Katarlılar küresel yatırım haritasına damgasını vuruyor
ABank'ın yeni sahibi olan Katarlılar hiperaktif bir yatırım politikası izliyor. Dünyanın üçüncü büyük doğalgaz rezervinin sağladığı zenginlikle dünyanın dört bir yanında birçok sektöre milyarlarca dolar akıtıyor
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Evrim KÜÇÜK
DÜNYA - Katar'ın 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacağı açıklandığında uluslararası toplum şöyle bir elini çenesine götürdü. Bu kesim için Katar ve ülkenin başkenti Doha, çölün ortasında ekonomik açıdan geride kalmış ve ekonomisi patlayan Rio de Janerio ya da Şanghay gibi merkezlerle boy ölçüşemeyecek bir yerdi. Ancak Doha diğer metropollerle yarışabilecek hatta onları geride bırakabilecek bir şehir olduğunu kanıtladı. Bugün Katar, dünyada kişi başına gelirin en yüksek olduğu ülke. Bu zenginliğinin temelinde, dünyanın üçüncü büyük doğalgaz yataklarına sahip olması ve ikinci büyük LNG ihracatçısı olması yatıyor. Üstelik Katar uyruklu halkın neredeyse onda biri milyoner. İşte bu zenginlik sayesinde Katar bugün küresel yatırım haritasının hemen yerinde göze çarpıyor...
Katar Devleti'nin Ulusal Varlık Fonu Katar Yatırım Otoritesi (QIA), 115 milyar dolardan fazla bir aktif büyüklüğe sahip. Katar'ın tüm dünyadaki doğrudan yatırımlarının büyüklüğü ise 18.5 milyar dolar. Bu fonların göz diktiği pazarlar arasında Türkiye de var. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan geçtiğimiz günlerde Katarlı fonları Türkiye'ye yatırım yapmaya davet etti. Çağlayan Katarlıların Türkiye'de çeşitli fırsatları iyi değerlendirmeleri gerektiğini, gayrimenkul sektörü başta olmak üzere, teşvik kapsamına giren diğer alanlarda, otomotiv sektörü dahil olmak üzere, bir çok alanda önemli yatırımlar yapabileceklerini söyledi. Hemen ardından Katar'dan dev bir yatırım haberi geldi. Alternatifbank'ın çoğunluk hisselerinin Katarlı Commercial Bank of Qatar bankasına satıldığı duyuruldu. ABank'ın hisselerini satın almak için görüşmelere başlamasının ardından uzun yıllardır Türkiye'de temsilcilik ofisi olan Doha Bank da bankacılık sektörüne girmeye hazırlandığı öğrenildi. Bu arada, Katarlı Retaj Hotels İstanbul'da bir açılış yaptı. Katarlı Retaj Hotels Yönetim Kurulu Başkan Vekili Muhammed Bin Johar Al Muhammed, Türkiye'nin son dönemde kazandığı başarılar sayesinde uluslararası anlamda kendini kanıtladığını ve bundan dolayı Türkiye'ye yatırım yapma kararı aldıklarını söyledi.
Katar'ın gözdesi finans ve gayrimenkul
[PAGE]Katar'ın gözdesi finans ve gayrimenkul
Katar'ın gözdesi finans ve gayrimenkul
Son zamanlarda Türkiye'deki yatırımlarıyla gündemdeki Katar, dünyanın her yerinde önemli yatırımlara imza atan bir ülke. Hemen her yerdeki birçok sektöre yüklü yatırımlar yapıyor. Ülkenin yatırım serüvenine şöyle bir bakalım..
Katar, finansal ve siyasi etkinliğini artırmakta kararlı ve bu amaç için dünyanın dört bir yanına yatırım yapıyor. Sermayenin azaldığı ve ekonomilerin darboğaza girdiği bir dönemde Katar Kraliyet Ailesi, kasayı açtı ve gayrimenkulden futbol kulüplerine küresel bankalardan ünlü markalara kadar birçok alanda art arda satın almalar yapmaya başladı.
Katar'ı küresel haritadaki yerini almasını sağlayan El Cezire televizyonuyla Katar Kraliyet Ailesi bir medya imparatorluğunun tohumlarını attı. Emir Halife El-Sani'nin 140 milyon dolarlık bağışıyla kurulan şirketin sahibi artık, kanala 1 milyar dolar akıtan ve dünya genelinde 200 milyon izleyiciye ulaşmasını sağlayan Katar Medya Kurumu. El Cezire, geçtiğimiz aylarda Al Gore'un sahibi olduğu Current TV'yi satın aldı.
Katar, finans krizinde de gövde gösteri yaptı ve 2009'da İngiltere'de iflasın eşiğine gelen Barclays'ten hisse aldı. Fon ayrıca, İsviçreli finans kuruluşu Credit Suisse'in yüzde 6.17 hissesini ele geçirdi. Ayrıca fonun gayrimenkul kolu Qatari Diar, İsviçreli bankanın Londra'daki merkez binasını 517 milyon dolarlık bir anlaşmayla satın aldı. Fonun, perakende sektörüne de büyük bir ilgisi var. QIA'nın adına Katar Holding, İngiltere'nin meşhur perakende devi Harrods'ı 2.35 milyon sterline bünyesine kattı. Katar Başbakanı Hamad bin Casim bin Caber El-Sani'nin Harrods grubu için büyük planları olduğu ve bu markayla otel yatırımları yapmak istediği belirtiliyor. El-Sani'nin yönetiminde OIA, dünyanın birçok yerinde perakende satış gruplarına yatırım yaptı. Paris'te Champs Elysees'de büyük bir perakende kompleksini satın aldı. Diğer yandan fonun otelcilik kolu Katara Hospital, Fransa'da aralarında Concorde Lafayette ve Cannes'daki ünlü Hotel Martinez dahil olmak üzere dört oteli satın aldı. Bu anlaşmalar için Katar'ın 750 milyon doları gözden çıkardığı belirtiliyor. Katarlılar ayrıca, 1970'lerde Fransa Dışişleri Bakanlığı olarak kullanılan 200 odalık Peninsula Oteli'nin geliştirilmesi projesini üstlendi. Katara'nın Milano ve Zürih'de de otel yatırımları bulunuyor.
Bu arada son 10 yıl içinde Londra'da gayrimenkul sektörüne büyük miktarda Katar yatırımı aktı. Birkaç yıl içinde Katar'ın İngiltere'nin altyapı, gayrimenkul ve finans kuruluşlarına yaptığı yatırım 16 milyar dolara ulaştı. Başbakan Jaber El-Sani, kendisinin de 63 milyon dolarlık bir çatı katına sahip olduğu One Hyde Park residanslarının geliştirilmesini sağladı. En büyük yatırımlardan biri ise yakın bir zamanda gerçekleşti; Qatari Diar, İngiliz bir gayrimenkul şirketiyle birlikte Londra Olimpiyat Parkı'nı 800 milyon doların üzerinde bir rakama satın aldı.
Katar Yatırım Fonu, Avrupa'nın en yüksek binası Shard'ın geliştirilmesini de sağladı. Londra finans merkezi ve St. Paul Katedrali manzaralı Renzo-Piano tarzındaki 95 katlı cam binayı yüz milyonlarca dolara alan Katarlılar binayı, büyük bir rezidansa dönüştürdü. Katar'ın gayrimenkul kolu Shell'in Londra'daki merkez ofislerinin de sahibi ve petrol ile enerjide başka yatırımlara da imza attı. Qatari Diar, 2011'de Shell'den Shell Cantre'ı 466 milyon dolara satın aldı. 27 katlı kule haricindeki bölümde QIA, mağazalar, ofisler ve rezidanslar yapmayı planlıyor. QIA'nın ayrıca Shell'in yüz de 3 ila 5 hissesini satın aldığı biliniyor. Eğer hisselerin büyüklüğü yüzde 5 ise, bu Katar'ın Shell'in en büyük hissedarı yapar. Katar Fransız Total'den yüzde 3 hisse alırken, İtalyan Eni'den pay almak için de masaya oturdu.
Katar'ın moda ve sanatla arası iyi
[PAGE]
Katar'ın moda ve sanatla arası iyi
Modayla da arası iyi olan Katarlılar, geçtiğimiz yıl İtalyan moda devi Valentino'yu almak için 700 milyon euroyu gözden çıkardı. Katar'dan destek alan Mayhoola Investments SPC, Valentino'yu İngiliz girişim sermayesi fonu Permira'dan aldı. Katar'ın ilgi gösterdiği bir diğer marka da Missoni oldu ve şirketin kontrolündeki M Missoni'yi almak için harakete geçti.
Katar'ın lüks tüketime yatırımlara Valentino ile sınırlı değil. Avrupa'daki lüks markalara akan Katar parasının park ettiği duruklardan biri de Fransız LVMH. Katarlılar, 2012'de Louis Vuitton, Moet and Hennessy'nin yüzde 1'ini, 860 milyon dolara satın aldı. Bu arada geçtiğimiz günlerde Katar'ın İngiliz perakende satış grubu Marks & Spencer'e ortak olacağı söylentileri dolaşmaya başladı. Haber daha sonra yalanlandı fakat Katar'ın adı yetti ve Marks & Spencer'in hisseleri büyük prim yaptı.
Katar Krallığı'nın yatırım yelpazesi içinde sanat da var. Son 10 yılda bu alana büyük yatırımlar yapan Katarlılar, 2008'de ünlü mimar I.M. Pei'yi Doha'daki İslam Sanatları Müzesi'ni tasarlamak için görevlendirdi. Jean Nouval tarafından tasarlanan Ulusal Katar Müzesi de bu yıl kapılarını açıyor. Her iki müze için Kraliyet Ailesi, Batı'daki müzeleri kıskandıracak dünya standartlarında sanat eserleri topladı. 2007'de Rothko'nun 'Rockefeller'ini 73 milyon dolara, Koons ve Warhol'un eserlerini 400 milyon dolara satın aldı. Ayrıca Madoff kurbanı J. Ezra Merkin'den 11 Rothko eserini 310 milyon dolara alarak sanat yatırımlarını büyüttü.
Porsche'e ortak oldu Futbola göz dikti
[PAGE]
Porsche'e ortak oldu Futbola göz dikti
2009 de QIA, lüks otomobile de giriş yapmış ve Porsche'nin yüzde 10 hissesini ve Porsche'nin Volkswagen'deki yüzde 20 opsiyonlu hissesini milyarlarca dolar ödeyerek satın aldı. Spor kulüplerinde de hatırı sayılır yatırımları var Katar'ın. Önceliği ise Avrupa birinci ligi. Manchester United ve Everton FC'ye verdiği teklifler suya düştükten sonrda yılmayarak yeni kulüp arayışlarını sürdüren Katar, Paris St Germen'i satın aldı. Brezilyalı futbolcu Thiaga Silva'yı AC Milan'dan 58 milyon dolara ayırma hamlesi işe yaramadı ancak Arjantinli Javier Pastore'u 54 milyon dolara ST Germen'e bağladı. İspanyol Futbol kulübü Barcelona, QIA ile yıllığı 30 milyon eurodan beş yıllık anlaşma sağladı. Katar kuruluşu ile Barcelona Kulübü arasındaki anlaşma 2011-2012 sezonundan itibaren başladı. . İspanyol kulüp, Qatar Foundation ile yaptığı anlaşmayla 111 yıllık tarihinde ilk kez para karşılığında forma reklamı almış oldu.
Türk Hava Yolları ile Haziran 2013'te sponsorluk sözleşmesi sona erecek olan Barcelona Futbol Kulübü Geçtiğimiz haftalarda Qatar Airways ile anlaşma imzaladı. FC Barcelona ve Qatar Airways arasında imzalanan kontrat, Qatar Airways'in resmi web sitesinden duyuruldu. Anlaşmaya gore 2013-214 sezonunda Barcelona'nın yeni global sponsoru Qatar Airways olacak. Barça formalarında Qatar Airways yazısı yer alacak. Qatar Vakfı da Barcelona Futbol Kulübünün resmi insani gelişme ortağı olacak.
6 Yunan adasına 8.4 milyon dolar
Katar emiri Şeyh Hamad Bin Halife Al Sani 8.4 milyon euro ödeyerek Yunanistan'da 6 ada satın aldı. Yunanistan ile İtalya arasındaki İyon denizinde bulunan Ehinadon adalarından 5 bin dönümlük Oksia adası için 4.9 milyon euro ödeyen Al Sani, toplam 1600 dönüm olan diğer 5 ada için de 3.5 milyon euro verdi.
Zenginliğin kaynağı doğalgaz yatakları
Katar sadece şirketlere ve gayrimenkule yatırım yapmakla kalmıyor, sahip olduğu dünyanın üçüncü büyük doğalgaz rezervinin sağladığı zenginlik, ülkenin Ortadoğu'daki geçiş döneminde ülkenin siyesi etkinliğini artırmasına olanak verecek önemli bir silah haline gelmesini sağlıyor. Arap ülkelerinde yaşanan devrimin asıl galipleri arasında görülen Katar, Mısır ve Tunus'taki İslami hükümetlere cömert finansal destekte bulundu (Mısır ekonomisine destek olmak amacıyla 5 milyar dolar harcadı). Daha önce Libya'ya destekleyen Katar şimdi de Suriye'deki muhaliflerin en ateşli destekçilerinden ve basında yer alan haberlere göre muhalifleri hem finanse ediyor hem de silah yardımında bulunuyor.
Financial Times gazetesinin haberine göre, bu gelişmeler, bir zamanlar bölgesel bir dev olan Suudi Arabistan'ın gölgesinde yaşayan bir Körfez ülkesinin çarpıcı değişimine işaret ediyor. En fazla yüzde 20'si Katar uyruklu, sadece 1.9 milyonluk nüfusa sahip olan Katar'da yaşanan bu değişimin temelinde ekonomiyi çeşitlendirme ve bölgesel bir güç olarak yükselme arzusu yatıyor. Suudi Arabistan dünyadaki yatırımlarının daha 'sessiz ve derinden' yürütürken, Katar ise gücünü pekiştirdiği yerlerde hem ticari hem de siyasi etkinliğini artırmanın peşinde. İçende bulunduğu bölgedeki siyasi karmaşalar göz önüne alındığında, Katar'ın küresel ortaklıklar için yaptığı yüklü yatırımlar aynı zamanda bir sigorta poliçesi olarak görülüyor. Katrina kasırgasından sonra ABD'ye 100 milyon dolar bağışta bulanan Katar'ın Başbakanı Hamad bin Cassim El-Sani, basına sızan bilgilere göre bir ABD'li yetkiliye; "Birgün bizi de kendi Katrina'mız vurabilir" demişti. Bu fırtına farklı şekillerde esebilir. Örneğin ABD'nin İran'a saldırması Katar için tam bir fırtına olur. Böyle bir şey olması Hürmüz Boğazı kapanabilir ve Katar için hayati önemdeki LNG ihracatı ağır bir darbe alabilir.
Emir Hamad bin Halife El-Sani tarafından çizilen Katar'ın yol haritası, Başbakan tarafından hayata geçiriliyor. Veliaht Prens Tamim bin Hamad El-Sani'nin de yatırımlardaki ağırlığı artırmaya başladı.
Hiperaktif yatırımları bazen tepki çekiyor
[PAGE]
Hiperaktif yatırımları bazen tepki çekiyor
Ancak ülkenin 'hiperhaktif' yatırımları tepki çekmiyor değil. İngiltere'de Barclays Bank'ın 2008 yılındaki nakit geri çağırma işlemini finanse etmesi için Katar'a kredi açtığına iddialar konusunda inceleme başlatıldı. Doha'nın Fransa'daki yatırımları (şu an, eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından yöneticilik bir fona yatırım yapmaya da hazırlanıyor) siyasi tepkiyle karşılandı. Ortadoğu'da bile Katar'ın hayranları kadar sevmeyeni de var. Kimileri Katar'ı bir kurtarıcı olarak görürken, kimileri fırsatçı olarak değerlendiriyor. Katar Kraliyet Ailesi'ne yakın kaynaklar, ailenin kendilerine karşı takınılan tutuma alıştıklarını söylüyor, bazıları ise kendilerine yapıştırılan kurnaz bir yatırımcı damgasından rahatsızlık duyduklarını söylüyor.
Katar, ülkenin doğrudan yatırım fonu Qatar Investment Fund'un bir kolu olan Katar Holding vasıtasıyla denizaşırı birçok önemli yatırıma imza attı. Katar egemen fonunun büyüklüğünün 2005 yılından kurulmasından bu yana büyük bir hızla artarak 100 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Fon, Libya'dan Endonezya'ya kadar birçok ticari ortağın fonlarıyla ortaklaşa yaptığı yatırımlar nedeniyle, Doha'nın dış politikasının tamamlayıcısı olarak görülüyor.
Katar Holding CEO'su Ahmet El-Sayid, kendileri için neyin ön planda olduğunu açıklarken, "Önceliğimiz yatırımlarından elde ettiğimiz getiri" diyor. "Gelecek nesiller için yatırım yapıyoruz" diyen CEO, bu yatırımların kazanç sağlamasının ötesinde anlamlı ortaklıklarla sonuçlandığını ve böylelikle daha önemli hale geldiğini dile getiriyor.
İngiltere'de Royal United Services Institute yetkilisi David Roberts, Katar'ın yatırım stratejisini, 'temel, jenerik, bilinçli taktikler" kelimeleriyle özetliyor. Roberts'a göre Katar şu stratejiyi izliyor: "Bu strateji şu demek; eğer kontrol istiyorsan yatırım yap, kelepir ise yatırım yap, eğer siyasi açıdan önemliyse yatırım yap, endüstriyel açıdan kritik ise yatırım yap, tüm sektörlere ve bölgelere yatırım yap."
Katar'ın en gözde iki yatırım adresi İngiltere ve Fransa. Londra'daki Shard ve Paris'in Champs-Elysees bulvarındaki binalar gibi devlet kontrolündeki şirketlerin ve bireysel yatırımcıların kontrolündeki gayrimenkullerin önemli fırsatlar sunduğu İngiltere ve Katar'ın öncelikle yatırım destinasyonlarından. Doha'nın artan finansal varlığı, ülkeyi Oratdoğu'daki krizde Londra ve Paris'in bağımlılığının arttığı bir müttefik haline getirdi. Bu, Doha'ya Avrupalı başka ortaklar da kazandırdı. İngiltere'deki son genişleme turu çerçevesinde Katar, 10 milyar sterlinin üzerinde büyüklüğü olan altyapı projelerinde boy göstermeye başladı. Londra'daki kanalizasyon yatırımları da buna dahil. Bankacılık ve finansal danışmanlar, Katar'ın önceliğinin kamuoyu desteği kazanıp yumuşak gücünü artırmak çok yüksek getiriye yöneldiğini düşünüyor. Bu noktada Katar'ın özellikle emtia işlemcisi şirketler Xstrata ve Glencore'un birleşmesinde oynadığı role dikkat çekiyorlar. Uzmanlara göre Katar'ın derdi eskisi gibi manşetlere çıkmak değil, para kazanmak...
Dünya Kupası öncesinde 115 milyar dolarlık yatırım ülkeyi şantiyeye çevirdi
Katar, 2022 yılında düzenlenecek olan Dünya Kupası'na Katar ev sahipliği yapacak. Bu dev organizasyonu hazırlanan Katar, yıllık üretiminin yüzde 10'undan fazlasını altyapı harcamalarına ayırıyor. Dev organizasyon öncesinde Kupa'ya yönelik harcamaları çerçevesinde Katar'ın 115 milyar dolarlık büyük bir harcama yapması bekleniyor. Bu yatırımlar, dünyaya para akıtan Katar'ın kendisini de yatırımcılar için önemli fırsatlar sunan bir ülke haline getiriyor.
1.9 milyon nüfuslu Katar, 1970 yılından bu yana FIFA üyesi. Futbolu ülkeye getiren, 1940'lı yıllarda petrol sektöründe çalışmak amacıyla gelen yabancı işçiler olmuş. 1971 yılında bağımsızlığını ilan eden Katar, her ne kadar dünyanın önde gelen futbol ülkeleri arasında yer almasa da, 1981 yılında 20 yaş altı gençlerde Dünya Kupası ikincisi; 1983'de ise 17 yaş altı gençlerde dünya dördüncüsü olmayı başardı. Ülke bugün futbol sektörünün gelişmesi için milyarlarca dolar para harcıyor. Katar, büyük bir bölümünü gazdan elde ettiği bu para sayesinde, uluslararası turnuvalara ev sahipliği ; Avrupa'nın en meşhur futbol takımlarına sponsorluk yapıyor. Katar Vakfı 2011-2016 yılları arasında FC Barcelona formasında yer almak için her sene 30 milyar euro ödeyecek. Katar aynı zamanda, komşusu BAE gibi "sportif diplomasi" politikasına dahil oldu. 2005 yılında ise, şampiyonlar yetiştirmesi amacıyla 1 milyar dolarlık yatırımla "Aspire" kompleksi kuruldu. Katar Dünya Kupası için gerek duyduğu stadyum projelerine 50 milyar dolar yatırım yapmayı hedefliyor. Doha Port Stadı, 44 bin 950 kişilik modüler yapısı ile Körfez'de yapılan yapay ada üzerine inşa edilecek. Etrafı marina ile çevrilecek olan projenin, Katar Dünya Kupası'nın simgesi olacağı ifade ediliyor. Taraftarlar stadyuma feribotlarla ulaşabilecekler. 21 bin 200 koltuk kapasitesine sahip olan Al Rayyan Stadı ise, 2022 Dünya Kupası için 44 bin 740 kişilik seyirci kapasitesine çıkarılacak. Stadyumun dış cephesine dev ekranlar kurulacak. Katar'ın tarihi şehirlerinden Al Wakrah' da 45 bin seyirci kapasiteli bir stadyum inşa edilmesi planlanıyor. 47 bin 500 kapasiteli Sport City Stadyumu'nun inşaatında ise geleneksel Arap çadırlarından esinlenilecek. Açılıp kapanan çatısı olacak stadyumun 2022'de tamamlanması planlanıyor. Alman mimarlık şirketi 'Albert Sheer & Partner' tarafından tasarlanan Katar statlarında hava sıcaklığını 20 dereceye kadar düşüren bir teknoloji kullanılacağı da gündemde. 2022 Dünya Kupası'nın final maçı 86 bin 250 seyirci kapasitesine sahip Lusail Iconic Stadyumu'nda gerçekleşecek. Katar'ın eski şehir olarak anılan tarihi yarımadasında inşa edilecek Umm Slal Stadı 45 bin seyirci kapasitesine sahip olacak. Stadyumun mimarisi geleneksel Arap kalesini andıracak.
Ülkedeki başlıca projeler şöyle:
[PAGE]
Ülkedeki başlıca projeler şöyle:
- Entegre Demiryolu Projesi maliyeti: 36 milyar $
Doha'daki metro ağı ve hızlı tren dahil olmak üzer 190 kilometreden fazla demir yolu, Lusail City'de hafif demir yolu projesi ve Masaieed limanı ile endüstri şehri Ras Laffan'i bağlayacak olan 195 kilometrelik yük taşıma amaçlı demiryolu projesi (bu hattın Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleriyle bağlanması planlanıyor). Projenin ikinci aşaması Bahreyn'e 150 kilometrelik hızlı tren hattı inşasını kapsayacak. Metronun dört hattından biri 2019 yılında devreye girecek.
- Yeni Doha Limanı maliyeti: 7.4 milyar $
2 milyon TEU kapasiteli liman Mesaieed'de inşa edilecek. Projenin ikinci ve üçüncü aşamasında kapasite genişletilecek. 2016'da ilk etap tamamlanacak, diğer iki etabın 2022'de tamamlanması planlanıyor.
- Hamad Uluslararası Havaalanı maliyeti: 17.5 milyar $
Daha önce sürekli ertelenen proje kapsamında inşa edilecek havaalanında, dünyanın en uzun yürüme bantlarından ikisi olacak. Yolcu terminalinin büyüklüğü ise 510 bin metre kare olacak. İlk yolcularını 1 Nisan'dan itibaren ağırlamaya başlayacak, ancak tam kapasiteyle çalışmaya bu yılın ikinci yarısında başlayacak. Projenin son etabı 2015'te tamamlanacak.
- Lusail City maliyeti: 45 milyar $
Körfez'in en büyük gayrimenkul projelerinden biri. 38km alan üzerine kurulacak ve 200 bin kişiye ev sahipliği yapacak proje kapsamında konutlar, ticari alanlar (275 milyon dolarlık Marina Alışveriş Merkezi dahil), 22 otel, dört ada, iki golf sahası yer alıyor. Burada, Dünya Kupası maçlarının yapılacağı 80 bin kişilik Lasium Stadyumu da inşa edilecek. Bu büyük proje Türk firmaları için de önemli fırsatlar sunuyor. Yüksel, Doha-Katar'ın kuzeyinde yer alan Lusail bölgesindeki büyük çaplı karayolu ve altyapı projelerinden birinin ihalesini kazanmıştı. Lusail Bölgesi - 4. Yapım Paketi - A1, A6 Yolları, Marina ve Güney Kavşağı" isimli projenin idaresi Lusail Development Company tarafından yürütülüyor.
- Stadyumlar maliyeti: 4 milyar $
Futbol organizasyonu için Katar'da dokuz stadyum inşa edilecek ve üç stadyum ise yenilenecek. Bu projelerin 2015-2019 döneminde tamamlanması planlanıyor.
- Otoyol programı maliyeti: 8.1 milyar $
Doha Expressway sistemi 280 kilometre dört şeritli duble yol yapılmasını öngörüyor. 12 kilometrelik Lusail Expressway Doha'yı Lusail City'e bağlayacak. Katarda ayrıca Doha'yı Dukan'a bağlayacak 7.5 kilometrelik bir başka yol yapımı çalışması daha yürütülüyor. Otoyol programının 2018'e kadar bitirilmesi planlanıyor.
- Yol ve kanalizasyon maliyeti: 14.6 milyar $
Katar, 150 kilometrelik yol ve kanalizasyon sistemi yapmayı planlıyor. Tüm bu projelerin 2016 yılına kadar tamamlanmış olması bekleniyor.
- Idris
maliyeti: 2.5 milyar $
Kanalizasyon altyapı projesi. 2018 yılına kadar tamamlanması planlanıyor.
- Msheireb
maliyeti: 6.4 milyar $
Doha'nın merkezinde geleneksel Katar mimarisiyle inşa edilecek 750 bin metrekarelik alandaki proje konut, perakende satış, kültür merkezleri ve dört oteli kapsayacak. 2016 yılında tamamlanması planlanıyor.
- Al-Waab City maliyeti: 2 milyar $
Tıpkı Msheireb'de olduğu gibi konut, perakende satış merkezleri ve otellerin inşa edileceği bir proje. 2015'te tamamlanması bekleniyor.
- Doha Festival City maliyeti: 1.6 milyar $
2016 yılında tamamlanması beklenen dev bir alışveriş ve eğlence merkezi.