"İsrail'in elinde kan var"

Davutoğlu, "İsrail'in yaptığı korsanlık, haydutluktur. Bu bir devlet tarafından işlenmiş cinayettir." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NEW YORK- Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze'ye insani yardım taşıyan gemilere saldırı düzenleyen İsrail'in "elinde kan bulunduğunu", "İsrail'in yaptığının korsanlık, haydutluk ve bunun bir devlet tarafından işlenmiş cinayet olduğunu" söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Lübnan'ın dönem başkanlığını yaptığı ve Türkiye'nin talebi üzerine acil olarak düzenlenen BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmasının son derece üzücü ve trajik bir olay olduğunu, İsrail'in BM'nin kurulmasının ardından yerleşen tüm değerleri tamamen hiçe sayan son derece ciddi bir suç işlediğini ifade etti.

İsrail'in savunma güçlerinin uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım taşıyan çokuluslu ve tamamen sivil bir güce saldırdığını, olayın kıyıya 72 deniz mili uzaklıkta meydana geldiğini, İsrail güçlerinin sivilleri yaralayıp öldürdüğünü, bunun uluslararası hukukun ciddi ihlali olduğunu belirtti.

İsrail'in yaptığının haydutluk ve korsanlık olduğunu belirten Davutoğlu, bunun "devlet tarafından işlenmiş bir cinayet olduğunu" söyledi. Davutoğlu, bu duruma bir gerekçe gösterilemeyeceğini, bunun hiçbir gerekçesi, yasallığı olamayacağını belirttiği konuşmasında, "Bu tür bir yol izleyen devlet, uluslararası toplumda meşruiyetini kaybetmiştir" dedi.

Gemilerde 32 ülkenin yaklaşık 600 vatandaşı olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, İsrail'in hukuku hiçe sayarak, Gazze'de başta çocuklar olmak üzere zor koşullarda, abluka altında yaşayan insanlara insani yardım taşıyan gemiye saldırdığını kaydetti. Davutoğlu bu yardımlar arasında çocuklara oyun alanı, eğitim malzemesi, süt tozu, tıbbi malzemeler bulunduğunu, Gazze'de çocukların ne kalacak düzgün yerleri olduğunu ne eğitim görebildiklerini ne de geleceklerinin olduğunu söyledi.

Gemilerin İsrail'e bir tehdit olmadığını belirten Davutoğlu, "İsrail'in elinde kan var" dedi.

”Türkiye'yi karşısına alan hiçbir devlet karlı çıkmamıştır”

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bugüne kadar Türkiye'yi karşısına alan hiçbir devlet

bundan karlı çıkmamıştır, bunun bilinmesi lazım" dedi.

BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in Gazze'ye yardım gönderen gemilere saldırmasının ardından düzenlediği acil toplantıda Türkiye'nin konuyla ilgili görüşlerini anlatan Davutoğlu, daha sonra Türkevi'nde basın toplantısı düzenledi.

Türkiye'nin olay karşısında uluslararası girişimlerinin devam edeceğini belirten Davutoğlu, Gazze'deki ablukanın ne kadar büyük bir risk içerdiğini, bölgesel barışı ne ölçüde tehdit ettiğini bu olayın bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. "Gazze'yi gettoya dönüştüren bu ablukanın biran önce kalkmasını bekliyoruz, bütün ülkeleri dayanışmaya davet ediyoruz. Bu, sadece Türkiye ile İsrail arasında değil, İsrail ile uluslararası toplum, İsrail ile uluslararası vicdan arasında bir sorundur" dedi.

Davutoğlu basın toplantısında önce Türk gazetecilerin sorularına da yanıt verdi.

Bir soru üzerine ölü ve yaralı sayısıyla ilgili bilgileri yineleyen Davutoğlu, gemiler Aşdod limanına çekildiği için İsrail dışında sağlıklı bir bilgi kaynağının bulunmadığını, sayıları en kısa zamanda teyit edeceklerini, yaralıların isimlerinin bazılarının kendilerine intikal ettiğini, ailelerin bilgilendirildiğini söyledi. Davutoğlu "Biz yaralılarımızın biran önce Türkiye'ye getirilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınamayacağız" diye konuştu.

Ölenlerin hepsinin Türk vatandaşı olup olmadığının sorulması üzerine ise Davutoğlu, "Hayır, bu konuda net bir bilgi elimizde yok, 700 civarındaki yolcunun 300-350'si Türk, dolayısıyla ölenler arasında diğer ülke vatandaşlarının olduğunu biliyoruz, 32 ülkeden ve hemen hemen her dinden insan olduğunu biliyoruz" dedi.

Başkanlık bildirisinin bugün kabul edilmesinin planlandığını, Türkiye'nin hazırladığı taslağın Konsey'de görüşüldüğü bilgisini veren Davutoğlu, "Biz bu taslağın değiştirilmeden onaylanmasını istiyoruz, açık söyleyeyim en sert şekilde kınanması konusunda ısrarlıyız. Bizim için bu en temel taleplerimiz arasında. Hiçbir gerekçe bu saldırıyı mazur gösteremez veya daha hafif ifadelerle geçiştirilmesine izin veremez" şeklinde konuştu.

"Hiçbir gemi uluslararası sularda müdahale edemez"

Gemide silah taşındığına yönelik iddialara da yanıt veren Davutoğlu, şunları kaydetti:

 "Hiçbir gemi uluslararası sularda herhangi bir başka gemiye müdahale etme hakkına sahip değildir, ne taşıyorsun diye sorma hakkına sahip değildir, silahın var mı yok mu? diye de sorma hakkına sahip değildir. Bu gemi 04.30 itibariyle uluslararası sularda, karadan 72 mil açıkta seyretmektedir. Bunu sorgulamaya kimsenin hakkı yok. İsrail gibi tam teçhizatlı bir askeri birlik müdahale ediyor ve karşısındakilerin silahlı olduğu iddiasında bulunuyor. Olacak şey mi bu? İki taraf arasında bir güç mukayesesi yapılabilir mi? O zaman sorarlar ne işiniz var o gemide, hangi hakla o gemiye iniyorsunuz. Ayrıca gemide herhangi bir silah olduğuna dair hiçbir bilgi yok. Bize Ehud Barak tarafından ifade edilen husus, İsrailli bir askerin silahının alınarak kullanıldığı şeklinde, yani İsrailli bir asker saldırmak için gemiye iniyor, oradaki yolcular kendilerini korurken onun silahını alıyorlar ve o silahla mukabelede bulunuyorlar."

Bunun kendini savunma hakkı olduğunu belirten Bakan Davutoğlu, "İsrail'in Orta Doğu'da bu kadar ateşli bir ortamda Türkiye'yi neden karşısına aldığına" yönelik bir soru üzerine ise, "Bunu İsrailli yetkililere sormanız lazım, ama şu ana kadar Türkiye'yi karşısına alan hiçbir devlet bundan karlı çıkmamıştır, bunun bilinmesi lazım" dedi.

"Türkiye'den özür dileyin"

Davutoğlu, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere yaptığı saldırıda yaralanan Türk vatandaşlarının Türkiye'ye intikali için iki ambulans uçak, Hava Kuvvetlerine ait 2 uçak ve THY'na ait 3 uçağın harekete hazır olduğunu vurguladı.

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'la telefonda görüştüklerini ve Türkiye'nin tepkisini en net ifadeyle kendisini aktardığını belirten Davutoğlu, "Bütün yaralılarımızın en kısa zamanda Türkiye'ye intikali için gereken tüm kolaylıkların gösterilmesi konusunu hatırlattım, ayrıca gemilerin biran önce salıverilmesini ve bu konuda çok net bir şekilde İsrail'in hem Türk hem uluslararası kamuoyundan özür dilemesini talep ettik" dedi.

Bağımsız bir uluslararası komisyonunda bu olayın sorumlularının bulunmasının takipçisi olacaklarını belirten Davutoğlu, "Kesinlikle bu eylem uluslararası hukuka aykırı bir eylemdir, uluslararası hukuka aykırı bir saldırıdır, İsrail'in karasularından 72 mil uzaklıkta açık sularda seyreden bir gemiye gerekçesi ne olursa olsun müdahalede bulunmak gayrimeşrudur. Bu bir korsanlıktır, bu korsanlığın bir devlet tarafından ya da kimliği meçhul korsanlar tarafından yapılmış olması bir şeyi fark ettirmez" dedi.

Ehud Barak'la konuşmasında bu konuda her türlü gerekli adımı atacaklarını kendisine söylediğini anlatan Davutoğlu, Sağlık Bakanlığıyla hemen temas kurduklarını, iki ambulans uçak, Hava Kuvvetlerine ait 2 uçak ve THY'na ait 3 uçağın yaralıların Türkiye'ye getirilmesi için harekete hazır olduğunu, en kısa sürede yaralıların Türkiye'ye getirileceğini vurguladı. Telaviv'deki Dışişleri Bakanlığı mensuplarının yaralı Türk vatandaşlarının durumlarını bizzat takip ettiklerini belirten Davutoğlu, "Vatandaşlarımızın müsterih olmasını rica ediyorum" diye konuştu.

"Vatandaşlarımızın haksız katledilmesine sessiz kalamayız"

Türkiye'nin kendi vatandaşlarının hukukunu koruyacak güce sahip olduğunu belirten Davutoğlu, "Bu vatandaşlarımızın hangi gerekçeyle olursa olsun haksız şekilde katledilmesine sessiz kalamayız" dedi.

Davutoğlu, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıda eldeki son verilere göre 9 ölü ve onlarca yaralı olduğunu söyledi.

Bakan Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in Gazze'ye yardım gönderen gemilere saldırmasının ardından yapılan olağanüstü toplantıda Türkiye'nin konuyla ilgili görüşlerini anlattıktan sonra Türkevi'nde basın toplantısı düzenledi.

Davutoğlu İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile telefonda yaptıkları görüşmede, Bakanın kendisine 9 ölü, 25 civarında yaralı olduğunu söylediğini, ancak daha fazla yaralının olmasından endişe duyulduğunu açıkladı.

Türkiye'nin sözkonusu yardım filosunun hazırlıkları sırasında İsrail tarafıyla değişik temaslarda bulunduğunu ve kendilerine itidal tavsiye ettiklerini belirten Davutoğlu, "Sivil ve uluslararası nitelikli bu yardım konvoyunun amacının herhangi bir şekilde saptırılarak bir insanlık trajedisine yol açılmaması konusunda gerekli uyarılarda bulunmuştuk. Ancak maalesef bütün bu uyarılarımıza rağmen, bugün sabah 4.30 gibi İsrail güvenlik güçleri bu gemilere müdahalede bulundular ve bunun sonunca ciddi can kaybı ve yaralanmalar sözkonusu oldu" dedi.

Olayın öncesinde Dışişleri Bakanlığında 24 saat görev yapan bir kriz masası oluşturduklarını ve kendisinin de bu merkezle temas halinde olduğunu anlatan Davutoğlu, Washington'a giderken BM Güvenlik Konseyi toplantısı için New York'a geldiklerini anımsattı.

Gemilere saldırının ardından hemen tedbirler aldıklarını vurgulayan Bakan Davutoğlu, öncelikle BM Güvenlik Konseyi'ni acil olarak toplantıya çağırdıklarını, ABD'nin bugün tatil olmasına rağmen bu toplantının Türkiye'nin çağrısıyla saatler içinde gerçekleştiğini söyledi.

Konsey'in hemen hemen bütün üyelerinin mutabakat halinde bu saldırıyı kınadıklarını, İsrail'in bu konuda açıklama yapması gerektiği konusunun altını çizdiklerini ifade eden Bakan Davutoğlu, Konsey üyelerinin Gazze'deki ablukanın sona ermesi gerektiğini bir kez daha dile getirdiklerini de kaydetti.

 

"BM Güvenlik Konseyi güçlü şekilde tepki versin"

Davutoğlu, Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail'in saldırısıyla ilgili olarak, "Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin bu duruma güçlü bir şekilde tepki vererek İsrail'in saldırı hareketini şiddetle kınamasını, saldırının soruşturulmasını, tüm sorumlu yetkililerin ve kişilerin cezalandırılmasını istemektedir" dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Lübnan'ın dönem başkanlığını yaptığı ve Türkiye'nin talebi üzerine acil olarak düzenlenen BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, uluslararası toplumun Gazze'deki trajediye yıllardır tanıklık yaptığını ve harekete geçmediğini belirterek, "Bugün insani yardımın cezalandırıldığı bir barbarlığı canlı olarak gördük, bugün pek çok insani yardım görevlisi ceset torbalarına konuldu, İsrail'in elinde kan var" şeklinde konuştu.

Bu durumun Somali'de, korsanlığın yoğun yaşandığı yerde görülmediğine dikkat çeken Davutoğlu, Akdeniz'de bu tür davranışların normal olarak görülmediğini, bu anlamda sağduyuya ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, "Hiçbir devlet hukukun üzerinde değildir. İsrail, yaptığının sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olmalıdır ve suçlarından sorumlu tutulmalıdır" dedi.

İsrail'in "saldırganlık ve güç kullanma savunucusu" haline geldiğini ifade eden Davutoğlu, "Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin bu duruma güçlü bir şekilde tepki vererek İsrail'in saldırı hareketini şiddetle kınamasını, olayın soruşturulmasını, tüm sorumlu yetkililerin ve kişilerin cezalandırılmasını istemektedir" diye konuştu.

"Bunun İran'la alakası yok"

Bu kapsamda İsrail'in uluslararası toplumdan, ölen ve yaralananların ailelerinden özür dilemesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, bağımsız soruşturmanın derhal başlatılmasını, bu saldırının sorumlularına karşı uluslararası hukuk açısından harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.

Bakın Davutoğlu, gemilerin derhal serbest bırakılması, Gazze'ye yardımların ulaştırılmasına izin verilmesi, tüm yaralıların ve ölenlerin ailelerine, gemi sahiplerine tazminat verilmesi ve Gazze'deki ablukanın derhal sona ermesi gerektiğini açıkladı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, daha sonra yabancı gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamada da, Konsey'den saydığı tüm bu konuları içeren bir başkanlık açıklamasını kabul etmesini istediklerini, bu konunun Türkiye ile İsrail arasında değil İsrail ile uluslararası toplum arasında bir mesele olduğunu belirtti.

Davutoğlu olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını, gemide bulunanların silahlı olmadıklarını söyledi. Bağımsız bir soruşturma istiyoruz" diye konuşan Davutoğlu, sorumluların adalete teslim edilmesi gerektiğini, bunun uluslararası toplumun bir sorumluluğu olduğunu kaydetti.

Bakan Davutoğlu bir soru üzerine, bunun İran meselesiyle ilgili olmadığını da söyledi.

"Savaş durumunda bile sivillere saldıramazsınız"

Davutoğlu, İsrail'in Gazze'ye yardım taşıyan gemilere saldırısıyla ilgili olarak, "Sivil gruba karşı bu tür harekette bulunarak müdahale etmek savaş zamanında bile meşru değildir, savaş zamanında bile sivillere saldırı yapamazsınız, bu meşru değildir" dedi.

"İsrail'in bu olayda hesap vermesi için ne gibi önlemlerin alınacağına" yönelik bir soru üzerine Bakan Davutoğlu, İsrail'in uluslararası hukuka göre bu saldırısından mesul olduğunu, çünkü öncelikle olayın Doğu Akdeniz'de, açık sularda gerçekleştiğini belirtti.

"Doğu Akdeniz, İsrail'e ait bir deniz değildir"

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Doğu Akdeniz, İsrail'e ait bir deniz değildir, bu deniz kıyıdaki tüm komşu ülkelere aittir. Bu davranışı en başta suçtur. Ayrıca sivil gruba karşı bu tür harekette bulunarak müdahale etmek savaş zamanında bile meşru değildir, savaş zamanında bile sivillere saldırı yapamazsınız, bu meşru değildir. Ne Türkiye ne de uluslararası toplumun saygılı bir üyesi böyle bir suç karşısında sessiz kalamaz. Konseyin tüm üyelerinin de bu saldırıyı kınamalarından dolayı çok mutluyum, şimdi hem BM'den hem de Konsey'den bu olayı soruşturmak üzere uluslararası bağımsız bir soruşturma organı kurmasını istiyoruz, bu bizim hakkımız."

İsrail'in Gilad Şalit davasının 4 yıldır peşinde olduğunu ve bu yüzden Gazze'ye saldırılarda bulunduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Bir İsrail askerinin hayatı ne kadar değerliyse, bizimle birlikte 32 ülkenin vatandaşları da o kadar değerlidir. Bu dünyada iki tür insan yoktur, her insanın eşit hakları vardır. İsrailliler'in önce açıkça özür dilemesini, ardından her türlü tazminatı vermesini bekliyoruz" dedi.

"Bunlar İnsani yardım kuruluşlarıdır, terörist değillerdir"

Davutoğlu gemidekilerle ilgili olarak "Bunlar insani yardım kuruluşlarıdır, terörist değillerdir" diye konuştu.

ABD'nin tepkisiyle ilgili bir soru üzerine başka ülkelerin açıklamalarıyla ilgili yorum yapmak istemediğini, ancak kimsenin Gazze'ye başka türlü gidileceğini söylemeyeceğini, Gazze halkının herkes gibi özgürlüklere kavuşması gerektiğini belirten Davutoğlu, "Gazzelilerin durumu adil değildir, o yüzden ittifaklarımızdan, arkadaşlarımızdan hayatlarını kaybeden sivillerle dayanışma göstermelerini bekliyoruz" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir