İngiltere'den Kudüs'te gerginliğin azaltılması çağrısı

BM Güvenlik Konseyi'ndeki Mescid-i Aksa toplantısından önce gazetecilere açıklama yapan İngiltere'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft, Kudüs'te Filistinlilere yönelik saldırıları ve şiddet olaylarını, Batı Şeria'da da geçen cumartesi İsraillilere yönelik bıçaklı saldırıyı kınadı.

Rycroft, "Şiddet olaylarının ve gerginliğin tırmanmasından endişe duyuyoruz. Taraflara Ortadoğu'da barışı sağlamak için şiddeti engelleme ve siyasi sürece geri dönülmesi çağrısı yapıyoruz." dedi.

İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Danny Danon ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a "şiddet ve kışkırtmaları" durdurması çağrısında bulundu.

Mescid-i Aksa'nın kapısına yerleştirilen elektronik dedektörlerin kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin bir soruya Danon, İsrail'in Kudüs'te din özgürlüğünün teminatını verdiği, herkesin özgürce ibadet edebileceği, hedeflerinin güvenliğin sağlanması olduğu ve hükümetin güvenliğin nasıl sağlanacağı konusunu değerlendirdiği yanıtını verdi.

İsrail polisi, 14 Temmuz cuma günü Mescid-i Aksa'da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği 3 Filistinliyi öldürmüş, olayda yaralanan 2 İsrail polisinin kaldırıldıkları hastanede öldüğünü açıklamıştı.

Olayın ardından Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatan İsrail güçleri, Harem-i Şerif'in iki kapısını pazar günü açmış ancak kapılara metal arama dedektörleri yerleştirmişti.

İsrail, Mescid-i Aksa'nın kapılarına kurduğu metal dedektörler vasıtasıyla Aksa Vakfı'nca kontrol edilen Harem-i Şerif'te egemenlik sağlamak istiyor. Filistin halkı, metal dedektörlerin güvenlik gerekçesiyle değil, Aksa üzerinde hakimiyet kurma amaçlı olduğunu düşünüyor.

İsrail'in, Aksa'yı yönetme hakkını resmi olarak tanıdığı Aksa Vakfı'na danışmadan attığı bu tek taraflı adımın kabulü halinde bunu daha ileri taşıyacağını belirten Filistinliler, böylece Aksa'nın zamansal ve mekansal olarak bölünüp Yahudilere tahsisinden ve ellerinden alınmasından endişe ediyor.