İspanya'nın Katalonya'ya karşı sabrı tükendi

İspanyol devleti, ülkenin doğusundaki Katalonya özerk bölgesinde 2010'dan bu yana devam eden bağımsızlık yanlısı girişimlere ilk kez sert tepki gösterdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Katalonya'nın 2010'da Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla yeni özerklik haklarının önemli bir kısmını kaybetmesiyle başlayan ve 2011'deki ekonomik kriz sırasında artan bağımsızlık girişimleri, devlet mekanizmalarının devreye sokulmasıyla dün dönüm noktalarından birine girdi.

Katalonya yerel yönetiminin bağımsızlık talebiyle ilgili attığı adımlara şimdiye kadar yargı üzerinden cevap veren İspanya hükümeti, ulusal egemenlikten kaynaklanan tüm meşru haklarını gerekçe göstererek güvenlik güçlerini devreye soktu.

Yasa dışı olmasına rağmen Katalonya'da 9 Kasım 2014'te bağımsızlık yanlısı halk oylamasının yapılmasına göz yuman İspanyol devleti, yine yasa dışı edilen edilen 1 Ekim'deki bağımsızlık referandumuna karşı bu kez önceden harekete geçti.

Eski Katalonya Başkanı Artur Mas ve eski yerel hükümetin üç üyesi, 9 Kasım 2014'teki halk oylamasından sorumlu oldukları gerekçesiyle 1,5 ve 2 yıl arasında değişen süreler için kamu görevinden men edilmişti. Mas ve üç eski hükümet üyesinin yanı sıra Katalonya'daki yedi üst düzey kamu görevlisinin, oylamayı yapmak için harcanan yaklaşık 5 milyon avroyu geri ödemesi kararlaştırılmıştı.

Soruşturma devam ediyor

Katalonya Başkanı Carles Puigdemont, Katalonya Meclis Başkanı Carme Forcadell, hükümet üyeleri ve Divan Kurulunun beş üyesi hakkında Anayasa Mahkemesinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edip yasa dışı ilan etmesine rağmen 1 Ekim'de yapılmak istenen bağımsızlık referandumuyla ilgili yerel parlamentoda çıkarılan yasalardan dolayı üç ayrı suçlamayla açılmış soruşturma bulunuyor.

Katalonya yerel hükümetinin tüm bu yasal girişimlere rağmen İspanyol hükümetinin uyarılarını görmezden gelerek 1 Ekim'de oy kullanmakta ısrar etmesi üzerine ülkenin demokrasi tarihinde ilk kez jandarma, bir özerk yönetiminin binalarına baskın düzenledi.

Özerk yönetime bağlı ekonomi, maliye, çalışma ve sosyal güvenlik, eğitim bakanlıklarının da aralarında bulunduğu 41 kurum ve kuruluşa baskın yapan jandarma, referandumla bağlantılı her türlü dokümana el koydu ve üst düzey 14 kişiyi gözaltına aldı.

Katalonya yerel polisi Mossos d'Esquadra'nın, ulusal polisin de destek verdiği operasyonlara mümkün olduğu kadar uzak kalması dikkati çekti.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, jandarmanın Katalonya'da yürüttüğü operasyonu "İspanyol devleti, Anayasa Mahkemesi kararlarını ve yasaları çiğneyenlere karşı elbette ki tepki göstermek zorundaydı." diyerek savundu.

Ana muhalefetteki Sosyalist İşçi Partisi (PSOE), dördüncü büyük siyasi parti konumundaki Ciudadanos, güvenlik güçleri, yargı ve medyanın büyük bir kısmının İspanyol hükümetine destek vermesi, Katalonya krizine karşı atılan adımlarda Rajoy'un elini güçlendirdi.

Operasyonun ardından 1 Ekim'de Katalonya'da bağlayıcı nitelikte bir bağımsızlık referandumunun yapılmayacağı kesinlik kazanırken İspanya'da mevcut siyasi ve sosyal krizin daha da derinleşeceği genel görüşü dile getiriliyor.

İspanyol hükümetinin tutumunu şimdiye kadar barışçıl gösterilerle protesto eden Katalonya'daki bağımsızlık yanlılarının, 1 Ekim ve sonrasında sokakları doldurmaya devam etmesi bekleniyor.

Şimdiye kadar göstericilere karşı güç kullanmamaya büyük özen gösteren jandarma ve polis, ayrılıkçıların fiziksel müdahalesi olmadığı sürece müdahalede bulunmuyor.

İspanya'daki siyaset ve toplum bilimi uzmanları, Katalonya krizinin kısa ve orta vadede çözümünün öngörülmediği konusunda birleşiyor.

İspanyol hükümetinin tepkisinin, Katalonya özerk yönetimi hükümeti bağımsızlık girişimlerinden vazgeçmediği sürece artarak devam etmesi bekleniyor.

Katalonya'daki bağımsızlık girişimlerinin, büyük olasılıkla 2018 yılı başlarında yapılacağı tahmin edilen erken seçimin sonucuna göre netlik kazanması bekleniyor. Seçimde bağımsızlık yanlılarının yerel parlamentoda çoğunluğu elde etmeyi sürdürmesi halinde İspanya merkezi hükümetin zaten maliyesine el koyduğu Katalonya'nın tüm özerklik haklarını askıya alabileceği belirtiliyor.