Denktaş: Çiçek, yüreğimize su serpti
KKTC Dış Basın Birliği, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 35. yılı kutlamaları çerçevesinde "Ada'ya Çıkan Gazeteciler Gözüyle 20 Temmuz 1974" paneli düzenledi.
LEFKOŞA - KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerindeki konuşmasının "yüreklerine su serptiğini", "ama ikilem içinde olduklarını" söyledi.
KKTC Dış Basın Birliği, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 35. yılı kutlamaları çerçevesinde "Ada'ya Çıkan Gazeteciler Gözüyle 20 Temmuz 1974" paneli düzenledi.
Panelde konuşan Rauf Denktaş, Kıbrıs'ın Türkiye'nin AB'ye girmesinin önünde engel olmadığını ifade ederek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek'in bugünkü konuşmasında, "Bizi AB ile Kıbrıs arasında seçim yapmaya zorlamasınlar, Kıbrıs'ı seçeriz" yönünde verdiği mesajın "yüreklerine su serptiğini" kaydetti.
Denktaş, bu tür mesajların böyle günlerde geçmişte de verildiğini, bu nedenle "ikilem içinde" olduklarını söyledi.
Kıbrıs'ta iki halk, iki demokrasi, iki devlet ve Türkiye'nin garantörlüğü olduğunu, TBMM'de oy birliğiyle alınan kararla milli çizginin bu yönde olduğunu belirten Denktaş, Kıbrıs müzakerelerinin "tek hükümet, tek halk" çizgisinde sürdürüldüğünü kaydetti.
"Demek ki bizimle oynuyorlar" diyen Denktaş, "Bu nedenle Türkiye'nin bir yanda bu mesajları vermesi ve bizi rahatlatması, ama diğer yandan halkımıza 'Görüşmeleri sonuna kadar destekliyoruz ve güveniyoruz' demesi halkımızı şaşırtıyor, halkımızı tedirgin ediyor" dedi.
Denktaş, hangi hükümet olursa olsun, Türk ulusunun fedakarlık yaparak Kıbrıs'tan vazgeçebileceğine inanmadıklarını vurguladı.
"Petrol konusu"
Kıbrıs'ta şimdi de petrol konusunun gündemde olduğuna işaret ederek, ABD'nin bu konuda Rum görüşlerine destek veren açıklamalar yaptığını ve ABD şirketlerinin araştırma yapmak için bölgeye geleceğini kaydeden Denktaş, "Bu Türkiye'yi zor duruma sokmak meselesidir, Türkiye'yi Kıbrıs'tan usandırmak, bıktırmak meselesidir" dedi.
Orams Davası'na da değinen Denktaş, bu davanın anlamının "KKTC yoktur, Türk hakları yoktur, hakim olan tek hükümet tek devlet vardır, o da Rum hükümetidir" olduğunu söyledi. Denktaş, "Bunlar karşısında biz masadan kalkmama siyasetini güdüyoruz. Halbuki masadan kalkma da pazarlığın bir yöntemidir. Kalkarsın, niçin kalktığını anlatırsın..." diye konuştu.
Türkiye'de büyük basının Kıbrıs davasına gereken önemi vermediğini savunan Denktaş, milli davaların milli kararlılıkla halledileceğini söyledi.
"Türk tarafı çözümden yana taraf olarak itibar görüyor"
Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek de, neredeyse 30 yıldır uzlaşmaz gibi gösterilen Türk tarafının artık "çözüm isteyen" taraf olarak itibar gördüğünü belirterek, Türk tarafının tezlerinin sadece uluslararası camiada değil, iletişim organlarında da değer bulmaya başladığını kaydetti.
Kurum çalışmaları hakkında bilgi veren Salih Melek, Türkiye'nin, tüm kurum, kuruluşları ve medyasıyla, Kıbrıs meselesini milli bir mesele olarak gördüğünü ve her alanda desteklediğini anlattı.
Melek, KKTC medyasına mensup gazetecilere, Türkiye'de gazetecilikle ilgi ihtiyaç duydukları her konuda yardımcı olmayı görev addettiklerini belirtti ve bu konudaki çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Anılar paylaşıldı
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Nazmi Bilgin'in yönettiği panelde, Barış Harekatı sırasında Kıbrıs'ta görev yapan ve kimi Rumlara esir düşen gazeteciler Ergin Konuksever, Ertürk Yöndem, Bedir Seferoğlu ve Sökmen Baykara, o yıllarla ilgili anılarını, izleyenlerle paylaştı.
Paneli, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi, Türk Ajanı-Kıbrıs (TAK) Genel Müdürü Emir Ersoy, KKTC Enformasyon Genel Müdürü Mustafa Güçlü ve bazı milletvekilleri de izledi.
Panelin sonunda Türkiye'den gelen gazeteciler, 1. Cumhurbaşkanı Denktaş'a çeşitli hediyeler takdim etti.