Robotlar için online beyin yaratacaklar

RoboBrain, her bir robotun kullanabileceği bilgi ve yapay zeka ile yüklenmiş bir online yazılım. Bu dev online beyin sayesinde, robotların dünyayı anlamaları mümkün olacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Stanford Üniversitesi’nde robot bilimci Ashutosh Saxena yönetimindeki bilim insanları, görebilen, duyabilen, yazılı ve sözlü bir dili anlayabilen, etrafl arındaki dünyayı algılayabilen robotlar geliştirmeye çalışıyorlar. Bu çalışma, Ulusal Bilim Vakfı’nın yanı sıra, Google, Microsoft ve Qualcomm gibi dev markalar tarafından destekleniyor. 

Saxena ve takımı tarafından geliştirilen son yeniliğin ismi RoboBrain. RoboBrain, her bir robotun kullanabileceği bilgi ve yapay zeka ile yüklenmiş bir online yazılım. Berkeley California, Brown ve Cornell Üniversiteleri ile birlikte araştırmalar yürüten Saxena ve ekibi, dev bir online beyin yaratmayı hedefl iyorlar. Bu beyin sayesinde, robotların dünyayı anlamaları mümkün olacak. 

Saxena’nın dediği gibi; “Amacımız, robotların kullanımı için çok iyi bir bilgi sistemi- ya da bilgi zemini- kurmak. Dünyanın neresinde olursa olsun, tüm araştırmacılar bu hizmetten ücretsiz yararlanabilecek ve sistemdeki bilgiyi yerel robotlara aktarabilecekler. Bu robotlar, kendi öğrendiklerini de sisteme yükleyebilecekler. Bu da RoboBrain’in know-how’ının sürekli olarak gelişmesini sağlayacak. 

Bulut robotbilim 

Bugün, bir robotun kahve servisi yapmasını veya ev içinde paket taşımasını isterseniz, yeni bir yazılım programı yüklemeniz gerekiyor. Eğer bir robota yeni bir görev öğretmek istiyorsanız, işe en baştan başlamanız lazım. Wired dergisine açıklamalarda bulunan Saxena’ya göre, robotun içinde bulunan bu programlar veya uygulamalar, yeterince etkili değil. 

Saxena tarafından geliştirilen RoboBrain ise dev bilgisayar kümelerinin gücünü kullanan tüm mevcut teknoloji ve yapay zeka trendlerinin tersine gidiyor ve bulut robotbilim olarak bilinen hareketin parçası olarak ortaya çıkıyor.

RoboBrain, Amazon’un bulut platformunda yaşıyor

Bulut robotbilim kavramı ilk olarak 2010 yılında Google mühendislerinden James Kuffner tarafından kullanıldı. Avrupa Birliği’nin araştırma kolu 7. Çerçeve Programı, RoboEarth’ü kullanıma açtı. RoboEarth’ün web sitesinde yer alan bilgiye göre, bu girişim, robotların web ortamında bilgi paylaşımı yapabildikleri ve “güçlü bulut robotbilim hizmetlerine” ulaşabildikleri bir veritabanıydı. Avrupa Birliği bünyesindeki DAvinCi Projesi de, hizmet robotlarına veri yükleyen bir başka girişim oldu. Aslında benzer düşünceler 90’lı yıllarda Tokyo Üniversitesi Profesörü Masayuki Inaba tarafından gündeme getirilmişti. Inaba, bilgileri internetteki diğer bilgisayarlardan alacak, fakat fiziksel dünyada hareket edebilecek robotlar tasarladı. Fakat daha sonrasında bunu gerçekleştirebilecek bir internet altyapısına sahip olamadık. Bugün genç teknoloji şirketleri ve üniversiteler Hadoop gibi açık kaynaklara veya Cloudera gibi şirketlerin sunduğu yazılımlara ulaşabiliyorlar. RoboBrain ise Amazon’un bulut platformunda yaşıyor.

Çok fazla bilgi var

Robotların en büyük sorunu, çok fazla kaynaktan çok fazla bilgiye maruz kalmaları. “Gerçek hayattaki her akıllı aracın üç görevi yerine getirmesi gerekiyor: Bunlar, algılama, planlama ve dil” diyen Saxena, bu nedenden dolayı RoboBrain’de nesne algılama sistemi kullanıldığını söylüyor. PlanIt adı verilen bu simülatör sayesinde, kullanıcılar robotlara nesneleri nasıl tutabileceklerini ve odanın içinde nasıl hareket edeceklerini öğretebiliyorlar. Tell Me Dave adındaki açık kaynak projesi ise, robotlara bir dili nasıl anlayacaklarını öğretiyor. Araştırmacılar, yeni öğrenme modelleri ve veri kaynaklarını sisteme yüklemeye devam ediyorlar. Hedefl eri, tüm bu veri ve yazılımları bir araya getirerek en basit algı sistemini oluşturmak ve robotların dünyadaki sağduyulu bilgiyi keşfetmesini sağlamak. Şu an için robotlar, içerik çözme konusunda çok iyi değiller. İnsanlardan farklı olarak; robotlar karşılarında bir insan varsa, çekilmeleri gerektiğini bilmiyorlar. Bu yüzden robotların kazalara yol açmalarından endişe ediliyor. Daha gidecek çok yol olduğu kesin, ama robotların her geçen gün biraz daha fazla insana benzedikleri de gerçek...

Bu konularda ilginizi çekebilir