Negatif devlet tahvilleri 14 trilyon dolara dayanıyor

Global piyasalarda sıfırın altında getiriyle işlem gören devlet tahvili miktarı 13.4 trilyon dolara çıkarak 14 trilyon dolara yaklaştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aydın ŞAHİNALP

DIŞ HABERLER - Başta Avrupa (ECB) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) olmak üzere bazı merkez bankalarının faizleri negatifte tutması ve izledikleri parasal genişleme politikaları küresel borç piyasasında dalgalanmalara yol açarken, negatif faizli devlet tahvillerinin hacmi 13.4 trilyon dolara ulaştı. 

Financial Times gazetesi negatif getirili devlet tahvillerinin ilk kez 13 trilyon dolar limitini aşarak 14 trilyon dolara dayandığını yazdı. Merkez bankalarının teşvikleri ve tahvillere yönelik artan yatırımcı iştahıyla negatif faizli devlet borçlanma araçlarının finansal piyasalardaki payı hızla büyüyor. Tradeweb verilerine göre geçtiğimiz hafta 13.1 trilyon dolar seviyesindeki ağırlıklı olarak Avrupa ve Japonya hükümet tahvillerinden oluşan sıfırın altında getirili borç evreni hızla büyüyerek 13.4 trilyon dolara ulaştı. 

‘Tamamen gerçeküstü bir durum’ 

Negatif faizli devlet tahvilleri okyanusunun ulaştığı boyutu değerlendiren Prudential Sabit Getiriler Masası’ndan Deneyimli Yatırım Danışmanı Gregory Peters, “ Bu tamamen gerçeküstü bir durum. Merkez bankalarının piyasaları domine ettikleri apaçık ortada. Dibe doğru bir yarış var. Bu bir temel değil ama merkez bankaları gelinen sürecin ana sürücüleri” diye konuşuyor. Büyük Britanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılmaya (Brexit) karar vermesiyle ortaya çıkan ekonomik yavaşlamayla mücadele etmek için İngiltere Merkez Bankası (BoE), 70 milyar sterlinlik tahvil alım programına başlarken, Yeni Zelanda Merkez Bankası faizleri tekrar düşürdü. Küresel ekonominin yaklaşık çeyreği negatif faizlerde. 

Durumun böyle olması getirileri biraz daha ezerken, yatırımcıları potansiyel kâr kırıntılarını elde edebilmek için çöp ve uzun vadeli hükümet tahvilleri satın almaya zorluyor. Para aynı zamanda küresel borsalara da akarak, Londra borsası FTSE endeksinin bu yıl yüzde 5.3 prim yapmasına ve ABD’deki üç ana endeksin 1999’dan bu yana ilk kez aynı anda rekor kırmasına neden oldu. Bazı analist ve yatırımcılar negatif faizli devlet tahvillerinin global piyasaları bozduğunu, kazanımlardan çok ekonomiye zarar verdiğini düşünüyor. 

‘ABD dizginleri bırakabilir’ 

Negatif getirili borç havuzunun çok şeyi teslim aldığını belirten Prudential sabit getirilerden Peters, “Biz bu konuyu laubali ele alyoruz ama bu uygun değil. Negatif tahviller ekonomiyi son derece bozan bir şey. Ve eğer biz mali kanatta ya da enfl asyonda bir yükseliş görürsek bu negatif getirili evrene daha az rahat bakacağız” diye uyarıyor. Japonya Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde parasal genişleme programını bir doz daha artırma kararı almış; fakat yatırımcıları memnun edememişti. Bazı ekonomistler ABD’nin 8 Kasım’daki başkanlık seçimlerinden sonra dizginleri bırakabileceğini ve Euro Bölgesinin kemer sıkma politikalarını hafifl etebileceğini öngörüyor. 

Bank of America Merrill Lynch’in Baş Yatırım Stratejisti Michael Hartnett, önümüzdeki yıl bir mali dönüşümün olacağı tahmininde bulunuyor. Hartnett müşterilerine gönderdiği notta, “ Büyük resim 2016-17 döneminde politikanın parasaldan mali teşviğe doğru geçeceğini gösteriyor. Önümüzdeki çeyrekte para politikalarının mali politikalara dönmesinin varlık tahsislerini ve varlık fiyatlarını belirleyeceğini öngörüyoruz”diye yazdı.

‘Negatife inerek güveni zayıflatıyorlar' 

Faizleri tarihi düşük seviyelerde tutsa da ABD Merkez Bankası Fed, negatif getirili devlet tahvillerinden sakınıyor. Küresel borç piyasalarında, Almanya, Fransa, İtalya ve Japonya başta olmak üzere birçok ülkede sıfırın altında getirili yatırım araçları bulunuyor. Negatif getirili tahviller iki kritik ve olumsuz şekilde hissediliyor. Öncelikle böylesi politikaların izlenmesine götüren ilk etaptaki koşulların ne kadar kötü olduğuna dair insanların korkularını besliyor. Ayrıca bireylerin kendi banka hesaplarındaki düşük faizler nedeniyle bireysel tasarruf hedefl erine ulaşmasının önüne geçiyor.Morgan Stanley Stratajisti Andrew Sheets, “ İnsanlar gelecek hakkında emin olduklarında kredi alır ya da harcama yaparlar. Ancak izlenen politika bilinmeyen bir bölgeye, negatife giderek güveni zayıfl atıyor” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir