Ermeni ve Azeri liderler bir araya gelebilir

MOSKOVA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ve Ermenistan arasında "normalleşme süreciyle", Minsk Grubu'nun Ermeni-Azeri ihtilafını çözme sürecine ivme kazandırmasının Kafkaslar'da olumlu atmosfer oluşturduğunu söyledi.

Ahmet Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bugün yaptığı görüşmenin ardından Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği'nde Türk basın mensuplarına açıklama yaptı.

Ziyaretinin zamanlamasının çok önemli olduğunu ve Dışişleri Bakanlığı'na geldikten sonra önem verdikleri ülkeleri ziyaret edip ikili görüşmelerde bulunduğunu belirten Davutoğlu, "ABD ve Almanya'da ikili görüşmelerimiz oldu. Azerbaycan'a, Pakistan'a, Afganistan'a ve Kıbrıs'a ziyaretim oldu. Bu çerçevede Rusya'ya 1 günlük de olsa çalışma ziyareti yaparak, Lavrov ile ikili ilişkilerimizi gözden geçirme fırsatı buldum" diye konuştu.

Rusya ile aramızda siyasi sorun yok

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün şubat ayında yaptığı ziyaretin iki ülke ilişkilerine büyük bir ivme kazandırdığını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Sayın başbakanımızın ziyareti söz konusu oldu. Nihayet TBMM Başkanı'mız sayın Toptan son olarak ziyaret etti. Dolayısıyla sayın Lavrov ile biz bütün bu ziyaretlerin bir hulasasını gözden geçirme imkanı bulduk. Bir bakıma bu Türkiye ve Rusya arasındaki ikili ilişkilerin nasıl sistematik bir nitelik kazandığını gösteren en önemli faktörlerden biri.

Bu ikili ilişkiler bağlamında, yine birlikte planlayarak dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı sayın Yıldız, KEK Başkanı olarak önemli temaslar yaptı. Bugün sayın Yıldız ile bu görüşmelerin içeriği konusunda bilgi aldıktan sonra sayın Lavrov ile de bunu değerlendirme imkanı buldum. Sayın Yıldız bu görüşmelerine bugün de devam edecek. Bizim hem enerji, hem ticaret, hem diplomasi olsun, hepsinde bir koordinasyon içinde yürümemiz lazım. Gerek dün yapılan enerji konularında, gerek bugün yapılan siyasi konulardaki görüşmelerde şunu çok açıklıkla söyleyebilirim ki her iki tarafta da ilişkilerin daha ileri düzeye getirilmesi için çok güçlü bir siyasi irade mevcut. Tabii ki birtakım sorunlar var. Tabii ki tartışılması gereken meseleler vardı. Ama en azından her iki tarafta bunların çözülebilir meseleler olduğu konusunda mutabık. Siyasal bir sorun yok aramızda. Siyasi bir ihtilaf yok. Teknik bürokratik işleyişle ilgili çıkan sorunları da aşma iradesi var."

"Minsk Grubu'nun çabalarını takdirle izlemekteyiz"

Lavrov, ile görüşmesinde başta Kafkasya olmak üzere Ortadoğu ve Balkanlar'daki son gelişmeleri ele aldıklarını ifade eden Davutoğlu, "Türkiye, Ermeni ve Azeri ihtilafının çözümü konusunda Minsk grubunun son dönemde artan çabalarını son derece takdirle izlemekte" dedi.

Davutoğlu, bu faaliyetlerin daha da önem kazanması için Türkiye'nin de büyük çaba harcadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Dikkat ederseniz, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme süreciyle Azeri-Ermeni ihtilafında Minsk sürecinin ivme kazanması, bunların birlikte olması Kafkaslar'da olumlu bir atmosfer oluşturdu. Minsk Grubu eşbaşkanlarından biri olan Rusya ile çabalarımızın koordine edilmesi, bu süreçlerin başarılı olabilmesi özel bir önem taşıyor. Bu konuları sayın Lavrov ile çok kapsamlı ve iyiniyetli bir şekilde ele aldık. Ortadoğu konusunda da politikalarımıza benzerlik taşıdığı çok nokta bulunuyor. BM Güvenlik Konseyi ve diğer uluslararası kuruluşlardaki işbirliği olasılıklarımızı gözden geçirdik. Sonunda da bu görüşmelerin daha sık resmi formatlara bağlı kalmaksızın daha sık tekrar etmesi konusunda mutabık kaldık."

Putin'in Türkiye ziyareti

Bir gazetecinin, Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyaretinde bir pazarlık konusu mu olduğu yolundaki sorusuna Davutoğlu, "Bunda bir pazarlık söz konusu değil. Olgunlaşmıştır ve bu en kısa sürede yapılır" yanıtını verdi.

Karabağ sorunun çözümü konusunda Ermeni ve Azeri liderlerin Moskova'da yine biraraya gelme planlarını Lavrov ile görüşmede ele alıp almadıkları yolundaki bir soru üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bu konuyu da ele aldık. 18 Temmuz'da burada böyle bir zirve öngörülüyor. Zaten 18 Temmuz at yarışları vesilesiyle olacak. Kafkaslar'da diplomasi sporla beraber gidiyor. İşte sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Erivan'da maça gitmesi gibi burada da liderlerin at yarışı vesilesiyle biraraya gelmeleri söz konusu. Bu süreç daha önce belki hiç görülmeyen tempoda olan biri. Biz de bundan memnunuz. Rusya'nın bu konudaki katkısına teşekkür ettik."

Azeri-Ermeni ihtilafı

Davutoğlu, bu sürecin Türkiye-Rusya-Ermenistan-Azerbaycan biçiminde bir zirveye ileride dönüşmesi olasılığının bulunup bulunmadığı, Rusya'nın Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleştirilmesi ürecine katkıda ulunup bulunmayacağına yolundaki soruya da şu karşılığı verdi:

"Rusya, bu konuda Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini destekliyor. Bunu defaatle ifade ettiler. Bugün de ifade ettiler ve bu konuda Rusya'nın her zaman olumlu katkısını gördük. Bu konuda farklı düşünce yok. Ama şu anda Azeri-Ermeni süreci Minsk Grubu eşbaşkanları bağlamında yürüyen bir süreç. Minsk Gurubu'na biz de üyeyiz ancak eşbaşkanlar ABD, Fransa ve Rusya. Dolayısıyla biz başka bir platformun ortaya çıkmasının şu anda fayda sağlayacağını düşünmüyoruz. Bu sürecin mümkün olduğunca hızlı şekilde ilerlemesine Türkiye her zaman katkıda bulunmaya hazır. 4'lü zirve başka bir boyut getirir. Daha önce birçok benzer süreçlerin içinde bulunduk. Eğer bir barış yönünde bir mesafe almak istiyorsanız bir umut ve perspektif, iki kararlılık ve uygulanabilir bir plan. Umut ve vizyon yoksa zaten başarı şansı yok. Ama sadece umut ve vizyon yetmez, kararlılık da gerekiyor. Şu anda uluslararası toplumda daha öncekine göre çok daha ciddi bir kararlılık gözlemliyoruz. Yani geçen seneye göre Karabağ sorunun çözümü konusunda daha kararlı bir uluslararası bir topluluk görüyoruz. Umudun, vizyonun ve kararlılığın olduğu yerde de uygulanabilir bir plan olması gerekiyor. Yapılan çalışmalar bu doğrultuda çalışmadır."

"KKTC liderleri arasında tek bir farklılık düşünemeyiz"

Davutoğlu, bir başka soru üzerine, Lavrov ile Kıbrıs konusunu da kapsamlı bir biçimde ele aldıklarını ifade ederek, "Rusya, aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi üyesi. Biz, Kıbrıs meselesini bir BM meselesi olarak görmekteyiz ve hiçbir zaman bir başka platforma çekilmesini uygun görmedik. Dolayısıyla Rusya ile bu konuda ortak bakış açımız var. Onlar da Kıbrıs meselesini BM çerçevesinde çözülmesi gereken bir mesele olarak görüyorlar" dedi.

KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu'nun, "Ankara'nın Kıbrıs sorununa yaklaşımının Talat'tan ziyade kendilerine daha yakın olduğu" biçimindeki sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, "Şimdi bu tür milli meselelerde herkes bilir ki bizim tek bir tutumumuz olur. Kim müzakere ederse etsin, Türkiye, KKTC yetkilileri arasında tek bir farklılık düşünemez. Milli meselede tek bir yaklaşımımız olur. Bunu da herkesin bilmesi gerekir" diye konuştu.

Davutoğlu ve beraberindeki heyet, basın toplantısının ardından Rusya'dan ayrılarak, Romanya'ya hareket etti.