Sonuna kadar Türkiye'nin arkasındayız
İSTANBUL - İrlanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Ticaret Bakanı Eamon Gilmore, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin, "İrlanda'nın dönem başkanı olduğunu düşünecek olursak, burada yaptığımız görüşmelerde, İrlanda'nın bu konudaki desteğinin sonuna kadar Türkiye'nin yanında olduğunu dile getirdik" dedi.
Gilmore ve beraberindeki heyet, Türkiye ve İrlanda arasındaki iş ve ticaret ilişkilerinin mevcut durumu ve geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulunmak üzere İstanbul'da gazetecilerle bir araya geldi.
Türkiye'nin, İrlanda'nın gelecekte daha fazla iş yapmak istediği canlı ve dinamik bir pazar olduğunu dile getiren Gilmore, her iki ülkenin çıkarları doğrultusunda aradaki iş bağlantıları artırma yönünde önemli fırsatlar olduğunu söyledi. Eamon Gilmore, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 1,3 milyar euro olduğunu belirterek, "Bu hacim geçtiğimiz 3 yıl içerisinde yüzde 20'lik bir artış gösterdi" dedi.
Türkiye'nin büyük bir büyüme potansiyeli olduğunu ifade eden Gilmore, bunun yanı sıra Türkiye'nin stratejik konumunun da kendileri için önemli olduğuna işaret etti.
Gilmore, iki ülke arasındaki ticaret hacminin giderek artacağının altını çizerek, "Burada üst düzey yetkililerle yaptığımız görüşmelerde, çok hırslı bir büyüme politikası güdüldüğünü gördük. Türkiye'nin, bölgedeki en büyük yapı olma iddiası söz konusu... Yatırımlarda öncelikli alanları da, enerji, ilaç, bilgi teknolojileri, finansman eğitim, gıda olarak sıralayabiliriz" diye konuştu.
Gilmore, Türkiye'de yaptıkları görüşmelerde, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine ilişkin değerlendirmeler yaptıklarını belirterek, "İrlanda'nın dönem başkanı olduğunu düşünecek olursak, burada yaptığımız görüşmelerde, İrlanda'nın bu konudaki desteğinin sonuna kadar Türkiye'nin yanında olduğunu dile getirdik. İlgili temsilcilerle, üyelik ve müzakere süreçlerini nasıl hızlandırırız, adaylık sürecine nasıl ivedilikle geçeriz noktalara değindik" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin kazanımlarının olduğunun farkındayız"
Mevduat vergilendirmesine ilişkin bir soru üzerine Gilmore, bu uygulamanın İrlanda için uygun olmamasının yanı sıra, ülkede böyle bir ihtiyacında söz konusu olmadığını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Eamon Gilmore Avrupa'daki krizin durumuna ilişkin sorulan soruya da, "Özellikle döviz kurlarının stabilizasyonun sağlanması ve eurodaki belirsizliklerin giderilmesi konularında AB olarak aslında gerekli adımları attığımızı söyleyebiliriz. Bütün bu alanlarda geçtiğimiz 18 ay içinde gerekli girişimlerde bulunuldu. 'Ekonomik Buhran' olarak adlandırılacak dönem bizim için 18 ay öncesinde kaldı. Gerekli kararlar alındı" yanıtını verdi.
Güneydoğu'da Anadolu'da yatırım planlarının olup olmadığının sorulması üzerine Gilmore, geçtiğimiz günlerde Gaziantep'e yaptıkları geziyi anımsatarak şunları anlattı:
"Mülteci kamplarını gezip gördük. İrlanda halkının ve şahsımın duyduğu üzüntüleri dile getirdim, bu konuda kendilerine sonuna kadar destek olduğumuzu dile getirdim. Bu anlamda Türk Hükümeti'ne desteklerimiz söz konusu... Burada gerekli tesislerin oluşturulması, imkanların sağlanması, insani yardım desteğinin verilmesi anlamında, mültecilere insani yardım kapsamında yapılacak yardımlarda kullanılması için, İrlanda Hükümeti olarak 8 milyon euroluk bir yardım fonu sağlıyoruz."
AB ile ABD arasında başlayacak olan Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinde, Türkiye'nin dışarda kalması tartışmalarının hatırlatıldığı Gilmore konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Aslında bu anlaşmanın imzalanmasının çok erken aşamasındayız. Şu anda halihazırda üye ülkeler arasında müzakere süreci içindeyiz. 'Böyle bir şey imzalansın mı imzalanmasın mı karar aşamasındayız. Haziran itibariyle sonuçlandıracağız. Türkiye'nin 'Gümrük Birliği' şeklinde bir imtiyaz durumu, ayrıcalığı her zaman söz konusuydu.
Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler nezdinde düşünecek olursak, AB ile ABD arasında imzalanacak böyle bir anlaşmada, Türkiye yine özel bir konumda bulunacak. Çünkü Türkiye'nin de buradan kazanımlarının söz konusu olduğu, AB üyesi ülkelerinin de gözetiminde, biz bunun farkındayız zaten. Daha önce Gümrük Birliği ile nasıl bir ayrıcalık sağlandıysa, yine bu süreç içerisinde de, mümkün mertebe Türkiye gözetilerek, bu süreçten hariç tutulmayarak, bu sürece dahil tutularak, süreçte yer alacaktır."