Euro Bölgesi'nde kış ortasında bahar
İtalya, İspanya, Yunanistan, Portekiz ve İrlanda'da 2012'nin ilk 8 ayında 406 milyar euro sermaye kaçışı olmuştu. Aynı yılın son dört ayında sermaye girişi 93 milyar euro oldu. Veri güven artışı olarak değerlendirildi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Euro Bölgesi'nin borç krizini en ağır yaşayan İtalya, İspanya, Yunanistan, Portekiz ve İrlanda'ya geçen yılın son dört ayında Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yeniden yatırımı teşvik edici önlemleri sonucunda 93 milyar euroluk özel sermaye akışı gerçekleştiği açıklandı. Financial Times'ın haberine göre Hollandalı ING Bankası'nın hesaplamalarına göre net sermaye akışı Avrupa para birliğine yönelik güven artışına işaret ediyor. Çevre ülkelere içe dönük sermaye akışının yeniden hız kazanması hükümetlerin Euro Bölgesi'ndeki krizde en kötünün geride kaldığına dair hissiyatı güçlendirmişti. Gelişmeler euronun dolar karşısında değer kazanmasını sağlamıştı. Hissiyattaki pozitif dönüşe bir kanıt da ABD Emtia Vadeli İşlem Komisyonu verilerinin geçen hafta euroya yönelik olarak 18 ay öncesine göre çok daha iyimser olduklarını göstermesi oldu. Euroya yönelik net uzun pozisyonlar 2011 yazından bu yana en güçlü konuma ulaştı. Hissiyatın değişmeye başlamasıyla birlikte mali piyasaların Euro Bölgesi'nin parçalanacağına dair korkularının zirve yaptığı 2012'nin ilk 8 ayında Euro Bölgesi'nin çevre ülkelerinden çıkan özel sermaye tutarıyla karşılaştırıldığında son dört ayda giren sermaye tutarı ılımlı oldu.
"Sermaye hareketleri olumlu yöne döndü"
ING'ye göre 2012 yılının son dört ayında çevre Euro Bölgesi üyelerine özel sermaye akışı 93 milyar euro oldu. Buna karşılık aynı yılın ilk sekiz ayında İspanya, İtalya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan'dan özel sermaye çıkışı 406 milyar doları bulmuştu. Bu miktar bu ülkelerin toplam GSYH'sinin yüzde 20'sine karşılık geliyor. 2011'de bu beş ülkeden çıkan toplam özel sermaye çıkışı 300 milyar euroyu bulmuştu. ING'de görevli ekonomist Martin van Vliet, "Halen gidilecek daha çok yol var. Fakat sermaye hareketinin yön değiştirdiğine dair güçlü sinyal söz konusu. Eğer 2012'nin ilk 8 ayındaki sermaye çıkışına bakarsanız bu endişe vericiydi. Güveni kazanmak zor, kaybetmek kolaydır" diye konuştu.
Euro Bölgesi varlıklarına yatırımcı talebi yükseldiği ortamda İspanya ve İtalyan hükümetleri borçlanma maliyetlerinin keskin bir şekilde düştüğüne tanık oldu. Euro Bölgesi şirket ve banka bono çıkarma işlemleri bu yıl güçlendi. Yatırımcılar 2012 başına göre hissiyatın olumlu yönde değiştiğini rapor ediyor. Bono çıkarma faaliyetleri Aralık 2011 ve Şubat 2012'de ECB'nin 3 yıl vadeli düşük faizli 1 trilyon euroluk krediyi bankalara sağlama sonrasında artmaya başlamıştı. Finans devi JPMorgan'ın Avrupa işlemleri başkanı Carl Norrey, "Bu iyileşme yerli bankalara yönelik serbest para tarafından değil, fakat bir proje olarak Euro Bölgesi'nde artan güven ve Avrupalı olmayan yatırımcıların değerli kağıt satın almasıyla gerçekleşiyor Yalnızca iki ay önce hayal bile edilemeyen anlaşmalara, muazzam sipariş defterleriyle şimdi imza atılıyor" diye konuştu. Japon finans devi Nomura'nın küresel kur stratejisti Jens Nordvig, "Euroya dair son sert düşüş eğilimi geçtiğimiz cuma sona erdi gibi görünüyor" diye not etti. ECB Başkanı Draghi'nin geçen eylülde "karşılıksız para işlemleri" şemasını tanıtarak ECB'nin Euro Bölgesi devlet tahvillerini satın alabileceğini ilan etmesinin özellikle ABD'li yatırımcıları cezbettiği belirtiliyor. Amerikan finans devi Goldman Sachs Avrupa sermaye piyasaları başkanı Alasdair Warren, "Avrupa yeniden yatırım yapılabilir hale geldi. Avrupa anlaşmaları için ABD talebi şimdi olduğundan çok seyrek olarak güçlü olmuştu" dedi.
İtalyan tahvil faizi üç yılın en düşüğünde
İtalya Hazinesi, 8.5 milyar euro (11.4 milyar dolar) tutarında altı ay vadeli bono sattı. İhalede faizler, artan siyasi endişelere karşın, Avrupa Merkez Bankası'nın sorunlu ülke tahvillerini alacağı yolundaki taahhüdünün olumlu etkileri ile birlikte, son üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Bloomberg'in haberine göre Roma merkezli Hazine, 181 gün vadeli bonoları ortalama yüzde 0.731 faizle sattı. Bu oran, 26 Mart 2010'dan bu yana en düşük seviyeyi işaret ediyor ve 27 Aralık'ta yapılan benzer vadeli ihalede oluşan yüzde 0.949 faizin altında. İhaleye satış miktarının 1.65 katı kadar alım talebi geldi. Bu oran önceki ihalede 1.57 katı düzeyindeydi. Bu satış, muhtemelen bu haftaki 9.78 milyar euroluk itfadan da destek buldu.
Rehn: İspanya bütçe hedefini gevşetebilir
Avrupa Birliği'nin bütçeden sorumlu komisyon üyesi Olli Rehn, kemer sıkma taleplerinin İspanyol ekonomisini resesyona itmesinden ötürü İspanya'nın önümüzdeki ay bütçe kesintisi hedeflerinin gevşetmeye çalışabileceğine işaret etti. Madrid'de bir basın toplantısında konuşan Rehn, ABD yetkililerinin şubatta programı değerlendirmek üzere toplandıklarında İspanya için en uygun bütçe konsolidasyonu hızına ilişkin bir karar vereceklerini söyledi. İspanya Bütçe Bakanı Cristobal Montoro geçtiğimiz ay hükümetin 2012'de bütçe açığı/GSYH oranını yüzde 6.3'e çekme hedefini büyük ihtimalle tutturamadığını söyledi. Bu yılın hedefi ise yüzde 4.5. İspanya'nın son çeyrekte yüzde 0.6 ile üçüncü çeyreğin 2 katı oranda daraldığı tahmin ediliyor.