Rusya’ya ihracatta İran bir adım önde

Türkiye’den gıda ithalatını artırmak için görüşmeler yapan Rusya, sürpriz bir kararla komşu İran’a yaş meyve ve sebze ticaretinde uyguladığı gümrük vergilerini kaldırdı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TAYLAN BÜYÜKŞAHİN

İSTANBUL - Ukrayna krizi sonrası Batı’dan gıda alımlarını durduran Rusya, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülkenin radarına girdi. Özellikle yaş meyve ve sebze sektöründe Rusya’dan talebin artacağı beklenirken İran’a sağlanan imtiyaz moralleri bozdu. Moskova’da düzenlenen ve Türkiye’nin pek çok sektörde milli katılım gösterdiği dünyanın en büyük gıda fuarlarından biri olan World Food Moscow 2014 devam ederken Rusya, yaş meyve ve sebzede İran ile gümrükleri sıfırlama kararı aldı. İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Ünal, kararın kendilerini tam olarak nasıl etkileyeceğini önümüzde günlerde göreceklerini söylerken Türkiye’nin Rusya pazarında ciddi bir gücü ve konumu olduğunun altını çizdi. Ünal, “Anladığım kadarıyla Rusya, komşu ülkelerle arasındaki gümrükleri, karantinayı düzeltmeye, kolaylaştırmaya çalışıyor. Neden bizimle değil de İran’la bunu yapıyor bilemeyiz. Belki de arkasında siyasi nedenler vardır" dedi.

İran’ın Türkiye’ye alternatif ülke olarak konumlandırmanın yanlış olabileceğini ifade eden Ünal, sözlerine şöyle devam etti: “Onlarda da birtakım ürünler var. Karpuz, kivi, nar, elma, armut gibi birçok ürün orada da bulunuyor. Bir anda bizden kesilir de oradan alınır gibi bir şey yok. Türkiye’nin çok ciddi bir gücü, yerleşik düzeni var. Bunu İran’la, başka ülkeyle karşılaştırarak yıkılacak bir güç olarak algılamak yanlıştır. İki ülke oturuyor, bir anlaşma için görüşüyorlar. Bunun neticesi ne olacak görmek lazım. İran’ın da hani dolduracak kadar bir kapasitesi var mı, yok mu... Neticede İran da büyük bir ülke. İç tüketimi var. 

2015 senesine etki eder mi etmez mi bu anlaşma, onu da bilemezsiniz. Bu ambargonun ne kadar süreceği belli değil. 3 ay sonra ambargo kalkarsa İran’ı mı, ambargoyu mu konuşuruz.” 

Türk malı algısı yüksek 

Rusya’nın Türkiye’nin en büyük yaş meyve ve sebze alıcısı olduğunu kaydeden Ünal, “Türkiye direk Ruslara da mal satmıyor. Kendi yerleşik düzeni içinde de mal satıyor. Bugün bir sürü Türk firmasının Rusya’da yerleşik dağıtım ağları, satış teşkilatları var. Bütün bunları da değerlendirirsek, Türkiye ile Rusya arasındaki köprüyü Türkler kendileri oluşturmuş vaziyetteler zaten. Dolayısıyla Rusya’daki nihai alıcıya Türkler kendileri satıyorlar. Nihai tüketicinin aklında, beyninde, alışkanlıklarında Türk malı çok yerleşik pozisyonda. O nedenle bu kolay kolay değişecek gibi görmüyorum” ifadelerini kullandı. 

Var olan durumdan yararlanılacak 

Rusya ile İran arasındaki anlaşmanın kendilerini etkileyeceğini dile getiren İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melisa Tokgöz de, anlaşmayı politik bir karar olarak gördüğünü belirtti. Tokgöz, şunları söyledi: “Biz kimin nasıl bir yol çizeceğini, nasıl bir strateji uygulayacağını şu anda bilemiyoruz. Biz, var olan durumdan en fazla nasıl yararlanabiliriz bunun üzerine çalışıyoruz. Yaş meyve ve sebzeci arkadaşlar Moskova’da fuarda. Çünkü sezon ve olan malı en iyi şekilde oraya nasıl tedarik edebiliriz, nasıl miktarı artırabiliriz, bunun görüşü içindeyiz. Tabi ki Rusya çok büyük bir pazar, herkes orada olmak istiyor. İran’la olan diyaloglar sonucunda nerelere varır, zaman gösterecek. Biz çevre ülkeler için kendimizi meyve ve sebzede arka bahçe olarak değerlendiriyoruz. Özellikle Rusya için. Senelerdir de bu böyle. Ama o zaman da yarın ne olacak hiçbir şey bilmiyoruz dedik. Şimdi de İran çıktı önümüze. Bunlar çok politik şeyler. O yüzden de yarın AB ile el sıkışıp öpüşebilir. Her şeyi zaman gösterecek. Şu anki koşullar bu ve biz bu koşullarda nasıl ihracatı artırabilir, kar edebiliriz bunun üzerine çalışıyoruz. Yatıyoruz, kalkıyoruz her gün yeni bir şey çıkıyor. 1 ay sonra AB’ye bana malını gönder de diyebilir. Her gün koşullar değişiyor. Önemli olan bugünkü koşullarda en iyisini yapabilmek.” 

Alternatif pazar Uzakdoğu 

Yaş meyve ve sebze sektörü olarak, vizyonlarını Uzakdoğu’ya çevirme taraftarı olduklarını anlatan Tokgöz, “Çünkü orada gelişen yeni bir pazar var. Oradaki ekonomilerin büyümesi ve güçlenmesiyle daha kaliteli ürünlerin peşine gidiyorlar. Var olan AB ve Amerika pazarımız haricinde Uzakdoğu’ya odaklanmış vaziyetteyiz. 2014-15 sezonunda bu konuda çalışmalarımıza başladık. Şu anda Çin, Hindistan, Endonezya, Japonya üzerinde fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Hangi ülkede hangi malımız, hangi mamulümüz daha fazla etki sağlayabilir diye çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.

‘Rusya’ya ihracatımız artacak demek çok yanlış’ 

Rusya’dan yaş meyve-sebzede İran’a imtiyaz Rusya’nın yaş meyve ve sebze ile meyve suyu sektörleri için çok ciddi bir pazar olduğunu ifade eden Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Genel Sekreteri Ebru Akdağ, İran’ın Rusya pazarına gümrüksüz girmesi halinde, Türkiye’nin şansının daha da düşeceğini belirtti. İran’ın nar, elma gibi ürünlerde önemli bir ülke olduğunu anlatan Akdağ, bunların göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti. Üretilen meyvenin yalnızca yüzde 17’sinin ihraç edildiğini dile getiren Akdağ, şunları söyledi: “Ürettiğimiz meyve belli ve bu yıl kötü bir sezon. Birçok meyvede yoklar yaşanıyor. Dolayısıyla şu anda Rusya’da kapılar açıldı ve meyve ihracatımız katlanacak, artacak gibi bir tablo çizmek çok yanlış. Hatta bu spekülasyonlarından dolayı fiyat enfl asyona neden oluyor. Bunun daha da artması tüketici ve üreticileri de zor durumda bırakacak. Öte yandan Rusya işlenmiş meyve olan meyve suyu konsantresine bir ambargo koymadı. Avrupa iyi bir sezon geçiriyor. Elmada pazara gidemeyecek ürünler sektöre gidecek. Meyve fiyatı düştü. Meyve suyu konsantresi fiyatı da düşecek. Dolayısıyla onların ihracat ve fiyatları daha fazla artacağı için bu Türkiye meyve suyu sektörünü daha olumsuz etkileyecek.”

Bu konularda ilginizi çekebilir