Gıda fiyatları 'küresel risk'

Seller, kar fırtınaları ve kuraklık tarımsal üretimi vurdu. Talep artışına karşın gıda üretimindeki azalma, gıda fiyatlarını rekor seviyelere taşıdı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Evrim KÜÇÜK

İSTANBUL - Gelişmekte olan ülkelerde hayat pahalılığının tetiklediği protestolar tarımsal emtia ürünlerinin fiyatlarındaki artışla en iyi nasıl mücadele edilebileceği sorularını gündeme getirdi. Avustralya'da meydana gelen seller, Kuzey Yarımküre'deki kar fırtınaları, Güney Amerika ve hemen ardından Çin'de yaşanan kuraklık, diğer yandan gelişmekte olan ülkelerin sürekli artan talebi global gıda arzını tehdit ederek fiyatları rekor seviyelere taşıyor. Küresel buğday fiyatları Haziran 2010 ve Ocak 2011 arasında ikiye katlanırken, mısır fiyatları yüzde 73 arttı. Asya ülkelerini temel gıda maddesi pirinçte fiyat artışı diğer tahıl ürünlerine kıyasla daha yavaş. Ancak şeker ve yemeklik sıvı yağ fiyatları hızla yükseliyor. Son üç ayda da şeker ve zeytinyağı fiyatlarının sırasıyla yüzde

20 ve yüzde 22 artması hükümetleri rahatsız ediyor.

Hindistan ve Çin'de sebze, bazı Afrika ülkelerinde de fasulye olmak üzere temel gıda fiyatları artıyor. Gıda Fiyatı Endeksi'nin Ekim 2010 ve Ocak 2011 arasında yüzde 15 yükseldiği, bunun bir yıl önceki seviyenin yüzde 29 üzerinde. Dünya Ekonomik Forumu'nun son raporuna göre, gıda ve enerji fiyatlarındaki oynaklık dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük beş riskten biri. Uzmanlar gelecek 20 yıl içinde su, gıda ve enerji talebinin yüzde 30 ila 50 artmasını bekliyor ve olası bir gıda kıtlığının toplumsal ve siyasi istikrarsızlığa neden olabileceği uyarısı yapıyor.

Temelinde gıda fiyatlarındaki artışın yattığı Cezayir, Tunus ve Mısır'daki ayaklanmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti. 2008 yılında da, fiyatların fırlaması dünya genelinde isyanlara neden olmuştu.

Başta Kuzey Afrika ve Asya'daki ülkeler olmak üzere gıda fiyatlarının enflasyon sepetinde büyük payı olan ülkelerin hükümetleri, enflasyonla mücadele etme ve toplumsal huzurluğu önlemeye yönelik tedbirler almak için büyük bir baskı altında. Hükümetlerin iç piyasayı rahatlatmak ve fiyatları kontrol altına almak için en önemli silahı ise gıda ithalatında vergileri aşağı çekmek ya da kaldırmak.

BAZI ÜLKELERİN FİYATLARLA MÜCADELE İÇİN ALDIĞI TEDBİRLER

AVRUPA BİRLİĞİ

27 üyeli Avrupa Birliği, hayvanlık yem ve şekerde ithalat bariyerlerini azaltmayı planlıyor. Bloğun tarım komitesi, Brüksel'de yaptığı toplantıda, küresel pazardaki sıkışıklık nedeniyle şekerde ithalat vergilerinin gevşetilmesine ve bazı tahıllarda vergilerin dondurulmasına karar verdi. Böylelikle özellikle hayvan yemi olarak kullanılan bazı ürünlerin fiyatının aşağı çekilmesi ve Avrupa'da pazarın biraz rahatlatılması amaçlanıyor. Komitenin vergilerin dondurulmasını düşündüğü ürünler arasında buğday ve arpa yer alırken, mısır alım vergisinde değişimin söz konusu olmadığı belirtiliyor.

HİNDİSTAN

Gıda fiyatlarındaki artışa karşı önlem alan ülkelerin arasında Hindistan'da var. Hint mutfağının temel tüketim maddelerinden soğanın fiyatında rekor kırılması üzerine harekete geçen hükümet, soğanda ithalat vergisini yüzde 5'den sıfıra indirdi. Asya'nın üçüncü büyük ekonomisi, enflasyonla mücadele edebilmek için başka gıda ürünlerinde de ithalat vergilerini düşürmeyi planlıyor.

GÜNEY KORE

Gıda fiyatlarındaki artış gelişmekte olan ülkelerin yanında daha zengin ülkeleri de etkiliyor. İç piyasada hızlı fiyat artışlarıyla karşı karşıya bulunan Güney Kore, global piyasalardaki sıkışıklığın yol açtığı enflasyonu dizginlemek amacıyla 2011'de özellikle orta sınıf tarafından tüketilen 67 kalem üründe ithalat vergilerini azaltma kararı aldı. Vergilerin azaltıldığı ürünler arasında balık, un, nebati yağ, şeker gibi gıda maddeleri var. Ayrıca geçtiğimiz yıl vergileri azaltılmasına karar verilen çocuk kıyafetleri, bebek arabası, kozmetik, deterjan, vitaminler, otomobil lastiği gibi ürünler Strateji ve Finans Bakanlığı'nın ithalat vergileri azaltılacak ürünler listesinde yer almaya devam etti. Diğer yandan hayvancılık sektörünü tehdit eden şap hastalığı nedeniyle süt tozu ithalatındaki vergi tarifelerini geçici olarak kaldırdı.

CEZAYİR

Geniş çaplı protesto olaylarına sahne olan ülkede ithal şekerdeki KDV ve ithalat tarifeleri 31 Ağustos'a kadar donduruldu. Ülkede gıda fiyatlarının yüzde 40 aşağı çekilmesini hedefleyen yönetim, nebati yağdaki ithalat vergisini de geçici bir süre için donduracağını ve bazı ürünlere fiyat kontrolü getirileceğini bildirdi.

FAS

Halk ayaklanmalarının yaşandığı Kuzey Afrika bölgesinde yoksul oranın yüksek olduğu ülkelerden Fas da enflasyonla savaşıyor. Hükümetin önceki gün aldığı bir karar doğrultusunda şeker ve yüksek kaliteli buğday gibi bazı ürünlerde ithalat vergileri önemli oranda aşağı çekilecek. Şu an hükümet rafine edilmiş şeker ithalatında yüzde 42 ila 60 oranında vergi uyguluyor. Ülkenin şeker ithalatının büyük bir bölümünü ham şeker oluşturuyor. Fas geçtiğimiz yıl 850 bin - 950 bin ton ham şker ithal ederken, beyaz şeker ithalatı 5 bin tonun altındaydı.

BANGLADEŞ

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre yemeklik yağlarda ithalat vergileri azaltılacak. Ancak daha önce yüzde 15 olması beklenen vergi kesintisinin yüzde 10 olacağı duyuruldu. Diğer yandan Merkez Bankası, tüm bankalardan, yemeklik yağ, şeker, bakliyat, soğan ve meyve ithalatında maksimum yüzde 12 faiz uygulanmasını istedi. Temel gıda maddesi ithalatında faizler aslında Mayıs 2010'da yüzde 12 olarak sabitlenmişti ancak çoğu banka bunun üzerinde bir faiz uygulaması gerçekleştiriyordu.

ENDONEZYA

Gıda fiyatlarındaki artışın Kuzey Afrika'daki gibi protestolara neden olmasından endişe duyan Endonezya'da hükümet pirinç, buğday, soya fasulyesi ve hayvanlık yem ithalatında vergileri kaldıracağını bildirdi. Fiyatlarda istikrar sağlanması için pirinçte vergiler mart ayına kadar durdurulurken, buğday ve soya fasulyesinde 2011 boyunca vergisiz ithalat yapılabilecek. Bazı ürünlerde vergi bariyerini kaldıracak olan Endonezya, şekerde ise vergilerin korunacağını açıkladı. Güneydoğu Asya'nın en büyük ekonomisi Endonezya yurtdışından yüklü miktarda şeker, buğday, soya fasulyesi alıyor. Endonezya ayrıca önde gelen pirinç ve mısır ithalatçıları arasında.

RUSYA

Geçtiğimiz yıl yaşadığı ağır kuraklık nedeniyle buğday üretimi gerileyen Rusya da fiyat artışlarını dizginlemek için vergileri düşürmeyi planlayan ülkelerden biri. Rusya, Kazakistan ve Belarus arasındaki Gümrük Birliği çerçevesinde şeker kamışı ithalat tarifelerini mart ayından itibaren 50 dolar/ton seviyesine indirme planları yapılıyor. 2010 Ekim'den bu yana tarifiler ton başına 140 dolar seviyesinde. Brezilya, Küba ve Tayland ülkenin başlıca şeker tedarikçileri arasında. Bazı analistler, düşünülen vergi kesintisinin, durumun aciliyeti göz önünde bulundurularak daha kısa bir süre zarfında hayata geçirilebileceğini söylüyor. Diğer yandan, şekerde fiyat baskısını azaltmak için devlet rezervinden şeker satışı yapılmasının gündeme gelebileceği belirtiliyor.

FİLİPİNLER

Hükümet, buğday ithalatındaki yüzde 3'lük vergiyi altı aylığına kaldırdı. Ülkede, konut fiyatlarının artmasını engellemek ve inşaat sektörünü rahatlamak için çimentoda sıfıra indirilen ithalat vergisinin altı ay daha bu seviyede kalmasına da karar verildi.

BREZİLYA

Gıda ürünlerinin yanında diğer tarımsal emtia fiyatlarındaki artış da birçok ülkenin başını ağrıtıyor. Örneğin geçtiğimiz yılın en çok değer kazanan emtiası pamukta fiyatların artmaya devam etmesi Brezilya'yı tedbir almaya zorladı. Mevcut arzın iç talebi karşılamakta yetersiz kalmasından ve fiyat artışlarının iç piyasada istikrarsızlık yaratmasından korkan Brezilya hükümeti, geçtiğimiz sonbaharda pamukta ithalat vergisini Mayıs 2011'e kadar yüzde 10 aşağı çekti. Ekim 2010-Mayıs 2011 dönemini kapsayan vergi indirimlerinin toplamda 250 bin ton hidrofil pamuğa uygulanması bekleniyor. Brezilya yılda yaklaşık 1 milyon ton hidrofil pamuk tüketiyor.

Gıda fiyatları tehlikeli seviyeye çıktı, 44 milyon kişi daha yoksul

Dünya Bankası, artan gıda fiyatlarının geçen yıl haziran ayından bu yana gelişmekte olan ülkelerde 44 milyon insanı aşırı yoksullaştırdığını bildirdi. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick yaptığı açıklamada,

"Küresel gıda fiyatları tehlikeli seviyelere tırmandı ve dünyada on milyonlarca insanı tehdit ediyor. Fiyat artışı hali hazırda milyonlarca insanı yoksulluğa itiyor ve gelirlerinin yarısında fazlasını gıdaya harcayan kesimler üzerinde baskı yaratıyor" dedi.

Gıda fiyatlarındaki artışın Ortadoğu ve Orta Asya'da kırılgan siyasi ve sosyal koşulları karmaşık hale getirebileceği uyarısında bulunan Zoellick, artan gıda fiyatlarının Mısır ve Tunus'ta son zamanlardaki protestolara yol açan temel sebep olmamasına rağmen, kışkırtıcı bir unsur olduğuna işaret etti. Ülkelerin ihracat yasakları ya da vergi ve fiyat kontrolleri gibi politikalara başvurmasının küresel gıda fiyatlarını daha da artırabileceğine dikkati çeken Zoellick, "Artan ve oynak gıda fiyatları kombinasyonunu çözmek için elimizde sihirli değnek yok. Ancak gıda fiyatı şimdi küresel güvenlik konusudur" diye konuştu. Zoellick, bu hafta Paris'te yapılacak G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Başkanları toplantısında gıda fiyatlarına öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti.

Bu konularda ilginizi çekebilir