Mehmet Gürhan'a 6 yıl hapis istemi
Deniz Feneri davasında Mehmet Taşkan'a 3 ve Firdevsi Ermiş'e de 2 yıl hapis cezası talep edildi
FRANKFURT - Almanya'daki Deniz Feneri derneğindeki yolsuzlukla ilgili Frankfurt Eyalet Yüksek Asliye Ceza Mahkemesi 26. Ceza dairesinde devam edilen davada Savcı, sanık Mehmet Gürhan hakkında 6 yıl hapis cezası istedi
TSİ 11.00'de başlayan duruşmaya sanıklar Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş elleri kelepçeli şekilde getirildi.
Duruşma, iddianamenin bazı kısımlarının tekrar okunmasıyla başladı. Savcı, sanıklar için istediği cezaları dile getirdi. En az 16 milyon euronun amaç dışı kullanıldığını belirten savcı, sanık Mehmet Gürhan hakkında 6 yıl hapis cezası istedi.
Savcı, diğer sanıklar Mehmet Taşkan'a 3 yıl ve Firdevsi Ermiş'e de 2 yıl hapis cezası verilmesini talep etti. Ancak Taşkan ve Ermiş'in hapiste bulundukları süre, iyi halleri ve davaya itiraflarıyla katkıda bulundukları göz önüne alınarak, tutukluluk hallerinin kaldırılmasını istedi.
Duruşmada sanık avukatlarının konuşmalarına geçildi. Mehmet Gürhan'ın avukatı Jörg Haseneier, cezanın 5 yıla indirilmesini talep etti.
Davada baş sanık Mehmet Gürhan'ı avukatlar Ünal Kaymakçı ile Jörg Haseneier, Mehmet Taşkan'ı Ury Popper, Firdevsi Ermiş'i ise avukat Hanno Durth savunuyor.
Almanya'da 1999'da kurulan Deniz Feneri derneğinin 2002-2007 arasında 41 milyon 423 bin 158 euro bağış topladığı belirtildi. Bankalardan çekilen yüksek miktarların emniyete bildirilmesi sonucu kara para aklandığı şüphesiyle savcılık harekete geçti. İhbarlar üzerine Hessen Eyalet Savcılığı, Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan'a dolandırıcılık, karapara aklama ve vergi kaçakçılığı suçlarından dava açtı.
"Asıl failler Türkiye'de"
Almanya'daki Deniz Feneri derneğine yönelik yolsuzluk davasında Frankfurt Eyalet Yüksek mahkemesinin bugünkü duruşmasında Savcı Kerstin Lötz, toplanan bağışlardan 16 milyon 186 bin avronun amaç dışında yerlerde kullanıldığının belirlendiğini, sanıkların dolandırıcılık yapmak ve haksız kazanç elde etmek suçlarından cezalandırılmalarını istedi.
Taraflar mahkeme başlamadan önce yapılan itiraflar dikkate alınarak baş sanık Mehmet Gürhan'a en fazla üst sınır olan 6 yıl, Mehmet Taşkan'a 3 yıl, Firdevsi Ermiş'e de 2 yıl tecilli hapis cezası verilmesinde anlaşmışlardı.
Bugünkü duruşmada savcı Kerstin Lötz, Mehmet Gürhan'ın 6 yıl, Firdevsi Ermiş'in 2 yıl tecilli hapisle, Mehmet Taşkan'ın da 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. Savcı sanıklardan Firdevsi Ermiş'in ve Taşkan'ın gözaltı sürelerini ve itiraflarını dikkate alarak tahliyelerini talep etti.
Sanık avukatları ise yaptıkları savunmalar sonunda Mehmet Gürhan için 5 yıl, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş hakkında 16 ay tecilli hapis cezası istediler. Ermiş ve Taşkan'ın avukatları müvekkillerinin gözaltında tutuldukları zamanı dikkate alarak tahliyelerini istediler.
Mehmet Gürhan'ın avukatı Jörg Haseneier, toplanan bağışların yıllar geçtikçe arttığını ve bu paralarla daha fazla insana yardım etmek için bir takım şirketler kurulduğunu kaydetti. Haseneier paraların bu şirketlere borç olarak verildiğini ve bu paraların şirketler kara geçtikten sonra tekrar geri ödeneceğini belirterek, sanık Mehmet Gürhan'ın Almanya'da üzerine kayıtlı bir tek gayrimenkul olduğunu ve bunun kendisinin iyi niyeti olarak görülmesi gerektiğini savundu. Haseneier mahkeme heyetinden bu nedenle cezanın 5 yıla indirilmesini talep etti.
Savcı Lötz ise konuşmasında Almanya'daki sanıkların asıl failler olmadığını, asıl faiilerin Türkiye'de olduğunu belirterek, tüm yapılanlardan Türkiye Deniz Feneri kurucularından Kanal 7 yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman'ı sorumlu tuttu. Savcı buradaki sanıkların iş başında görüldüklerini ancak tüm yönetim ve kontrolün Türkiye'den yapıldığını ve Zekeriya Karaman isminin ön plana çıktığını kaydetti. Savcı Lötz tüm bu yaşananlardan Türkiye'de Zahit Akman, İsmail Karahan ve Harun Yoldaş'ın da sorumlu olduğunu iddia etti.
"Bir kuruş cebime girmedi"
Sanıklardan Mehmet Gürhan mahkemede yaptığı son konuşmasında yaşanan olaylardan dolayı 'Vicdanım rahat' dedi. Gürhan, 1999 yılında Deniz Feneri Almanya derneğini iyi niyetle kurduklarını ve durumun bu hale geleceğini bilmediğini belirterek şöyle konuştu:
"Amacım dernek başkanı olarak daha fazla fakir ve yardıma muhtaç insanlara yardım etmekti. Bağışçılarımıza sormadan bir takım hereketlerde bulunduk. Sormadığım için üzgünüm. Sormam gerekirdi, iyi niyetle çıkılan bu yolda daha sonra yanlış yapacağımızı tahmin edemedik." Mehmet Gürhan başında bulunduğu bazı şirketlerin ortaklarını zor durumda bıraktığını ifade etti.
Türkiye'de bazı medya kuruluşlarının Almanya'daki davayı farklı lanse ettiğini savunan Gürhan, "Şahsım, ailem, çocuklarım bu haberlerden ötürü sıkıntılar çektik. Çocuklarım okula gidemediler. Şahsımı ilgilendiren bir davada ailemi de sıkıntıya soktuğum için onlardan da özür diliyorum. Gözaltında bulunduğum 1,5 yıllık sürede çok sıkıntılar çektim. Bundan sonra açılacak mali davalarda da sıkıntılar devam edecek" diye konuştu.
Gürhan, amacının insanlara zarar vermek olmadığını dile getirerek, "Kötü niyertle yapılmış bir iş yok. 16 milyon eurodan 1 fenig bile cebime girmedi. Bu benim iyi niyetimin göstergesi. Sevgi saygı dışında bir yol izlemedim. Din, dil, ırk farkı gözetmeden şahsi düşüncelerimle bunları ilişkilendirmedim. Vicdanım da rahat. Ancak bundan sonra yapılacak herhangi bağışta bağışçılara kötü intiba bıraktığım içinde özür diliyorum'' dedi.
Mehmet Taşkan kısa konuşmasında hiç bir bağışçıya zarar vermek istemediğini ifade ederek herkesten özür dilediğini belirtti. Firdevsi Ermiş ise son söz olarak yaptıklarından dolayı pişman olduğunu belirterek, "Hayatımın mahvettim. Mahkemeden geçmişimin üzerine bir çizgi çekecek ve bana yeni bir gelecek kurmaya imkan verecek bir karar çıkmasını bekliyorum" dedi.
Mahkeme heyeti tüm tarafları dinledikten sonra karar vermek üzere oturumu kapattı. Kararın yarınki duruşmada açıklanması bekleniyor.