Çok sorulan o soruyu İran da sordu

Fars Haber Ajansı'nın haberinde Türkiye'de sıkça sorulan o soru soruldu: 'Sıfır sorun politikası' neden birdenbire 'herkesle sorun' politikasına dönüştü?"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
TAHRAN - İran Genelkurmay Başkanı Firuzabadi'nin "Sıra Türkiye'ye gelecek" yönündeki tehditlerinin yankıları sürerken Fars Haber Ajansı, Kürecik'te NATO radarının kurulması ve Suriye konusunda izlenen politikanın Türkiye'yi diğer İslam ülkeleri nezdinde hızla yalnızlaştırdığını iddia etti. Haberde "ABD strateji merkezlerinin siteleri ve medyasında Suriye'den sonra sırada Türkiye ve İran'ın bulunduğu açık şekilde yazılıyor" denildi. 
 
Fars Haber Ajansı, Firuzabadi'nin, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye'yi Suriye'de kan dökülmesinden sorumlu tutmasının, Türkiye medyasında geniş yer aldığına dikkat çekti. FHA, ABD'nin BOP planı doğrultusunda bölge ülkeleri ateşe atılıp İsrail'in güvenliği için birbirine düşürülürken sinsice gülen tek tarafın İsrail'in olduğunu öne sürdü ve şu savlara yer verdi: 
 
"ABD'nin Suriye politikası sanıldığı kadar sadece Suriye'yle ilgili ve sınırlı değil. Bizzat ABD strateji merkezlerinin siteleri ve medyasında bunların BOP projesinin parçası olduğu ve Suriye'den sonra sırada Türkiye ve İran'ın bulunduğu açık şekilde yazılıyor. Ve ne ilginçtir ki şimdi Türkiye'nin arası hızla İran'la da açılıyor." 
Haberde "Türkiye'nin Kürecik'te NATO'ya füze radar üssü kurdurtmasıyla ciddileşmeye başlayan gerginlik ve yine Suriye konusunda da ABD'yle birlikte hareket eden bir politika izlemesi Türkiye'yi diğer İslam ülkeleri nezdinde hızla yalnızlaştırırken İran'la arasındaki güvensizlik ve gerginliği de artırıyor" iddiasında bulunuldu.
İran'da Türkiye'ye karşı bir zamanlar oluşan güven duygusunun "Türkiye tarafından bunca kolay harcanmasının gerçekten şaşırtıcı ve üzücü" olduğu öne sürülen habere şöyle devam edildi: 
 
" Dost üzen, düşman sevindiren politikalar, şimdi Müslümanları vuruyor. Memnuniyetle ellerini oğuşturan ise ABD ve İsrail tarafı. Bu ikili kimin dostu, kimin müttefiki? Bu durum ne zamana kadar gerçekten böyle sürebilir? Sahiden de büyük zahmetlerle kazanılan 'komşularla sıfır sorun politikası' neden birdenbire bırakılıp 'herkesle sorun' politikasına dönüştü?"