. Büyük gelişmiş ülkelerdeki toparlanma adımlarının ikinci çeyrekte iyileştiğini belirten, büyümenin yılın ikinci yarısında da ayın oranda gerçekleşeceği beklentisini dile getiren OECD "Ekonomik etkinlik, euro bölgesi genelde artık resesyon içinde bulunmazken, Kuzey Amerika, Japonya ve İngiltere'de cesaret verici oranlarda genişliyor" dedi.
Bununla birlikte birçok büyük yükselen ekonomide büyümenin yavaşladığı kaydedilen raporda "Çin'de büyüme ani düşüşü atlamış görünse de, kısmen ABD'deki parasal genişlemenin giderek azalması tartışmalarından tetiklenen finansal piyasa çalkantısı, diğer bazı yükselen ekonomilerin karşı karşıya kaldıkları zorlukları vurguluyor, özellikle büyük cari açığa sahip olanların" denildi.
Yükselen ekonomiler geçen yıllarda ekonomik dinamizme güçlü katkı yaparken şimdiki yavaşlamanın, gelişmiş ekonomilerdeki hızlanmaya karşın, küresel büyümenin ağır seyretmesini kolaylaştıracağını kaydeden OECD, şu değerlendirmede bulundu:
"OECD ekonomilerinde büyüme ivmesindeki iyileşme memnuniyet verici olsa da sürdürülebilir bir toparlanma henüz oturmadı ve önemli riskler devam ediyor. Toparlanmanın raydan çıkması riskini asgariye indirmek üzere, geleneksel olmayan para politikaları yoluyla olanlar dâhil talebi desteklemeye devam etme zorunluluğu bulunuyor. Bu arada hem gelişmiş, hem yükselen ekonomiler daha yavaş bir büyüme eğiliminin oluşturduğu zorlukla karşı karşıya. O nedenle büyümeyi destekleyecek, küresel ekonomini yeniden dengeleyecek ve istihdama yönelik yapısal ayak bağlarını azaltacak reformlar hayati olmaya devam ediyor."