Suriyeli taraflar yarın ilk kez müzakerelere başlayacak

İsviçre'nin Montrö kentinde düzenlenen Cenevre-2 Konferansı’nın ardından Suriyeli tarafların cuma günü ilk kez müzakerelere başlaması bekleniyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MONTRÖ- İsviçre'nin Montrö kentinde düzenlenen Cenevre-2 Konferansı’nın ardından Suriyeli tarafların cuma günü ilk kez müzakerelere başlaması bekleniyor. Ancak bu görüşmelerin aynı odada bir masa etrafında değil, BM yetkilileri aracılığıyla yürütüleceği belirtiliyor.

Taraflar arasındaki derin uçuruma rağmen görüşmelerin ilk günden kesilmesinin beklenmediği, bir haftaya yakın hatta belki daha uzun bir süre devam edebileceği ifade ediliyor.

Cenevre Gölü kenarındaki tarihi Montrö Palace otelinde 39 ülke, üç uluslararası kuruluş ve BM’nin katılımıyla dün yapılan konferansta Suriye rejimini ve muhalifleri temsil eden heyetler ilk kez aynı salonda bir araya geldi. Montrö’deki toplantının ardından bir günlük ara verildi ve cuma günü müzakerelere geçileceği açıklandı.

Aynı masa etrafında olmayacaklar 

Verilen bir günlük arada BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi, Suriyeli tarafların heyetleriyle cuma günü yapılacak görüşmeler öncesinde bugün ayrı ayrı bir araya gelecek. "İstişari toplantılar" şeklindeki bu görüşmelerde yöntem konusunda konuşulacağı, tarafların nereden ve nasıl başlayacaklarının ele alınacağı bildiriliyor. Yarınki toplantıların gündemi de henüz belli değil.

Yarın Cenevre’de yapılacak görüşmelerde Suriye rejimi heyeti ile muhalefet heyeti bir odada, aynı masa etrafında olmayacak. Bunun yerine heyetler farklı odalarda bulunacak ve BM adına El Ahdar El İbrahimi, taraflar arasında gidip gelerek görüşmeleri yürütecek.

Cenevre’de devam edecek müzakerelerden beklentiler çok yüksek değil. Ancak ilk kez görüşmelerin yapılıyor olması ve muhalefetin rejimin karşısında bir “taraf” olarak tescillenmesi bakımından önemli görülüyor. Ayrıca Cenevre-2 sürecinin Suriye’deki krizin çözümüne yönelik bir “ilk adım” olarak başlatılmasının ne kadar önemli olduğu dün Montrö’de konuşan hemen hemen herkes vurgulamıştı.

Cenevre-2 sürecinin ilk gününde rejimi temsil eden Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile 100’den fazla ülkenin Suriye’nin meşru temsilcisi olarak tanıdığı Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) Başkanı Ahmed Carba karşılıklı olarak pozisyonlarını ortaya koyan konuşmalar yaptı.

Muhalefet puan topladı 

Konferansın en çok konuşulan konularından biri Muallim’in kendisine ayrılan yedi dakikalık süreyi çok fazla aşması ve bu sırada BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile aralarında geçen diyalog oldu. Muallim’in ısrarlı şekilde konuşmasını sürdürmek istemesi ve burada kullandığı üslup dikkat çekti.

Buna karşılık, muhalefeti temsilen Carba’nın makul ve yapıcı bir tavırla yaptığı konuşma ve süresine sadık kalması, Montrö’de toplantıya katılan özellikle Batılı diplomatik çevrelerce konuşulan bir konu oldu ve olumlu karşılandı. “Cenevre-2’ye gelmez” denilen muhalefetin konferansa katılmasının zaten önemli olduğu, bu tavırlarıyla toplantıda “puan topladıkları” yorumu yapıldı.

Beklentiler düşük 

Suriye’deki yönetim ile muhalefet arasındaki derin uçurum nedeniyle Cenevre-2 sürecinden şu aşamada beklentiler çok düşük. Bu süreçten en temel beklenti, 30 Haziran 2012’de kabul edilen ve “karşılıklı rızayla” bir geçiş yönetiminin oluşturulmasını öngören Cenevre Bildirisi’ni tarafların kabul etmesi. Beşşar Esed’in Suriye’nin geleceğinde rolü olmadığını defalarca dile getiren muhalefet, böyle bir yapıda Esed’in bulunmasına kesinlikle karşı çıkıyor. Esed ise yönetimi bırakmayacağını açıklamıştı.

Geçiş yönetimi ile ateşkes ve insani yardım konuları paralel yürümeli 

Geçiş yönetimi oluşturulması hedefinin dışındaki her şeyin “oyalama” olacağı belirtiliyor. Kısmi ateşkes ilan edilmesi ile gıda, tıbbi malzeme, ilaç gibi insani yardımların Suriyelilere ulaştırılması konularının “geçiş yönetimi oluşturulması” hedefine paralel yürümesi gereken konular olduğu ifade ediliyor.

 “Masadan kalkan kaybeder”

Yönetim heyetinin oyalama taktikleri konusunda tecrübeli olduğu ve bu taktiklere başvuracağı uyarısını yapan diplomatik çevreler, görüşmelerin ilk günden kesilmesi ihtimalini düşük gördüklerini belirtiyor. En azından “birkaç gün” rejim heyetinin masada kalacağı bekleniyor ve “masadan kalkan tarafın kaybedeceği” yorumu yapılıyor.

Ayrıca bu süreçte çok fazla sabotaj ve kışkırtmaların da olabileceği ihtimaline hazırlıklı olunması gerektiği dile getiriliyor.


 

Bu konularda ilginizi çekebilir