Nükleer anlaşmayı kutlamak için henüz çok erken

ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin ve Almanya’dan oluşan 5+1 ülkelerinin İran nükleer müzakerelerinde bir uzlaşmaya varmış olsa da, iki tarafın muhafazakar isteklerinin nihai anlaşmayı zorlaştıracağı belirtiliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HİLAL SARI / DIŞ HABERLER

İran ekonomisinin belini büken ekonomik yaptırımların derhal kaldırılmasını beklerken, ABD tarafı ekonomik yaptırımları İran’ın nükleer faliyetlerini izleyerek, anlaşma sonrası kademeli olarak kaldırmak niyetinde.

Ortadoğu’nun dev ekonomisi İran ve batı arasında gerçekleşen nükleer müzakerelerde taslak bir anlaşmaya varılmış olsa da, yaptırımlar kalkmadan anlaşmayı uygulamaya sokmayacağını söyleren İran liderlerinin açıklamalarının ardından uzmanlar herhangi bir anlaşmayı kutlamak için henüz çok erken olduğunu belirtiyor.

Önümüzdeki günlerde anlaşmanın tarafl arındaki muhafazakarların muhtemel bir nihai anlaşmayı engellemeye çalışması bekleniyor. Öte yandan yine de İran’la ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin ile Almanya’dan oluşan “5+1 ülkeleriyle” yürütülen müzakerelerde, 2 Nisan’da uzlaşılmış ve muhtemel bir anlaşmaya hiç olmadığı kadar yaklaşıldı. Fakat çözülemeyen birkaç önemli konu başlığının bir anlaşma için hedef konulan 30 Haziran gününe kadar sıkı pazarlıklara neden olacağı belirtiliyor.

Yine de anlaşmaya hiç bu kadar yaklaşılmamıştı

ABD'li yayın kuruluşu The Economist'in 'kutlamak için henüz çok erken' adlı analizinde, daha önce bir anlaşmaya şüpheyle yaklaşan uzmanların artık bir anlaşmaya varılma ihtimalinin yakın olduğuna inandığını belirtiyorlar. ABD Başkanı Barack Obama'nın silahlanma denetlemesi konusunda son dört yıldır danışmanlığını yapmakta olan Gary Samore'nin ve eski bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olan Mark Fitzpatrick'in daha önce anlaşmaya olumlu bakmazken, şimdi fikirlerinin değiştiği belirtiliyor. Daha önce ABD ve İran tarafından hazırlanmış olan bir anlaşma taslağını doğrudan reddeden ve son Lozan müzakerelerinde en zorlu müzakerecilerden biri olduğu belirtilen Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius bile son uzlaşıyı "Önemli bir ilk adım, hatta çok önemli" ifadeleriyle betimledi.

İsrail'in istekleri ileride anlaşmaya taş koyabilir

Arap dünyasının sunni güçleri ve İran'ın bölgedeki en büyük rakibi Suudi Arabistan bile artık anlaşmaya sıcak baktığı belirtilen habere göre İsrail hükümeti bile artık anlaşmanın olmamasından değil, nasıl daha iyileştirebileceğinden bahsediyor - tabii İsrail'in istemekte olduğu değişiklikler bir anlaşma ihtimalini tamamen bitirecek olsa da.

İran'dan istenen nükleer önlemler

Fakat uzmanlar tarafların isteklerinin nihai anlaşmaya giden yolu hayli zorlayacağını düşünüyor. Analize göre ABD tarafı Natanz'daki sentrifüjlerin rafa kaldırılmasını, Fordow uranyum zenginleştirme tesisisin bir araştırma merkezine dönüşmesini, İran'ın düşük zenginleştirmeli uranyum stoğunun dönüşmesini veya ihraç edilmesini ve Arak'taki plütonyum üreten reaktörün çekirdeğinin yokedilmesini talep ediyor. Fakat İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani başta olmak üzere İranlılar ise hiçbir şeyden vazgeçmeyecekleri konusunda ısrarlı. Taleplerinin özeti "Hiçbir nükleer tesis ve faliyet durdurulmayacak, kapatılmayacak veya askıya alınmayacak, çünkü barışçıl nükleer enerji kullanımı var."

ABD yaptırımları kademeli şekilde kaldırma niyetinde

Ekonomik yaptırımların hemen kaldırılması konusunda ise İran'ın ciddi bir ısrarı var. İran'ın ihracat gelirlerini petrol fiyatları düşmeden önce dahi yarısına düşüren ekonomik yaptırımlar, dev İran ekonomisinin belini bükmüştü. Bu sebeple yaptırımların anlaşmayla birlikte derhal kaldırılmasını talep ediyorlar. ABD tarafı ise yaptırımların kademe kademe kaldırılmasını, İran'ın müzakere şerhlerine uyup uymadığına göre, sürecin ilerlemesini istiyor.

'Askeri tesislerin korunması, İran'ın kırmızı çizgisidir'

İran Savunma Bakanı Hüseyin Dehkan, nükleer müzakerelerde "İran'ın askeri tesislerinin denetlenmesi" konusunda uzlaşma sağlandığı iddiasını yalanladı. İran devlet televizyonuna konuşan Dehkan, batı basınında "5+1 ülkeleri"yle yürütülen nükleer müzakerelerde, askeri tesislerinin de denetlenmesi" konusunda mutabakat sağlandığı iddiasına ilişkin, şunları kaydetti: "Askeri tesislerin korunması, İran'ın kırmızı çizgisidir. Böyle bir anlaşma olmamıştır. Temel olarak, askeri merkezlerimizin teftişi kırmızı çizgimizdir. Tesislere herhangi bir teftiş kabul edilmeyecek. Yabancı medya, Lozan Anlaşması'nı abartıyor. Ulusal gazeteler ise düşmanların isteklerinin artmasına zemin sağlıyor." İran'ın nükleer programı üzerinde ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin ile Almanya'dan oluşan "5+1 ülkeleriyle" yürütülen müzakerelerde, 2 Nisan'da uzlaşmaya varılmıştı. Program konusunda "siyasi çerçeve anlaşması" sağlanırken, bundan sonraki aşamada anlaşmanın taslağı yazılmaya başlanacak ve nihai anlaşmanın 30 Haziran'a kadar imzalanması hedefleniyor.

1-532.jpg

Beyaz Saray’dan nükleer uzlaşı için bomba görselli tweet ve IranDeal 'hashtag'i

ABD yönetimi, İran ile varılan nükleer uzlaşının sonucunu Twitter hesabından, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun üç yıl önce kullandığı ünlü "bomba" görselini andıran bir grafikle anlattı. Beyaz Saray'ın Twitter hesabı @WhiteHouse'dan atılan mesajda, İran ile varılan nükleer uzlaşı ile ilgili kullanılan görsel, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun 2012 yılında Birleşmiş Milletler'de (BM) yaptığı konuşmada kullandığı ünlü "bomba" grafiğiyle benzerlikler taşıyor. Beyaz Saray'ın kullandığı grafikte, "İran'ın silah elde etmek için uranyum zenginleştirmesinin yolu kapanacak" başlığı altında "Anlaşma olursa" ve "Anlaşma olmazsa" şeklinde iki kısım bulunuyor ve bu bölümlerin altlarında açıklamalar yer alıyor. Anlaşma olmadığı takdirde olacaklar "Yüksek derecede zenginleştirilmiş uranyum üretimine devam edilecek, zenginleştirilmiş uranyum stoklarının sınırı olmayacak, santrifüjlerin artışı ve ilerleyişi sınırsız olacak" şeklinde açıklanıyor. Anlaşma durumunda ise "Yüksek derecede zenginleştirilmiş uranyum üretimi ya da stoku olmayacak, düşük derecede zenginleştirilmiş uranyum stoku yüzde 98 düşürülecek ve kapalı tutulacak, santrifüjler üçte iki oranında düşürülecek" deniliyor. Netanyahu, Eylül 2012'de BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, bomba resmi olan basit bir grafikle İran'ın nükleer silah elde etmeye çok yaklaştığını iddia etmişti.

2-423.jpg

İran dini lideri Hamaney: Ayrıntılarda sözünde durmamayı adet edinen batı...

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ülkesiyle 5+1 ülkeleri arasındaki nükleer müzakerelerde varılan uzlaşıyla ilgili olarak, "Ne destekliyorum, ne de karşıyım. Ambargoların tamamı altı ay bir sene sonra değil, anlaşmanın yapıldığı gün kaldırılmalıdır" dedi. İran'ın resmi ajansı İRNA'nın haberine göre, Hazreti Muhammed'in kızı Hazreti Fatıma'nın doğum yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen törende konuşan Hamaney, "Nükleerle ilgili tutum sergilemeyi gerektiren bir şey söz konusu değil. Niçin falan kişi (Hamaney), nükleerle (anlaşma) ilgili bir şey söylemedi diye soruyorlar. Konuyu değerlendirecek ortada bir şey yok. Yetkililer "Henüz ortada bir şeyin olmadığını" söylüyorlar. Ne destekliyorum, ne de karşıyım" ifadelerini kullandı. Her şeyin ayrıntılarda ortaya çıkacağını dile getiren Hamaney, "Ayrıntılarda sözünde durmamayı adet edinen karşı taraf, ülkemizi zora sokabilir" diye konuştu. Hamaney, "Bu aşamada bana ve diğerlerine iletilen tebrikler manasızdır. Şu ana kadar ki gelişmeler, ne asıl anlaşmayı ne de anlaşma içeriğini garanti altına almakta veya müzakerelerin devam edeceği anlamına gelmemektedir" değerlendirme-sinde bulundu. Hamaney, "Ben hiç bir zaman ABD'yle müzakereye iyi bakmadım. Buna rağmen belirli konulardaki görüşmeleri destekledim. Aynı zamanda İran nükleer müzakere heyetini destekledim ve destekliyorum. İran halkının menfaat ve izzetini koruyacak anlaşmayı destekliyoruz. Fakat İran halkının menfaat ve izzetinin kalmayacağı bir anlaşmayı yapmamak da şereftir. "diye konuştu.

'Ambargo kalkmayacaksa neden müzakere yaptık?'

"Ambargoların tamamı altı ay bir sene sonra değil, anlaşmanın yapıldığı gün kaldırılmalıdır. Ambargolar başka bir konuyla çözümsüzlüğe uğrarsa o zaman biz niçin müzakere yaptık?" diye konuşan Hamaney, ABD'nin Lozan'da varılan taslak anlaşmasının içeriğini dünya kamuoyuyla paylaşmasının anlaşma ve kanunlara aykırı olduğunu savunarak, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin de taslak anlaşmasının ayrıntılarını İran halkıyla paylaşmasını istedi. Anlaşmaya destek ve muhalefet konularında acele edilmemesi gerektiğini dile getiren Hamaney, yetkililerin bu konuda muhalifleri uyarması gerektiğini kaydetti. Hamaney, "Rehber" sıfatıyla, İran İslam Cumhuriyeti'nin genel politikalarının tanımlanmasından ve denetiminden sorumlu olmakla birlikte silahlı kuvvetlerin Başkomutanlığını yapıyor ayrıca savaş açmada veya barış kabul etmede tek yetkili.