Körfez'de taraflardan karşılıklı 'Riyad' suçlaması

Körfez krizin tarafları birbirlerine "2013 Riyad Anlaşması ve 2014 Tamamlayıcı Anlaşması"nın yükümlülüklerini yerine getirmedikleri yönünde suçlamalarda bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Katar ile bu ülkeye tavır alan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn, karşılıklı olarak birbirlerini "2013 Riyad Anlaşması ve 2014 Tamamlayıcı Anlaşması"nın yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçladı.

Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn tarafından ortak yapılan yazılı açıklamada, CNN kanalında 2013 Riyad Anlaşması ve 2014 Tamamlayıcı Anlaşması ile ilgili yayınlanan belgelere dikkat çekilerek, "Bu, Katar'ın anlaşmaların yükümlülüklerini yerine getirmediği, çiğnediği ve verdiği sözü tutmadığı konusunda hiçbir şüpheye mahal bırakmadığını gösteriyor." iddiasında bulunuldu.

Açıklamada, Katar hükümetine eski taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirmesi çerçevesinde 13 maddelik listenin sunulduğuna işaret edilerek, bu taleplerin zaten 2013 Riyad Anlaşması ile 2014 Tamamlayıcı Anlaşması'nda zikredildiği ve dolayısıyla eski anlaşmalarla uyumlu olduğu savunuldu.

'Bu abluka anlaşmanın apaçık ihlalidir'

Öte yandan, Katar resmi haber ajansı QNA'nın haberine göre, Katar'ın başkenti Doha'da Hükümet İrtibat Bürosu Başkanı Şeyh Seyf bin Ahmed Al Sani'nin CNN'e verdiği mülakatta, "Katar'a uygulanan abluka, Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) iç tüzüğü, 2013/2014 Riyad Anlaşması ve yürütme mekanizmasının apaçık ihlalidir." dediği aktarıldı.

Al Sani, Riyad Anlaşması'nın metinlerinin KİK ülkeleri arasında iş birliğini güçlendirmeyi hedeflediğini, ülkelerin egemenliğini ve diğer ülkelerin içişlerine müdahale edilmemesini vurguladığını belirterek, son yaşanan olaylarda bunun aksi bir tutum sergilendiğini ve ortaya atılan asılsız iddialarla Katar'ın egemenliğinin ihlal edilmeye çalışıldığını kaydetti.

Söz konusu ülkelerin talep ve iddialarının bazılarının asılsız olduğunu, bazılarının ise ülkelerin egemenlik haklarını teminat altına alan uluslararası sözleşmelere aykırı, gerekçesiz ve hukuksuzca bir saldırı sayıldığını vurgulayan Al Sani, "Bu nedenle söz konusu talepler Katar tarafından reddedildi. Uluslararası toplum da bu taleplerin mantıklı ve makul olmadığını ilan ederek desteğini duyurdu ve ablukayı kınadı." ifadelerini kullandı.

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz, 5 Haziran'da Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn yönetimlerinin Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleriyle başlamıştı.

Katar'a ambargo uygulayan 4 ülke, ilişkilerin düzeltilmesi için Doha yönetimine "Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünün kapatılması, İran ile ilişkilerin kesilmesi ve Al Jazeera televizyonunun kapatılması" gibi şartların bulunduğu 13 maddelik bir talep listesi sunmuş, Katar ise uluslararası hukuka aykırı hiçbir talebin kabul edilmeyeceğini açıklamıştı.