Hindistan, yatırım için en uygun ülke sıralamasında Çin’i solladı
Uluslararası profesyonel hizmetler şirketi Ernst & Young’ın yıllık raporuna göre yatırım için en cazip ülke sıralamasında Hindistan, para birimi rupinin değer kaybı ve reformlar sayesinde ilk sıraya yerleşti
Hindistan yatırım yapılacak en cazip ülke sıralamasında Çin’i geçti. Profesyonel hizmetler şirketi Ernst & Young’ın yılda iki kez yayımladığı Capital Confidence Barometer (Sermaye Güven Barometresi) raporunun 9’uncusuna göre Hindistan, para birimi rupinin değer kaybetmesi ve yeni sektörleri yabancı oyunculara açmasıyla liderliği ele geçirdi. Şirketlerin en fazla yatırım yapmak istediği ülkeler sıralamasında Hindistan’ı Brezilya, Çin, Kanada ve ABD izledi.
Ernst & Young’ın araştırmasında 70’ten fazla ülkede 1600 üst düzey yöneticinin görüşlerine başvuruldu. Raporun geçen mayısta yayımlanan 8’inci basımında Çin ilk sıradaydı. Bu ülkeyi de Hindistan ve Brezilya izlemişti.
Dünya ekonomisinin düzelmesi de rol oynadı
Ernst & Young’ın İşlem Danışmanlık Hizmetleri üst düzey yetkilisi Amit Khandelwal, “Hindistan için yatırımcı yaklaşımı ülke ekonomisinin kısa süre önce karşılaştığı zorluklara rağmen olumlu seyretmeye devam ediyor. Aynı zamanda dünya ekonomisinin düzelen şartları anlaşma yapan taraflarda güvenin artmasını sağlarken, işlemlerin yürütülmesinde daha cüretkar duruş sergilemelerine yol açıyor. Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) kısa vadede tahvil alımlarını azaltmayacağına dair güvencesi şirketlerin yönetim kurullarında güven artıcı bir rol oynadı” yorumunu yaptı.
Geçen yıl boyunca Hindistan telekom, tek marka perakende, petrol ve doğalgaz dahil çeşitli sektörlerde doğrudan yabancı yatırımlara yönelik denetimlerini azaltarak ülkeye yabancı sermayeyi çekmek için faaliyetlerine hız vermişti. Bu gelişmelere ilaveten makroekonomik baskılar ve büyük borç stokları yüzünden pek çok Hindistanlı şirket de merkezi olmayan faaliyetlerini bırakma eğilimine girmeleri yabancı şirketlere Hindistan pazarında daha büyük rol oynama fırsatı yarattı. Rapora göre Hindistan pazarında anlaşma yapılması çok muhtemel olan sektörler otomotiv, teknoloji ve tüketici ürünleri olarak sıralanıyor. Rapora göre küresel üst düzey yöneticilerin şirketler arası satın alma ve birleşme anlaşmaları konusunda küresel ekonomiye dair artan güvene bağlı olarak daha olumlu hissiyata sahip olduğu belirtiliyor. Üst düzey yöneticilerin yüzde 35’i bu yıl şirket satın alma planlarken, geçen yıl bu oran yüzde 25’ti. Ernst & Young’ın İşlem Danışmanlık Hizmetleri küresel başkan yardımcısı Pip McCrostie, “Satın alma & Birleşme hissiyatı, anlaşma esaslarına dair çok daha olumlu görüşlerden ötürü artıyor. Anlaşmaları başarılı bir şekilde tamamlama ihtimaline ilaveten satın alma fırsatlarının sayısı ve niteliğinde dikkate değer iyileşme söz konusu” diyor. Momentum yaratıcı anlaşmalarla (501 milyon dolar – 1 milyar dolar) ilgilendiğini söyleyen yöneticilerin sayısı son 6 ayda ikiye katlandı. Daha küçük hacimli (51 milyon doların altı) şirket anlaşmalarını düşünen yöneticilerin oranı bu yıl yüzde 27’ye düştü. Geçen sene bu oran yüzde 38’di. Rapora göre bu durum daha büyük ölçekli anlaşmalara yönelik iştahın artığı anlamına geliyor.
Çinli zenginler ülkelerini terk ediyor
Çinli milyonerlerin ülkelerini terk etme eğiliminin arttığı açıklandı. Araştırma şirketi WealthInsight’a göre halihazırda Çinli zenginlerin 658 milyar dolarlık serveti ülke dışındaki finans merkezlerinde bulunuyor. Boston Consulting Group’a göre bu rakam 450 milyar dolar. Ama Boston Consulting Group, ülke dışı yatırımların önümüzdeki üç yılda iki katına çıkacağını öngörüyor. Araştırma şirketi Bain Consulting’e göre ise Çin’in ultra zenginlerinin – serveti 16 milyon doların üstünde olanlar – yarısının yurt dışında yatırımları var. Araştırma şirketi Hurun ve Bank of China’ya göre Çinli milyonerlerin yarıdan fazlası ya ülkeden ayrılmayı düşünüyor ya da bu konuda somut adımlar atmış durumdalar. Pek çok uzman zenginlerin servetlerini, sağlıklarını ve ailelerini korumak için ülke dışına çıkmayı düşündüklerini belirtiyor. Ayrıca ülkede yolsuzluğa karşı son dönemlerde gerçekleşen sert müdahaleler yüzünden siyasi bağları olan zenginler güvenli dış limanlar arıyor. Çin halen kapalı bir sermaye rejimi uyguluyor.