İtalyan senatörlerden KKTC'ye destek

ROMA - İtalyan senatörler, Senato'da düzenledikleri konferansta, Kıbrıs sorununda Kıbrıs Türklerine destek verilmesi gerektiğini belirttiler.

"Diritto e Liberta" dergisinin organizasyonunda, İtalya'nın Cumhuriyet Senatosu'nun "Caduti di Nassiriye" salonunda, "Avrupa, Kıbrıs'ta batıyor mu?" başlığı altında bir konferans düzenledi.
Konferansta ilk sözü alan Demokrat Partili (PD) senatör Marco Perduca, Güney Kıbrıs Rum kesiminin dönem başkanlığına 10 gün kaldığını anımsatarak, bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.

İtalya'nın Kıbrıs Türkünün davasına destek vermesi gerektiğine dikkati çeken Perduca, "Ada, AB'ye gireli 8 yıl oldu ama yaklaşık 260 bin Kıbrıs Türkünün herhangi bir hakkı yok. Uluslararası haklara ve insan haklarına saygı lazım" dedi.

Perduca, "Rum kesiminin 1 Temmuz'da dönem başkanlığını alacak olması Kıbrıs sorunu için risk taşıdığı gibi, Türkiye-AB ilişkileri için de risk taşımaktadır" ifadeleriyle, Türkiye'nin, Rum yönetiminin dönem başkanlığı sırasında, AB ile ilişkilerini dondurma kararına atıfta bulundu.
Senatör Perduca, Kıbrıs'ta 1964'ten bu yana Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin bulunduğuna dikkati çekerek, Kıbrıs'ın, AB topraklarında BM barış gücü olan tek yer olduğunu vurguladı.

Senatör Amato

Perduca'nın ardından söz alan İtalya-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Özgürlükçü Halk Partili (PdL) Senatör Paolo Pietro Amato da Perduca'nın Rum kesiminin dönem başkanlığına ilişkin sözlerine katıldığını belirterek, "Bir tarafın her şeyi var, diğer tarafın ise hiçbir şeyi yok. Bu büyük bir sorun. İki denk olmayan taraf arasında giden müzakereler. Rum kesimi, statüsü sürsün diye müzakereler bu şekilde devam etsin diyor. Kendime ve size soruyorum: Sonu olmayan müzakerelerin anlamı var mı" şeklinde konuştu.

Amato, kısa bir süre önce İtalya'ya resmi ziyarette bulunan ve Senato'ya da gelen Rum Dışişleri Bakanına; AB'nin genişlemesinde kendi dönem başkanlıklarında neler yapmak istediklerini sorduğunu, Rum bakanın İzlanda'dan bahsedip Türkiye'den söz etmediğini, kendisine Kıbrıs meselesini hatırlattıklarında ise bunun bir iç sorun olduğu görüşünü söylediğini aktararak, "Eğer halen bu noktadaysak endişelenmemizi gerektiren büyük bir sorun var" dedi.

"Kıbrıs Türkünün sesini daha fazla duyurulmasını sağlamalıyız" diyen Amato, KKTC'nin İtalya'da elçilik açamasa da bu konuda İtalya'nın diplomatik açıdan daha fazlasını yapabileceğine inandığını ve bunun önemli bir işaret olacağını söyledi.

Senatör Bonino

Senato Başkanvekili Emma Bonino ise geçmişe bakıp konuşmaktansa ileriye bakmanın daha iyi olduğuna inandığını dile getirdi.

Bonino, "Kıbrıs konusu, unutulmaması gereken ve çözüm için her türlü girişimin desteklenmesi gereken bir konu" dedi.

Emma Bonino, Kıbrıs'ta 2004'te Annan Planı referandumu öncesinde verilen bir takım sözler olduğunu ancak, daha sonra sözler için "pardon bir dakika" dendiğini, bunun böyle söylenemeyeceğini ifade etti.

Roma Büyükelçisi Akil

Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil de adanın tarihine yönelik bilgi vererek başladığı konuşmasında, Rum kesiminin adanın tek temsilcisiymiş gibi AB'ye alınmasının büyük hata olduğunu kaydetti.

"Rumlar, AB üyeliğiyle adada Enosis'i gerçekleştirdiklerini düşünüyorlar" diyen Büyükelçi Akil, Rumların adanın tek temsilcisi gibi AB'ye üye olduğunu ve her türlü siyasi ekonomik yardımı aldığını anlattı.
Akil, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şurası açık ki müzakereler böyle sonsuza dek gidemez. Bir sınırı var. Onlar, Annan Planı'na 'hayır' dediler. Yani, Kıbrıs Türkü ile birlikte yaşamak istemiyorlar. Uluslararası toplum neden hala beraber yaşama üzerine bir plan üstünde çalışıyor."

"Çözüm için biz her yolu denedik"

KKTC Roma Temsilcisi Növber Vechi Ferit de konferansta yaptığı konuşmada, "Kıbrıs Türkü olarak biz çözüm için her yolu denedik" diyerek, Kıbrıs Türkünün maruz kaldığı ambargolar ve izolasyonlarla daha fazla yaşantısını sürdüremeyeceğini ifade etti. Ferit, "Bir taraf barışı reddetti. Barışı isteyen topluluk ise acı çekmeye devam ediyor" dedi.

İki saati aşkın süren konferansı, Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Kenan Gürsoy'un yanı sıra çok sayıda yerli yabancı konuk da takip etti.