Katar: Bize iletecek talepleri yok
Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn'in kendilerine iletecek talepleri olmadığını söyleyen Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, bu ülkeleri Körfez'deki krizi ABD'ye taşımakla suçladı.
Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn ile Katar arasındaki anlaşmazlığın, asılsız haberler üzerine kurulu olduğunu ve bu ülkelerin iletecekleri talepleri olmadığını söyledi.
Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Abdurrahman Al Sani, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn ile Katar arasındaki anlaşmazlığın, asılsız haberler üzerine kurulu olduğunu ve bu ülkelerin iletecekleri talepleri olmadığını söyledi.
Katar Televizyonu'na konuşan Al Sani, özellikle Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın, Katar'a karşı haksız tedbirler alan söz konusu ülkelerin taleplerinin ne olduğuyla ilgili yoğun bir mesai harcadığını belirtti.
Al Sani, "Şu ana kadar Kuveyt'e ne talep ne de suçlama listesi iletildi. Bu ülkelerin yetkililerinin yaptığı açıklamalar doğrusu bizi şaşırtıyor. Bir bakıyorsunuz, Kuveyt'e talepleri ileteceklerini, bunun bir Körfez sorunu olduğunu ve Körfez ülkeleri tarafından çözülmesi gerektiğini söylüyorlar bir de bakıyorsunuz taleplerin ABD'ye iletileceğini söylüyorlar ya da Katar'ın -ne yazıkki hala öğrenemediğimiz- talepleri yerine getirecek tedbirler almasını istiyorlar. Bu da, anlaşmazlığın, asılsız haberler üzerine kurulu olduğunun, iletecekleri talepleri olmadığının ve Katar aleyhinde aldıkları tedbirlerin dayandığı temelin ne kadar kırılgan olduğunun en büyük kanıtıdır." dedi.
'Bu ülkelerin ne istediği belli değil'
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr'in "bir şikayet listesi üzerinde çalıştıkları ve bunu Katar'a teslim edecekleri" yönündeki açıklamalarıyla ilgili Al Sani, "Bu ülkelerin ne istediği belli değil. Taleplerden ve Körfez ülkeleri arasında kalması gereken bir anlaşmazlıktan bahsettiler, sonra bu ABD'ye iletilecek taleplere dönüştü, şimdi de hazırlanan şikayet listesinden bahsediyorlar. Bu taleplerin ne olduğu belli değil. Peki o halde bu anlaşmazlık ve bu tedbirler niye?" değerlendirmesinde bulundu.
'Vesayeti kabul etmeyiz'
"Anlaşmazlıklar tedbir alarak mı çözülür yoksa tedbirler diplomatik diyalog mekanizmalarının tükenmesinden sonra mı alınır?" sorusunu yönelten Al Sani, "Bu tedbirler, iddia ettikleri gibi, Katar'ın yanlış bir şeye yönelik politikasını değiştirmek ya da onu vesayet altına almak için alındıysa bunu kabul etmeyeceğimizi defalarca söyledik." diye konuştu.
'Suçlamalar düzmece'
Söz konusu ülkelerin basın organlarının Katar'ı, terör örgütlerine 65 milyar dolar yardımda bulunmakla suçlamasına da değinen Al Sani, Katar aleyhindeki kampanyanın düzmece suçlamalar ile Katar Haber Ajansı'na (QNA) yönelik siber saldırıyla başladığını ve bunu iftiraların takip ettiğini sonrasında da söz konusu üç ülkenin Mısır'la iş birliği yaparak bu tedbirleri aldığını belirtti.
Al Sani, şöyle devam etti:
"Bu mesnetsiz suçlamaların barındırdığı çelişkiler, düzmece olduklarını ortaya koyuyor. Bu suçlamalara göre Katar, El-Kaide, DEAŞ, Ahvaz ve İran'ı destekliyor. Bunların tamamı çelişki. Bu 65 milyar doların nereden çıktığını bilmek istiyorum. Bunu dayandırdıkları raporlar nerede? Bu kadar büyük bir meblağın, küresel ekonomik sistemde sessiz sedasız bir yerden başka bir yere aktarılması söz konusu olamaz."