Doğal afetlerde çözüm, riski azaltıcı tedbirlerden geçiyor

Son 33 yılda Doğu Asya’daki hava koşullarından dolayı meydana gelen afetlerde oluşan ekonomik kayıp 700 milyar doları buldu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünyada son yıllarda doğal afetlerin sayısı giderek artarken, bu afetlerin yıkıcı etkilerinin ekonomik kayıpları önemli rakamlara ulaştı.  Söz konusu ekonomik kayıplardan sigorta sektörü de nasibini alıyor. Son 33 yılı inceleyen dünya reasürans devi Munich Re’nin raporuna göre,  sadece Doğu Asya’daki hava koşullarından dolayı meydana gelen afetlerin yarattığı ekonomik kayıp 700 milyar doları buldu. Munich Re Yönetim Kurulu Üyesi Ludger Arnoldussen, söz konusu hasarların etkisini azaltmak için sektörün risk azaltıcı stratejiler geliştirmesi gerektiğini belirtti.

Sigortada uluslar arası önemli bir yere sahip olan Insurance Magazines adlı internet sitesinde yer  alan haberde,  Doğu Asya’da son yaşanan afetlerin neden olduğu can kaybının yanı sıra, ekonomik ve sigortalı kayıplar da oldukça fazlaydı.  33 yıl boyunca, doğal afetler sebepli kayıplar yaklaşık 700 milyar doları buldu. 76 milyar dolarlık sigortalı hasar ise toplam hasarın sadece yüzde 10’unu oluşturuyor. Toplam sigortalı hasarın yüzde 62’siyse sadece  Japonya’daki hasarlardan kaynaklanıyor. Doğu Asya’daki kayıpların yüzde 56’sı sel kaynaklıyken rapora göre yüzde 30’u sigortalıydı. Japonya özellikle tayfunlar, sağanak yağışlar ve sellerden etkilendi. 

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Asya Pasifik bölgesinden sorumlu Munich Re Yönetim Kurulu Üyesi Ludger Arnoldussen, “Yaşanan bu sert hava koşulları, analizlerin ve hava koşullarını derinden incelemenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumda hükümet ve sigortacıların, gelecekte oluşabilecek mağduriyet ve kayıpları azaltmak amacıyla, risk azaltıcı stratejiler geliştirmesi gerekiyor” dedi. Munich Re Geo Riskleri Araştırma Birimi Başkanı Peter Höppe konuyla ilgili olarak, “Sel gibi doğal afet kaynaklı kayıpların kuvvetli artışının nedeni, sosyo-ekonomik faktörlerdir. Kıyı şeritlerinde ve nehir deltalarında bulunan sanayi bölgeleri özellikle risk altında olan bölgeler arasında” dedi. Sel felaketinden sonraki en büyük hava tehdidininse tayfunlar olduğunu dile getiren Höppe, tayfunların da çok büyük kayıplara yol açtığını belirtti. Höppe “Son 10 yılda tayfun aktivitesi ortalama seviyesinin altında olmuştur. Bu verilere göre değerlendirecek olursak, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde daha çok tayfun faaliyet görülebilir” dedi.

Sigorta oyuncuları sektörün alabileceği ilk tedbirin ise risk bilincini, başta siyasetçiler olmak üzere kamuoyuna aktarmak ve bu konuda faaliyet gösteren akademisyenler ile araştırmacıların çalışmalarını desteklemek olduğunun altını çiziyorlar.

Doğu Asya’nın korkulu rüyası tayfunlar

Rapora göre, Doğu Asya’da yaşanan  geçmiş yıllardaki büyük hasarlara da göz atacak olursak, 1991 yılında yaşanan Mireille tayfununun, Japonya’yı vuran en kuvvetli rüzgarlardan biri olduğunu görülüyor. 2004 yılında yaşanan Songda tayfununun verdiği toplam kayıp hasar 9 milyar dolar civarında oldu. Güney Kore’de 2003 yılında gerçekleşen Maemi tayfunu ülkeyi vuran en güçlü afetlerden biriydi. Yarattığı toplam hasar ise 5 milyar doları buldu. Çin tarihinde yaşanan en kötü katastroflardan biri olan 1998 yılındaki Yangtze ve Songhua nehirlerindeki taşkınlar, arkalarında 4 binden fazla ölü bıraktı. Yarattığı genel kayıp 30 milyar dolardan fazla oldu. Tayvan’da ağustos ayında yaşanan Morakot tayfunu, 3.4 milyar dolarla Tayvan geçmişindeki en yüksek maliyetli hasara neden oldu. Tayland’ı 2011’de vuran tarihin maddi hasarı en yüksek sel felaketi olarak kaydedilen afet, 43 milyar dolara mâl oldu.