Dünyayı sarsacak ‘üç’ senaryo!

Avrupa Birliği’nin çözüm üretemediği kriz, dünya ekonomisini yeni ve daha derin bir bunalıma mı sürükleyecek? CNBC, Euro Bölgesi’ndeki olası gelişmeler ile sonuçlarının ABD ekonomisine etkilerini üç senaryoda topladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME




Evrim KÜÇÜK

YUNANİSTAN EURODA KALIR; PİYASALARDAKİ OYNAKLIK ABD EKONOMİSİNİ ZAYIFLATIR

Yunanistan seçimlerde bir hükümet çıkarır ve AB/IMF programa devam eder. Para birliği içindeki varlığını sürdürür. Piyasalardaki belirsizlik devam eder, ancak AB içinde entegrasyon kademeli olarak gelişir. Finans piyasalarındaki oynaklık ve Euro Bölgesi’ndeki gelişmeler ABD ekonomisinin büyümesine negatif etki eder.

YUNANİSTAN EURODAN ÇIKAR; ÜLKENİN İFLASI ABD’NİN BÜYÜMESİNİ DE TÖRPÜLER

Tasarruf tedbirleri karşıtı bir parti iktidara gelir ve kurtarma paketini reddeder. Ülke iflas ederek kendi parasını basmaya başlar. Bankacılık sistemi çöker. AB, olağanüstü hal planını devreye sokarak İspanya, İtalya ve Portekiz’in krize girmesini engeller. İlk şok ABD’nin çeyrek dönem GSYH’sindeki artışı yüzde 0.5 aşağı çeker.

YUNANİSTAN’IN KARARI KAOS YARATIR; KÜRESEL PİYASALAR ÇÖKER

Kabus senaryosu... Yunanistan ani şekilde eurodan ayrılır, İspanya ve İtalya tahvil piyasasından dışlanır. Panik, bankalara hücuma yol açar. Yatırımcılar güvenli liman olarak Amerikan piyasalarına sığınır; dolar fırlar, küresel piyasalar kaosa sürüklenir. Nihayetinde ABD ve küresel ekonomi yeniden resesyona sürüklenebilir.

İSTANBUL - Avrupa’nın krizle boğuştuğu son iki yılda ABD finans piyasaları ve ekonomisi çok da korkulu günler geçirmedi. ABD’nin Avrupa’ya ihracatı arttı ve deniz aşarı pazarlarda rekabet gücünün zayıflamasından Amerikan bankaları avantaj elde etti. Ancak Euro Bölgesi’nde Yunanistan’ın para birliğinden  ayrılacağına dair tartışmaların yeniden alevlenmesi, Amerikan ekonomisine zarar verebilecek bir krizin patlak vereceği korkularını diriltti.

Euronun kaderiyle ilgili belirsizlik Amerikan ekonomisi üzerinde baskı oluşturmaya başladı ve analistlere göre krizin daha kötüye gitmesi aşamalı olarak yaşanan ekonomik canlanmayı ciddi
bir şekilde baltalayabilir. Ekonomistler, oynak piyasaların, iş ortamında oluşan belirsizliğin ve  Avrupa’da politika yapıcıların hangi yöne gideceğine bir türlü karar verememesinin ABD’nin
2012 yılı gayrisafi yurtiçi hasılasındaki büyümeyi (GSYH) yüzde 0.1-0.5 aralığında aşağı çekeceğini tahmin ediyor. Geçtiğimiz günlerde Reuters tarafından yapılan anketin sonuçlarına göre Amerikan ekonomisinin bu yıl ortalama yüzde 2.3 ve 2013’te yüzde 2.4 büyümesi bekleniyor.

Euro krizinin ABD ekonomisine doğrudan etkisi kendisini ticari kanallardan gösterecek. Avrupa Birliği’nin (AB), ABD’nin ihracatındaki payı yüzde 19 iken, Euro Bölgesi’nin payı da yüzde 13 civarında. GSYH bazında hesapladığında, bu rakam toplam üretim içinde yüzde 1.3’e tekabül ediyor.

ABD, zayıflayan dolar sayesinde Avrupa’ya ihracatını 2008’den bu yana artırıyordu fakat ancak paritenin 1.20’ye kadar inebileceği tahminleri yapılıyor ve ABD’nin ihracatının önemli bir darbe alacağı anlamına geliyor. Deutsche Bank’ın verilerine göre Avrupa, 2010 yılında dünya ticaretinin
yüzde 25’ini gerçekleştiriyordu; Çin ve ABD’nin en büyük ticari ortağı olan Avrupa’da meydana gelecek bir kaybın ABD ekonomisinde önemli hasara yol açmasından endişe ediliyor.

CNBC, Euro Bölgesi’ndeki olası gelişmeler ve bunların ABD ekonomisine etkileri konusunda üç senaryo hazırladı:

EURO BÖLGESİ’NDE SARSINTI SÜRECEK

SENARYO: Yunanistan 17 Haziran seçimlerinde bir hükümet çıkarır ve AB/IMF programa devam eder. Şimdilik para birliği içindeki varlığını sürdürür. Piyasalardaki belirsizlik gelecek aylarda ve
yıllarda devam eder ancak AB içinde entegrasyon kademeli olarak gelişir.

ETKİSİ: Finans piyasalarındaki oynaklık ve Euro Bölgesi’ndeki negatif gelişmeler ABD ekonomisini zayıflatan zayıf bir ateş gibi olur.

YUNANİSTAN, EUROYU TERK EDER

SENARYO:Tasarruf tedbirleri karşıtı bir parti iktidara gelir ve kurtarma paketini reddeder. AB/IMF kredi vermeyi durdurur. Yunanistan’ın nakdi tükenir ve iflas ederek kendi parasını basmaya başlar.
Bankacılık sistemi çöker. Ancak buna hazırlıklı olan AB, olağanüstü hal planını devreye sokarak İspanya, İtalya ve Portekiz’in krize girmesini engeller. Fed, Avrupa ile döviz swap anlaşmaları yaparak ve parasal genişleme ile piyasalardaki likiditeye destekleyebilir.

ETKİSİ: TD Economics’den Craig Alexander’e göre, Yunanistan’ın eurodan ayrılmasının yarattığı ilk şok ile, bunun gerçekleştiği çeyrek dönemde ABD’nin GSYH’sindeki artış yüzde 0.5 törpülenebilir.
Ancak bu süreç doğru bir şekilde yönetilirse, Yunanistan’ın eurodan ayrılmasının bölgenin sıkıntılarına son vereceği iyimserliği ABD’nin üretimine olumlu yansıyabilir.

YUNANİSTAN’IN AYRILMASI KAOS YARATIR

SENARYO: Yunanistan ani bir şekilde eurodan ayrılır, İspanyol ve İtalyan tahvillerinin faizi fırlar ve tahvil piyasasından dışlanır. İspanya ve İtalya’daki mevduat sahipleri, kendi ülkelerinin de
Euro Bölgesi’nden ayrılacağı korkusuna kapılarak paniğe kapılır. Yatırımcılar ise güvenli liman olarak Amerikan piyasalarına sığınır.

ETKİSİ: Bu, analistler için kabus senaryosu. Bunun ABD ekonomisi üzerindeki etkisi ticari yollar, finans bağlantıları, tüketici güveni açısından hissedilir. Piyasalardaki şok dalgaları Amerikan ekonomisi üzerinde olayın gerçekleştiği çeyrek dönemde yüzde 0.5’lik negatif etki yaratabilir.
Eğer Avrupa’nın bankacılık sistemi çökerse, küresel finans piyasalarında 2008 yılında Lehman’ın iflas ettiği döneme benzer sıkıntılar yaşanabilir. En sonunda ise ABD ve küresel ekonomi yeniden
resesyona sürüklenebilir.

Obama'nın hayalleri suya düşebilir

Bu arada, Avrupa’daki krizin ABD Başkanı Barack Obama’nın yeniden başkan olma hayallerini suya düşürebileceği yorumları yapılıyor. Uzmanlar, Avrupa’daki finansal krizin yalnızca Avrupalı liderlerin siyasi kariyerini sonlandırmakla kalmayıp, Obama’yı da yerinden  edebileceğini savunuyor. Eurasia Group’un ABD politikaları direktörü Sean West, ABD’nin Avrupa kaynaklı bir şok yaşamasının, yeniden başkanlık için uğraşan Obama üzerinde olumsuz etki yaratabileceğine dikkat çekti.