Hule'deki katliama BMGK'dan kınama
BMGK Hule'deki katliamı şiddetle kınadı. BM Güvenlik Konseyi, Genel Sekreter Ban'dan katliam için uluslararası soruşturma başlatılmasını istedi ve Suriye hükümetini uyardı.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
WASHINGTON - BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye'nin Hule ilçesinde geçen Cuma meydana gelen katliamı şiddetle kınadı ve Suriye hükümetinin uluslararası hukuku ve BMGK kararlarını ihlal ettiğini bildirdi.
BMGK, yaklaşık 3 saat süren danışma toplantısının ardından Hule'deki katliamı kınayan bir basın açıklaması yaptı. Konsey açıklamasında, Suriye hükümet güçlerinin Hule'de sivil halkın yaşadığı yerleşim bölgelerinde ağır silah kullandığı saldırılarda erkek, kadın ve çocukların hayatlarını kaybetmesini ve 100'den fazla kişinin de yaralanmasını şiddetle kınadı. Konsey açıklamasında, ilçede sivillerin yakın mesafeden ve ağır fiziksel darbeyle öldürülmesini de kınadı ve hayatlarını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi.
Sivil halka karşı böyle insafsızca güç kullanılmasının, Suriye hükümetinin uluslararası hukuku, ayrıca BMGK'nın 2042 ve 2043 sayılı kararları çerçevesinde, şiddet kullanmayı ve yerleşim merkezlerinde ağır silah kullanmayı bırakma yönünde verdiği taahhütlerin ihlali olduğu vurgulanan Konsey, açıklamasında bir kez daha Suriye'de tüm tarafların şiddeti bırakmaları çağrısında bulunuldu.
Şiddet kullananların hesap vermeleri gerektiğini belirten BMGK, Genel Sekreter Ban Ki-mun'dan da bu saldırıları soruşturmasını ve Konsey'e bilgi vermesini istedi. Konsey açıklamasında Suriye hükümetinden yerleşim merkezlerinde ağır silah kullanmayı derhal bırakmasını ve bölgedeki güvenlik güçlerini geri çekmesini istedi.
Konsey açıklamasında, BM-Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın 6 maddelik planının uygulanması yönünde gösterdiği çabalarına tam destek verdiğini de yineleyerek Annan'dan, BMGK'nın taleplerini Suriye'deki taraflara, özellikle de Suriye hükümetine açıkça aktarmasını istedi.
Fransız, İngiliz ve Alman temsilciler
Fransa'nın BM Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Martin Briens, gazetecilere yaptığı açıklamada, Hule'deki katliamın ardından Fransa olarak BMGK'nın bu konuda derhal tepki vermesini istediklerini söyledi. BM Gözlemci Misyonu'nun (UNSMIS) başı General Robert Mood'un verdiği bilgiye göre katliamda 108 kurban bulunduğunu ve bunların 49'unun çocuk olduğunu söyleyen Briens, Esed rejiminin Suriye'yi dehşete ve kaosa sürüklemeye devam ettiğini, durumun bölge istikrarını da tehdit ettiğini ifade etti. Briens, bir soru üzerine, olanlarda Suriye hükümetinin sorumluluğu olduğunun açık olduğunu vurguladı.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mark Lyall Grant da gazetecilere ağır silahlar kullanılmasının hiçbir şekilde maruz gösterilemeyeceğini belirterek "Bunun bir vahşet olduğu gerçek ve burada sorumluluk Suriye yönetiminde" dedi. Grant, Suriye konusunun BMGK'nın gündeminde kalacağını ve Annan'ın çarşamba günü BMGK'ya bilgi vereceğini de bildirerek BMGK'da, Annan planının uygulanması ve bundan sonra yapılacaklarla ilgili "ciddi ve stratejik bir tartışma" olması gerektiğini belirtti.
Almanya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Peter Wittig de açıklamasında, General Mood'un verdiği bilgiye göre Suriye güvenlik güçlerinin Hule'de ağır silah ve topçu ateşi kullandığına dair açık delil olduğunu söyledi. Wittig, "Katliamda Suriye hükümetin açık şekilde ayak izi var ve Suriye hükümeti bu yüzden hesap vermeli" dedi. Wittig, Genel Sekreter Ban'ın BMGK'ya gönderdiği mektupta da belirttiği gibi Hule katliamına ilişkin bağımsız bir soruşturmanın yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Ban, BMGK'ya mektup gönderdi
Bu arada Hule katliamını daha önce Kofi Annan ile şiddetle kınayan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da BMGK'ya mektup göndererek son iki günde Suriye'de şiddetin artığını bildirdi.
Hule'deki saldırılarda 116 kişinin öldüğü ve 300'den fazla kişinin yaralandığı yönünde Suriyeli vatandaşların BM Gözlemci Misyonu'na (UNSMIS)e bilgi verdiğini aktaran Ban, Suriye hükümetinin de Hule'de 7 güvenlik personelinin öldüğünü bildirdiğini belirtti. Ban mektubunda UNSMIS personelinin, Hule'nin Taldou köyündeki bir camiye getirilen 85 ölüyü gördüklerini, ayrıca bölgede ağır silah ve tank kullanıldığını gözlemlediklerini bildirdi.
Ban, UNSMIS personelinin Suriye halkı tarafından yanlış algılandığını da belirterek "silahsız gözlemcilerin bazen ülkede şiddeti durduramamakla suçlandıklarını, UNSMIS'in görevinin yeterince anlaşılamadığını" da kaydetti.
Suriye yönetiminin Annan planı ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini de vurgulayan Ban, hükümeti derhal ağır silah kullanmayı bırakması yönünde uyardı. Ban, Hule'de yaşanan katliamın, şeffaf, bağımsız bir uluslararası soruşturmadan geçmesi gerektiğini de belirtti.
Ban, Özel Temsilci Kofi Annan'ın çok yakında Şam'ı ziyarete edeceğini belirterek "Suriye yönetiminin bu fırsatı kullanıp silahlar yerine diplomasiyi tercih etmesini ve halkının taleplerini yerine getirmesini içtenlikle umuyorum" dedi.
Suriye ve Rus temsilciler
Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşşar Caferi, Hule'deki katliamı Suriye yönetiminin güvenlik güçlerinin yapmadığını savunarak "Bu korkunç, alçakça, kesinlikle maruz görülemeyen suçu ve katliamı biz yapmadık ve şiddetle kınıyoruz" dedi. Bu tür katliamların ve saldırıların arkasında silahlı terör gruplarının olduğunu söyleyen Caferi, Kofi Annan'ın Şam ziyaretinden hemen önce bu türde bir katliamın işlenmesinin basit bir tesadüf olmadığını iddia ederek "Bu katliamı işleyenler ülkemizdeki şiddet sarmalının daha da artmasını, olayların uluslararası hale gelmesini ve BMGK'yı olayın içine çekerek uluslararası müdahale olmasını istiyorlar" diye konuştu.
Caferi, Suriye yönetiminin kendi sivil halkını öldürmesinin sözkonusu olmadığını belirterek "Ölülerin yakın mesafeden vuruldukları açık" dedi. Caferi, Hule'nin muhalefet ve terör gruplarının kontrolünde olduğunu belirterek olayların 200 kişilik silahlı bir grubun Cuma namazının ardından gece geç saate kadar Hule ve civarında durmadan sivillere saldırdıklarını, Suriye güvenlik güçlerinin de buna cevap verdiklerini söyledi. Caferi, soruşturma başlattıklarını da vurguladı.
Rusya'nın BM Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Alexander Pankin de Hule'de ne olduğunun hala açık olmadığını savunarak "Tam olarak ne olduğu ve olayların neyi tetiklediği net değil. Ayrıca Suriye yönetiminin bir yandan bombalama yaparken bir yandan 40'dan fazla kadını ve 10 yaşın altında 30'dan fazla çocuğu kısa mesafeden öldürmesini düşünmek zor. Bu katliamın kesinlikle soruşturulması lazım" dedi.
Pankin, Rusya'da yönetim ve muhalefet dışında "üçüncü bir gücün" olduğuna kesin gözüyle baktıklarını, bu üçüncü gücün terörist gruplar ya da Suriye'ye müdahale yapılmasını isteyen ve muhalefetin kazanmasını isteyen dış güçler olabileceğini iddia etti.
Pillay'dan UCM çağrısı
Bu arada BMGK toplantısı devam ederken BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay da bir açıklama yaparak Hule'de sivillerin öldürülmesini şiddetle kınadı.
Hule'de "insanlığa karşı suç" işlenmiş olabileceğini belirten Pillay, Suriye hükümetinden sivil halka karşı aşırı güç kullanmayı derhal bırakmasını istedi.
Pillay, Hule katliamının tarafsız bir uluslararası kurum tarafından soruşturulması gerektiğini de belirterek "BMGK'dan bir kez daha Suriye'deki krizi Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) havale etmesini istiyorum" dedi.
Annan'dan brifing
Şam'ı bugün ziyaret etmesi beklenen BM-Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın çarşamba günü ziyaretiyle ilgili BMGK'ya brifing vermesi bekleniyor.
BMGK'nın yarınki gündeminde de yine Ortadoğu bulunuyor.