”Kıbrıs'ta çözüm iki devletli olacak”
AKP Genel Başkan Yardımcısı, Kıbrıs'taki müzakere sürecini desteklediklerini belirtti
LEFKOŞA - AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, Kıbrıs'taki müzakere sürecini desteklediklerini ve bu anlamda KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile hükümetin arkasında olduklarını ifade ederek, Kıbrıs'ta bulunacak çözümün ''iki devletli olacağını'' söyledi.
Bağış, KKTC'de yayın yapan Ada TV'de yayımlanan ''AB'den Bakış'' programında yaptığı açıklamada, ''AK Parti olarak iki tarafın huzurunu, barışını, esenliğini garanti altına alacak, Ada'da yaşayan Türk soydaşların haklarını garanti altına alacak bir çözümü başından beridir desteklediklerini'' belirtti ve ''bu çözümün hiçbir şekilde teslimiyetçi değil, mutlaka siyasi eşitliği sağlayacak, iki kurucu devletin esas olarak alınacağı bir çözüm olacağını'' kaydetti. Türk hükümetinin, bu anlamda, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı ve hükümeti desteklediğini anlatan Bağış, ''Yeter ki Kıbrıs Türk halkının kabul edebileceği ve gelecek nesillerin huzur içinde yetişebileceği bir çözüm olsun'' dedi.
Süreci desteklemeye devam edeceklerini, yakından takip edeceklerini belirten Bağış, geçmişte Annan planı döneminde yaşanan gelişmeleri ve referandumda planın Rumlar tarafından nasıl reddedildiğini iyi bilen taraf olarak, temkinli baktıklarını da söyledi. Görüşmelerin olumlu bir netice vermesini arzu ettiklerini bildiren Bağış, Kıbrıs davasının Türkiye için milli bir dava olduğunu, Kıbrıs'taki kardeşlerini hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarını söyledi.
Bir soru üzerine, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, AKP hükümetinin Kıbrıs politikaları ile ilgili eleştirilerini yanıtlayan Bağış, ''Türkiye'nin Kıbrıs'a yaptığı mali yardımın 2002 yılı öncesine göre son altı yıllık devrede 5 kat arttığını'' bildirdi. Bu dönem içinde KKTC ekonomisinin 2 kat büyüdüğünü, KKTC'deki öğrenci sayısının iki katına, otel odası sayısının 2 katına, kişi başına düşen milli gelirin, 2002'de AK Parti iktidara geldiğinde 4500 dolar iken, 14 bin 500 dolara çıktığını anlatan Bağış, dönemleri içinde Kıbrıs'ın dünyada tanınmışlığında da büyük ilerleme olduğunu söyledi. ''AK Parti iktidarında KKTC'nin dünyadaki tanınırlığı, saygınlığı ve ülke içerisindeki huzuru, refahı, ekonomik göstergelerinin geliştiğini'' dile getiren Bağış, ''Baykal'ın temsil ettiği zihniyetin geçmişte Kıbrıslı Türklere dünyadan soyutlanmışlığı layık gördüğünü'' ifade etti.
Kıbrıs'ın su sorunuyla ilgili bir soru üzerine Bağış, temmuz ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la KKTC'ye geldiklerinde çok önemli açılışlar yaptıklarını ve bir takım taahhütlerde bulunduklarını hatırlatarak, Ada'da Türk tarafının elini güçlendirecek bir proje olan ''barış suyu'' projesinin gerçekleşmesi için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Avcı: AB ülkeleri ayrımdan kurtulmalı
Aynı programa konuk olan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) Genel Başkanı Turgay Avcı da Kıbrıs görüşmelerinin zor bir süreç olduğunu, ancak Kıbrıs Türkünün geleceğe güvenle bakabileceği bir çözüm için çalıştıklarını söyledi. Kıbrıs'ta çözüm isteyenlerin, Ada'da yaşayan iki tarafa eşit davranması gerektiğini ifade eden Avcı, AB ülkelerinin ayrımdan kurtulması gerektiğini belirtti. Müzakerelerin devam edeceğini, gündemdeki konuların ''güç paylaşımı ve yönetim'' olduğunu ve bunun kolay konular olmadığını bildiren Avcı, ''önümüzdeki günlerde bu işin biteceğini söylemenin doğru olmayacağını'' kaydetti.
''Çözüm için masada olduklarını, fakat bunun herhangi bir çözüm olmadığını'' ifade eden Turgay Avcı, ''Kıbrıs Türkünün geleceğe güvenle bakabileceği, iki bölgeli, iki eşit kurucu devletten oluşacak yeni bir ortaklık ve iki halkın siyasal eşitliğine dayanan, Türkiye'nin garantörlüğünün olmazsa olmaz olduğu bir çözüm için hazır olduklarını'' belirtti.
Türk askerinin Kıbrıs'taki varlığının devamını tartışmayacaklarını vurgulayan Avcı, Rum yönetiminin her fırsatta ''Kıbrıs cumhuriyeti''nin devamından bahsettiğini, bunun kabul edilemez olduğunu, Ada'da Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkı olduğunu, iki halkın bir araya geleceği, iki kurucu devletin ortaya çıkaracağı yeni bir ortaklık devletinin söz konusu olabileceğini söyledi.