İsrail ve Suudi Arabistan’dan ‘örtülü ittifak’
Geçmişte hiçbir konuda uzlaşamayan İsrail ve Suudi Arabistan son günlerde ortak tehdit olarak gördükleri Tahran’a karşı yakınlaşarak Ortadoğu’nun en garip dostluğunu oluşturuyor. Siyasi gözlemciler geniş yankı bulan Tel Aviv- Riyad yakınlaşmasını ‘örtülü ittifak’ olarak niteliyor.
AYDIN ŞAHİNALP
Karşılıklı ‘Ortak tehdit’ diye nitelendirilen İran, İsrail ve Suudi ilişkilerini temelden değiştiriyor.
ABD’li CNN kanalının deneyimli Ortadoğu muhabiri Oren Liberman, haber sitesinde yayınlanan “Ortak düşman İsrail ve Suudi ilişkilerini nasıl değiştiriyor?” başlıklı yazısında Tel Aviv ve Riyad hattında Tahran’a karşı oluşan “örtülü ittifakı”n üzerindeki perdeyi araladı.
CNN Kudüs Bürosu temsilcisi Liberman, “Ekim ayında New york’ta Synagog’ta gerçekleştirilen panelde Ortadoğu’nun geleceği tartışıldı. Panel masasının bir tarafında Mossad’ın eski Direktörü Efraim Halevy vardı. Yanında ise Suudi Arabistan istihbarat servisini 24 yıl yönetmiş Prens Türki bin Faisal al Suud oturuyordu.
Birkaç yıl önce böyle bir toplantı düşünülemezdi bile. Bugüne kadar İsrail ve Suudi Arabistan arasında diplomatik ilişkiler bulunmuyor. Şimdi, Ortadoğu’nun değişen dinamikleri, karşılıklı çıkarlar üzerine kurulan bu birliktelik, bölgede İran’ın büyüyen etkisine karşı koyuyor. İsrail ve Suudi Arabistan, uluslararası ilişkilerdeki ‘düşmanımın düşmanı benim dostumdur’u devreye sokuyor” diye ikili yakınlaşmanın şifrelerini veriyor.
İngiliz BBC kanalının deneyimli ismi Jonathan Marcus, “ Geçtiğimiz günlerde İsrail ordusundan üst düzey bir yetkili Londra’da iki Suudi prensle görüşmesinde “Siz artık bizim düşmanımız değilsiniz” mesajını verdi. Karşılıklı hamleler tesadüf değil. Taraflar dikkatli bir şekilde sürdürülen işbirliğiyle İran’ı uyarmak isterken, Suudi toplumunu da İsrail’le yakınlaşacak ilişkilere önceden hazırlıyor” diye görüş bildiriyor.
Geçen hafta İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot, İngiltere merkezli Suudi gazetesi Elaf’a verdiği röportajda İsrail’in İran’a karşı Suudi Arabistan’la istihbarat paylaşımına hazır olduğunu söyledi.
Suudi veliaht prensi Muhammed bin Selman’ın yakın dostu olan ülkenin eski Adalet Bakanı Muhammed bin Abdül Karimissa da İsrail gazetesi Maariv’e mülakat verdi. Karimissa, “Hiçbir ülkede, İslam üzerinden kendini meşrulaştırmaya çalışan terör ve şiddet eylemleri kabul edilemez -buna İsrail de dahil” diye konuştu.
Bu sözler, Arap dünyasında İsrail’de gerçekleşen saldırılara eleştiri getiren nadir yaklaşımlardan. Pazar günü İsrail Ordusu Radyosu’na konuşan Enerji Bakanı Yuval Steinitz de örtülü ittifakı itiraf ederek “Birçok Müslüman ve Arap ülkesiyle kısmen gizli ilişkilerimiz var. Ilımlı Arap dünyasıyla olan bağlarımız İran’ı engellememize yardımcı oluyor” İfadelerini kullandı.
“İsrail’le yakınlaşmak için en uygun zaman”
Bazı analistler İsrail ve Suudi Arabistan arasında güçlenen ilişkileri bölgesel yeni bir paradigmanın parçası diye değerlendiriyor. Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Kobi Michael, Suudi Arabistan’ın motivasyonlarını, “pratik Arap kampı” olarak nitelendiriyor. Deneyimli araştırmacı Michael, yaşanılan süreci “Mısır, Ürdün ve Katar hariç Körfez ülkelerinin iki stratejik tehdidi var: İran ve Selefi akımlar veya radikal İslamcı terörizm. Maalesef ABD, Suriye’de Ruslar ve İranlılar tarafından, Ortadoğu’nun diğer bölgelerinde de söz konusu ülkelerin vekilleri tarafından doldurulan bir boşluk bıraktı. İsrail en güvenilir potansiyel müttefik olarak algılanıyor. Bu nedenle Suudiler İsrail’le yakınlaşmak için iyi bir zaman olduğunu tam farkında” diye özetliyor.
İran'dan füzeli çıkış
İsrail ve Suudi Arabistan’ı koalisyon kurmaya iten İran’dan füzeli çıkış geldi. Tahran yönetiminin üst düzey generali Hüseyin Selami, Avrupa’nın İran’ı tehdit etmesi halinde İran’ın füze menzilini 2 bin kilometrenin üzerine çıkaracağını duyurdu. İran merkezli Fars Haber Ajansı’na konuşan İran Devrim Muhafızları Genel Komutanı Yardımcısı Tuğgeneral Hüseyin Selami, “Avrupa’nın İran’ı tehdit etmesi durumunda muhafızlarımız füzelerin menzilini 2 bin kilometrenin üzerine çıkaracak” ifadelerini kullandı. İran Devrim Muhafızları Komutanı Muhammed Ali Caferi ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada bölgede yeni bir savaş çıkması durumunda “İsrail’in sonu olacağı” açıklamasını yapmıştı.