TBMM İnsan Hakları Heyeti Belçika'daki incelemelerini tamamladı

BRÜKSEL - AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül başkanlığındaki TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu heyeti Belçika'da hafta boyunca sürdürdükleri temas ve incelemelerini tamamladı.

AK Parti milletvekilleri Ahmet Koca ve Mustafa Ataş ile CHP milletvekili Çetin Soysal'ın da yer aldığı heyetin göç ve ilticadan sorumlu Belçika Başbakan Yardımcısı Joelle Milquet, İçişleri Bakanlığı Yabancılar Ofisi Direktörü Freddy Roosemont ve Vatansızlar Genel Komiseri Dirk Van den Bulck'la dün planlanan görüşmeleri saatler önceden iptal edildi.

Üskül, Belçika'daki ziyaretlerinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Avrupa'daki incelemeleri nedeniyle "herhangi bir alınganlık gösterilmesinin yersiz ve gereksiz olduğunu" söyledi.

Daha önce de Avusturya, Almanya, Hollanda ve Fransa'yı ziyaret eden heyetin "bu ülkeleri denetlemeye gelmediğini, sadece inceleme yaptığını" anlatan Üskül, "Bu karşılıklı görüş alışverişidir, deneyimlerin paylaşılmasıdır ve insan hakları alanında iyileştirmelerin gerçekleştirilebilmesi için ortak hareket etme isteğidir. Eğer bazı muhataplarımız bunu bizim gibi anlamayıp 'bu Türkler de nereden çıktılar' biçiminde bir değerlendirme yaptılarsa bunun doğru olmadığını söylemem gerekir" dedi.

Belçika Başbakan Yardımcısı Milquet'yle görüşmelerinin iptal edilmesini de değerlendiren Üskül, "Bir gün önce akşamdan kendisinin görüşmeye gelemeyeceğini belirtti ve yardımcısıyla görüşmemizi önerdi. Biz de bunu kabul etmedik" şeklinde konuştu.

Üskül, dün Belçikalı diplomatlarla öngörülen görüşmelerinin de iptal edilmesi nedeniyle bu yaklaşımda "organize bir çaba görüp görmediğinin" sorulması üzerine, böyle bir izlenime sahip olmadığını belirterek, "Öyle olsaydı bugün Fransız ve Flaman eğitim bakanlarıyla öngörülen görüşmeler de iptal edilirdi. Öyle düşünmüyorum" dedi.

"Bir bakanla (Milquet) görüşmelerinde aksaklık olmasını önemli gördüğünü" belirten Üskül, "Ama öyle görünüyor ki çarşamba günü ne olduysa başka birçok randevusunu da iptal etmek zorunda kalmış. Öyle bir bilgi aldım. Yani organizasyonu çok iyi yapamamışlar gibi görünüyor. Ama yapmalıydılar. Çünkü biz çok önceden randevu istemiştik. Tabii ki bizimle randevusuna gelmemesini sanki hiç sorun yokmuş gibi değerlendirmek doğru değil. Biz bunu not ettik" diye konuştu.

Ziyaretlerinde Belçika'daki Türk toplumunu yerinde görme şansı yakaladıklarını kaydeden Üskül, "Burada açıkça ifade etmem gerekir ki uyum konusunda her taraf aynı şekilde düşünmüyor. Biz entegrasyondan yana olduğumuzu her yerde ifade ediyoruz. Türk toplumu bulunduğu ülkenin toplumuna entegre olmalıdır. Ancak entegrasyon tek yönlü değil iki yönlü süreçtir. İçinde bulunduğu toplumun da Türk toplumuna entegre olmak için bir çaba harcaması gerekir. Bu sürecin karşılıklı olması gerekir" dedi.

Entegrasyonda eğitimin önemine dikkati çeken Zafer Üskül, iyi bir eğitim için Türk çocuklarının mutlaka içinde yaşadıkları toplumun dilini en iyi şekilde öğrenmeleri gerektiğini ancak anadillerini iyi öğrenemeyen çocukların yabancı dilleri öğrenmekte de zorluk yaşadığının bilimsel olarak ispatlandığını söyledi.

Bunun için Türk ailelerin Fransızca ve Flamancayı iyi öğrenmeleri için çocuklarını mutlaka anaokullarına göndermelerini isteyen Üskül, Belçika'nın da okullarda seçmeli Türkçe dersleriyle bu sürece katkı sağlaması gerektiğini ifade etti.

Üskül, Fransız ve Flaman toplumlarının eğitim bakanlarıyla görüşmelerinde bu konudaki taleplerinin genelde olumlu karşılandığını aktardı.

Zafer Üskül, Belçika dahil Avrupa'daki ziyaretlerinin oldukça başarılı geçtiğini belirterek, bu sayede "TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun varlığını hissettirdiklerini" kaydetti.

Cezaevinde bir Türkin öldrülmesi

Belçika'nın Charleroi kenti yakınlarındaki Jamioulx hapishanesinde 8 Ağustosta Mikail Tekin (31) isimli bir Türk'ün, gardiyanların müdahalesi sonucu ölmesi olayının Belçika'yı ziyaret etmelerinde önemli rol oynadığını vurgulayan Üskül, bu konuyla özel olarak ilgilendiklerini bildirdi.

Yargıya herhangi bir baskı yapmadan Belçika'dan bu olayla ilgili "etkin soruşturma" beklediklerini kaydeden Üskül, savcılardan bu konuda teminat aldıklarını ve adil bir karar beklediklerini söyledi.

"Bu konunun takipçisi olacağız" diyen Üskül, "Umarım Belçika cezaevlerinde böyle bir olay bir kez daha yaşanmaz. Hatırlayacaksınız Türkiye'de de Metris cezaevinde benzer bir olay yaşandı. Ama ardından adalet bakanımız özür diledi. Olayla ilgili bütün görevliler açığa alındı. Bir kısmı başka cezaevlerine gönderildi ve hepsi hakkında dava açıldı. Ne yazık ki insan hakları ihlalleri olabiliyor. Sadece Türkiye'de değil bütün ülkelerde. Bunu sıfıra indirmek belki çok kolay değil. Her zaman yanlış yapan bir kamu personeliyle karşı karşıya kalabiliriz. Önemli olan bu yanlışların üzerine kararlılıkla gitmek ve kanıtlanması halinde yanlış yapanları cezalandırmaktır. Belçikalı yetkililerden de bizim talebimiz bu oldu" dedi.

Belçika'da 4 gündür süren temas ve incelemeleri kapsamında Mikail Tekin davasının savcılarının yanı sıra Senato Adalet Komisyonu Başkanı Patrik Vankrunkelsven, Charleroi Belediye Başkanı Jean-jacques Viseur, Fransız Toplumu Eğitim Bakanı Marie-Dominique Simonet, Flaman Toplumu Eğitim Bakanı Pascal Smet ve cezaevinde öldürülen Mikail Tekin'in ailesiyle görüşen TBMM insan hakları heyeti, Brüksel yakınlarındaki İttre hapishanesini ve Liege yakınlarındaki Votem gözaltı merkezini ziyaret etti.

Türk vatandaşlarıyla ve dernek temsilcileriyle de bir araya gelerek sorunları not alan heyet, yarın Türkiye'ye dönecek.