Euro 10 yaşında
320 milyon kişi tarafından kullanılan euro, dünyanın ikinci en büyük para birimi özelliğini koruyor
EDİRNE - Avrupa Birliği'nin siyasi birliğe geçişin olmazsa olmazlarından saydığı tek para sistemine geçişiyle başlanan euroyla tanışıklık 10 yaşında.
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nun internet sitesinde yer alan " euro 10 Yaşında" adlı makaleye göre, euro getirdiği uzun vadeli düşük enflasyon, artan istihdam ve tek para biriminin sağladığı kolaylıklarla tam anlamıyla bir başarı öyküsü oldu.
Tıpkı otomobil ve internetin icadındaki gibi euronun da "alayla" karşılandığı belirtilen makalede şöyle denildi.
"Başka büyük projeler gibi euro da başlangıçta birçok tanınmış kişi ve entelektüel tarafından alayla karşılanmıştı. 1897 yılında, önde gelen bir matematikçi ve fizikçi olan Lord Kelvin, 'radyonun bir geleceği olamaz' demişti. 19. yüzyılda saygın bir astronom olan Dr. Dionysus Lardner ise, 'yüksek hızlı demir yolu seyahati, yolcular nefes alamayacağı ve boğularak öleceği için mümkün değildir' demişti. Bu öngörülere benzer şekilde, euro hakkında da yapılan felaket tahminlerinin gerçekleşmemesi, euro'nun başarısının bir ispatını oluşturuyor.
Avrupa Birliği'ne en çok şüpheyle yaklaşan Avrupa ülkelerinden İngiltere'de, siyaset dünyasının önde gelen üyeleri ilk euro banknotları basılmadan önce bu para biriminin ölüm ilanını çoktan vermişlerdi. İngiltere'nin eski başbakanlarından Margaret Thatcher, bu projenin (ekonomik, politik ve sosyal açıdan başarısız) olacağında ısrar etmişti. Eski Devlet Bakanı Lord Healey ise bir adım daha ileri giderek, (Başbakan Tony Blair'den İngiltere'nin Avrupa Para Birliği'ne (EMU) katılıp katılmaması ile ilgili bir karar alması isteninceye kadar) 'EMU başarısız olacaktır' demişti."
320 milyon kişi tarafından kullanılıyor
Bu beyanların acele verilmiş beyanlar olduğu vurgulanan makalede, 320 milyon kişi tarafından kullanılan euronun, dünyanın ikinci en büyük para birimi olduğu ve tedavüle çıkışından bu yana ortak para birimi bölgesinde 16 milyonluk istihdam yarattığı ifade edildi.
euroya katılmayan en büyük Avrupa ekonomisi olan İngiltere'nin aksine, euro Bölgesi hükümetlerinin daha az bütçe açığı verme eğilimine sahip olduğu vurgulanan makale de, "Bu nedenle de büyümeyi desteklemek için gerektiğinde vergileri azaltma seçeneğini kullanabiliyorlar. Ayrıca, kamu bütçesi açıkları, 1980'li ve 1990'lı yıllarda Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) yaklaşık yüzde 4'ü iken 2007 yılında ortalama yüzde 0,6'lık bir oranla rekor bir düşüş gösterdi" denildi.
Ekonomik durgunlukla mücadele
Avrupa'nın, bugün dünyanın geri kalanı gibi uzun ve şiddetli bir ekonomik durgunluk ile karşı karşıya olduğu belirtilen makalede, ilk kez kredi sıkıntısını göreceli olarak yaşayan Avrupa ülkelerinin, bu ekonomik fırtınadan daha üstün bir beceri ve daha büyük kaynaklar ile zarar görmeden çıkacak şekilde ilerlediği kaydedildi.
Makalede, şu görüşlere yer verildi:
"Avrupa Komisyonu'nun para birimi ile ilgili hedeflerinin bir çoğu hala gerçekleştirilmeyi bekliyor. İçerde, euro Bölgesi, sağlam bütçe politikalarının kalıcı olmasını sağlamak için ekonomi politikalarının koordinasyonunu arttırmaya ihtiyaç duyuyor.
Ayrıca, ülkelerin rekabetçiliğini olumsuz etkileyebilecek sürekli makro-ekonomik dengesizliklerin yol açabileceği zararlar ile uğraşmaya gereksinim duyuluyor. Ekonomik bütünleşmenin hızının, piyasaları daha düzgün çalışır hale getirmek için arttırılması da yapılması gerekenler arasında. İkinci olarak, dışarda ise, euro Bölgesi üyeleri ortak pozisyonlar belirleyebilmeyi ve uluslararası toplantılarda tek ses olarak konuşabilmeyi amaçlıyor."
Bir euro Bölgesi ülkesindeki ekonomik başarının, diğer tüm ülkeler için de iyi sonuçlar doğurduğu iddia edilen makalede şunlar kaydedildi:
"euro bölgesi daha etkili bir yönetişime ihtiyaç duyuyor. Bir euro Bölgesi ülkesindeki ekonomik başarı diğer tüm ülkeler için de iyi sonuçlar doğuruyor. Diğer taraftan, bir ülkenin geri kalması benzer şekilde diğer tüm ülkelerin de bundan etkilenmesine neden oluyor. Ulusal ekonomi ve bütçe politikaları tüm üyeleri ilgilendiren bir konu olduğundan daha eş güdümlü hale gelmesi öngörülüyor."
Euro (Є) sembolü
Euronun sembolünün (Є), Avrupa kelimesinin ilk harfini ve istikrarı simgeleyen iki paralel çizgiden oluştuğu bildirilen makaleye şöyle devam edildi:
"Avrupa uygarlığının beşiğine gönderme yapılarak Yunan epsilon (Є) sembolünden esinlenmiştir. Sembol, europe kelimesinin ilk harfine euronun istikrarını simgeleyen iki paralel çizginin çekilmesi ile meydana gelmiştir."
Tarihçe
Euro banknotlar ve madeni paralar kullanıma girmeden önce, euro ilk olarak 1 Ocak 1999 gece yarısı elektronik şekilde (seyahat çeki, elektronik bankacılık alanlarında) uygulamaya konulduğu bildirilen euronun, Ulusal para birimlerinin birbirleri karşısındaki değerleri sabitlendi. Öte yandan eski para birimlerine ait banknotlar ve madeni paralar, yeni euro banknotları ve madeni paralarının 1 Ocak 2002'de tedavüle girmesine kadar kullanılmaya devam edildiği kaydedildi.