Donald Trump ve Kamala Harris’ten çatışan ekonomi reçeteleri

ABD’de 5 Kasım’da gerçekleştirilecek başkanlık seçimlerine bir aydan az süre kaldı. Amerikalı seçmenler, Donald Trump ve Kamala Harris'in ekonomi vaatlerine odaklandı. Trump ve Harris, temelde tüketici fiyatlarını düşürmeye odaklanırken, seçmene farklı reçeteler sunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ABD'nin eski başkanı Donald Trump, ikinci kez göreve gelmesi durumunda Çin menşeli mallara yüzde 60, diğer ülkelerden ithal edilen mallara ise yüzde 10 ila 20 gümrük vergisi uygulamayı planlıyor. Trump, 2017 tarihli Vergi Kesintileri ve İstihdam Yasası’nın gelecek yıl süresi dolacak hükümlerini kalıcı olarak uzatmak isterken, ek vergi indirimleri uygulanması çağrısında bulunuyor. Trump, tüm bireyler için Sosyal Güvenlik yardımları üzerindeki vergileri de ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Ayrıca  Trump, yeniden seçilmesi halinde federal kurumlar vergisi oranını yüzde 21’den 15’e düşürmeyi planlıyor.

Trump, Biden yönetiminin “Enflasyonu Düşürme Yasası” kapsamındaki harcanmamış fonları iptal edeceğini belirtiyor. Temiz enerji politikalarının çoğuna karşı çıkan Trump, ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çekmeyi planlıyor. Trump, ABD başkanının Fed’in para politikası kararlarında “söz sahibi” olması gerektiğini düşünüyor. Trump, enflasyonu düşürmenin faiz oranlarını artırmadan başka yolları olduğunu ve genel olarak faiz oranlarının düşürülmesini savunuyor.

Federal kurumsal vergiyi yüzde 28'e çıkaracak

Harris’in  Trump’ın Çin’e uyguladığı tarifelerin çoğunu sürdürürken, bazı müttefiklerle çelik ve alüminyum gibi konulardaki anlaşmazlıkları müzakereye açan Biden’ın ticaret politikalarını sürdürmesi bekleniyor. Harris ise düşük ve orta gelirli hanelerin vergi yükünü azaltırken, bunun maliyetlerini kısmen telafi etmek  için  kurumlar  vergisini artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda Harris’in Biden döneminde olduğu gibi yıllık geliri 400 bin doların altında olan haneler  için  vergi artışlarını önleme politikasını izlemeye devam etmesi bekleniyor. Harris, federal kurumlar vergisi oranını ise yüzde 21’den 28’e çıkarmayı hedefliyor.

Harris’in enerji ve çevre politikalarında da Biden yönetiminde izlenen politikaları sürdürmesi bekleniyor. Harris, ABD’nin yabancı petrole olan bağımlılığını azaltmak  için  “çeşitli enerji kaynaklarına” yatırım yapılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Harris Paris Anlaşması’nı iklim değişikliğini ele almak için çok önemli olarak nitelendiriyor.

Harris ise Fed’in bağımsızlığına saygı duyduğunu belirtiyor. Kamala Harris, başkan seçilmesi durumunda Fed’in aldığı kararlara “asla karışmayacağının” sözünü veriyor.