Eroğlu, KKTC ekonomisini değerlendirdi

KKTC Başkanı Eroğlu, Rum Yönetiminin sadece 2009 yılında Avrupa Birliğinden 3 milyar dolarlık kredi temin ettiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LEFKOŞA - Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Dr. Derviş Eroğlu, 1975'ten 2008 yılına kadarki 33 yıllık dönemde Türkiye'den KKTC'ye aktarılan yaklaşık 4 milyar dolarlık kaynağa karşılık, Rum Yönetiminin sadece 2009 yılında Avrupa Birliğinden 3 milyar dolarlık kredi temin ettiğini kaydetti.

Lefkoşa'da, Türkiye'den gelen bazı gazetecilerle bir araya gelen Eroğlu, hükümetin, dünya görüşünün ve inandığı değerler sisteminin bir gereği olarak ekonomiye çok büyük önem verdiğini, Ulusal Birlik Partisi'nin öngördüğü ekonomik sistemde serbest rekabetin sağlıklı yürüyebilmesi için fırsat ve imkan eşitliğinin her alanda sağlanmasının şart olduğunu anlattı.

Bu koşulların sağlanabilmesi için devletin müdahaleci olmaktan çıkıp teşvik edici, yol gösterici, düzenleyici ve denetleyici bir rol izlemesi gerektiğini, insana hizmeti merkeze alan siyaset anlayışıyla iktidara gelen Ulusal Birlik Partisinin temel ekonomik hedefinin, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeyi yakalama ve büyüyen ekonomiden değişik ekonomik sosyal grupların adaletli bir şekilde faydalanmasını sağlamak olduğunu dile getiren Eroğlu, hükümetinin 6 aylık icraatlarını paylaştı.

3 milyar liraya yakın kaynak aktarılacak

Kamu sektörünün daha etkin hale getirilmesi ve reel sektörün önünün açılabilmesi için gereken Bakanlar Kurulu Kararları üretilip reform niteliğinde yasaların Meclis'ten geçirildiğini belirten Başbakan Eroğlu, Türkiye ile imzalanan ve  2010, 2011 ve 2012 yıllarını kapsayan protokol çerçevesinde 3 yılda reel sektör ve alt yapı projelerine toplam 3 milyar liraya yakın kaynak aktarılacağını, bunun yanında Dragon Çayı'ndan KKTC'ye su getirilmesi projesinin hayata geçirilmesiyle su sıkıntısı çözüme kavuşurken, yine aynı proje kapsamında ve yine aynı güzergahla, çok daha ucuz maliyetli elektriğin de KKTC'ye getirilmesinin mümkün olacağını, konuyla ilgili DSİ'ye ihale yetkisi verildiğini ve 3,5-4 yılda tamamlanması planlanan projenin bütçesinin yaklaşık 500 milyon dolar olduğunu anlattı.

KKTC'nin küresel krize karşın Türkiye'den gerçekleştirilen 1 milyar dolarlık bölümle birlikte ithalatının yılda 1,5 milyar dolar düzeyini koruduğunu bildiren Eroğlu, Türkiye Cumhuriyeti ile her yönde entegre olan KKTC ekonomisinin, TL faizlerinde yaşanan düşüşle olumlu yönde etkilenerek, küresel krizin bütün etkilerine karşın refah düzeyini koruduğunu kaydetti.

Artan nüfusun tüketimde yarattığı artışın ithalata ve ticari yaşama da yansıdığını, hava ulaşımında önemli gelişmeler gözlendiğini, ülkenin lokomotif sektörleri eğitim ve turizmdeki potansiyelin büyüyeceğini, GSM abone sayısı toplam 400 bine yaklaşan KKTC'de, serbest bölge projesi ile ilgili yasa tasarısının hayata geçirilmek üzere Meclis'e sunulduğunu aktaran Başbakan Eroğlu, yasa kapsamında faaliyet gösterecek olan firmalara gelir vergisi muafiyeti, ihracat teşvik kredileri ve istihdam üzerindeki vergilere yönelik yüzde 10 oranında prim desteği sağlanacağını, bu şekilde bölgedeki diğer ülkelerin serbest bölgelerinin içerdiği avantajların üzerinde imkanlar sunulduğunu ifade etti.

"Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar KKTC'nin yanında olmuştur"

KKTC nüfusunun 4 katı büyüklüğünde olan ve alım gücü nispeten fazla olan Güney Kıbrıs ile ticareti düzenleyen yeşil hat tüzüğü ile önemli bir ekonomik alan meydana getirildiğini dile getiren Eroğlu, bu düzenleme çerçevesinde Güney Kıbrıs piyasasına erişim imkanı olmayan Türk ürünlerinin Kuzey Kıbrıs'ta işlenerek, Güney Kıbrıs'a satılabildiğini, bu ticaretin tatminkar olmamakla birlikte önemli oranda büyüme potansiyeli içerdiğini kaydetti.

Başbakan Dr. Derviş Eroğlu, şunları söyledi:

''Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar KKTC'nin yanında olmuş ve KKTC'yi tanıyarak dünyaya açılmasını sağlamıştır. Türkiye gerek yardımları, gerekse kredileri ile desteklerini sağlamış ve sağlamaya da devam etmektedir. KKTC'nin borçlanma gereği için ihtiyaç duyduğu kaynağı borçlanılabilecek tek ülkenin Türkiye olması ve altyapı yatırımları için yüksek düzeyde kaynak sağlayan, iş adamı, turist ve işçi arayışlarında KKTC'ye destek olan Türkiye'nin bu konudaki desteğinin devamı önemlidir.

Hükümetin uygulamaya koyduğu Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün Rekabet Gücünün Artırılması Programı isimli Ekonomik programı 3 yıllık dönem için destekleyecek olması, elektrik ve su projeleri hariç 2 milyar 584 milyon lira düzeyinde bir kaynakla her türlü teknik desteği sağlayacak olması KKTC için çok önemlidir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin KKTC'ye gösterdiği yoğun ilginin yanı sıra, son yıllarda Türk özel sektörünün de yatırımlarıyla ülkemizde büyük bir atılım gerçekleştirdiğini iftiharla gözlemlemekteyiz. Hükümet programında da belirtildiği gibi liberal bir anlayışa ve serbest piyasa ekonomisine inanan hükümetimiz özel sektörün gelişebilmesi için dış yatırımcılara önem vermektedir.

Anavatan  Türkiye ile olan yakınlığımız bir bakıma aynı pazar ekonomisinde olduğumuz gerçeğinden hareketle büyük Türk sermayesinin KKTC'de etkin yatırımlar yapması en doğal beklentimizdir.

Tanınmamışlığın yarattığı kayıp

Bu arada belirtmekte yarar görüyorum ki 1975'ten 2004 yılına kadar yani 30 yılda Anavatan'dan KKTC'ye aktarılan kaynak toplam 2,2 milyar dolardır. 1975 yılından 2008 yılına kadar ise bu rakam 4 milyar dolara yakındır. Güney komşumuz Rum Yönetimi'nin sadece 2009 yılı içinde Avrupa Birliğinden 3 milyar dolarlık kredi temin etmiş olduğunu söylersem sanırım çok daha kolay bir karşılaştırma yapma şansınız olur.''

Tanınmamışlığının yarattığı ekonomik, sosyal ve politik kayıplar olmakla birlikte çözümü beklemek yerine KKTC hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin de desteği ve katkılarıyla uygun politikaları ve uygulamaları getirerek kamu kesiminin daha etkin çalışması ve devletin düzenleyici ve denetleyici rolünü öne çıkarmayı amaç edindiğini kaydeden Derviş Eroğlu, bu stratejiyle özel sektör yatırımlarına ivme kazandırılmasının da mümkün olabileceğini, bu kapsamda sözünü ettiği 3 yıllık programın kesintisiz uygulanmasının öneminin bilincinde olduklarını söyledi.

Eroğlu, tehditlerin farkında olan KKTC'nin bu programla bağlantılı olarak ülkenin güçlü yönlerini öne çıkaracağını, büyük yatırımlarla geliştirdiği ana reel sektörlere özel önem vereceğini, tüm kısıtlamalara ve ambargolara karşın çeşitli ülkelerle bağlantılı olarak geliştirilebilecek fırsatların da arayışında olmaya devam edeceğini, bu kapsamda yılların ortaya koyduğu, başta kamu sektörünün hantallığı ve bürokrasi olmak üzere zayıf yönlerini güçlendirici politikalar ve uygulamalar üzerinde çalışacağını bildirdi.

Türkiye'den sadece 40 mil uzaklıkta, enerji koridorunun çok önemli olduğu bir coğrafyada bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'de büyük bir gelişme potansiyeline sahip olduğunu bildiren Başbakan Eroğlu, eğitimli ve genç nüfus yapısıyla bütün sıkıntılarına karşın dünyayla kucaklaşabilen, girişken çalışkan ve refleksi yüksek becerisiyle ülkenin ekonomik potansiyelini katlayabilecek ortamın oluşturulabilmesi için çaba harcandığını belirterek, bu vizyonu paylaşırken Anavatan Türkiye ile varolan tarihi, kültürel ve siyasi bağların KKTC'nin gelişmesinin en güçlü teminatı olduğunu vurguladı.