Otomotivdeki çöküş bir kentin sonu oldu!
ABD'de bir zamanlar otomotiv sanayinin merkezi konumundaki Detroit kentini alacaklılar ve mahkeme süreçleriyle geçecek zorlu bir süreç bekliyor.
NEW YORK - 2008 yılındaki ekonomik krizde Detroit merkezli büyük otomotiv firmalarının iflas etmesi, kentin gelirlerini önemli ölçüde azaltarak ABD tarihinin en büyük kent iflasını getirdi.
ABD yerli otomotiv sektörünün özellikle Japon ve Güney Kore firmalarıyla mücadelede başarısız olması Detroit'in de gözden düşmesine neden oldu. Şirketlerin kentten ayrılmasıyla buralarda çalışan orta ve üst gelir seviyesine sahip çalışanlar da başka şehirlere göç etmek durumunda kaldı.
İflas için mahkemeye başvuran kent yönetiminin sunduğu verilere göre, 1950'lerin ortalarında yaklaşık 1.8 milyon olan Michigan eyaletine bağlı kentin nüfusu 700 bin civarına düşünce ofisler ve konutlar boş kaldı, kentin vergi gelirleri azaldı.
Boşalan binalar güvenlik risklerini artırırken suç oranları rekor seviyeye ulaşan kentte, aydınlatmadaki sorunlar ve polis, itfaiye gibi kamu çalışanlarının sayısının azalması kentin cazibesini oldukça düşürdü.
Detroit'i ve alacaklıları uzun bir süreç bekliyor
Michigan Valisi Rick Snyder'ın onayı ile iflas talebiyle mahkemeye başvuran Detroit kenti, mahkemeden belediyeler için uygulanan iflasa ilişkin 9. bölümün işletilmesini ve alacaklılardan korunmayı istedi.
Mahkemenin, 30-90 gün arasında Detroit'in durumunun "9. bölüm" için uygun olup olmadığına karar vermesi bekleniyor.
Hayvanat bahçesi de sanat eserleri de satılabilir
Mahkemenin Detroit lehine sonuçlanması halinde de borçların yeniden yapılandırılabilmesi için kent yöneticilerinin bazı malları satışa çıkaracağı belirtiliyor. Bu mallar arasında hayvanat bahçesinden sanat eserlerine kadar bir çok mülkten bahsediliyor.
Beyaz Saray'dan yeşil ışık yok
Öte yandan Detroit'e federal yardım yapılıp yapılmayacağı da ABD gündeminde yer alıyor. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, basın brifinginde gazetecilerin "Detroit'e federal yardım yapılacak mı?" sorusunu yanıtladı.
Konuya ilişkin taraflarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlatan Carney, ne tür bir yardım yapılabileceği konusunu değerlendirdiklerini ancak şu anda açıklanacak somut bir kararın olmadığını söyledi.