TUSKON, Afrika'ya ihracatta yüzde 30 artış bekliyor

Rakam, 12 milyar dolara ulaşacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CAPE TOWN/ANKARA - Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, konfederasyon üyesi işadamlarının yurt dışına açılmasında Afrika'nın özel bir önemi olduğunu belirterek, "Afrika bizim ilk göz ağrımız. Bu yıl ihracatın yüzde 30 artışla 12 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz" dedi.

İstanbul İhracatçı Birlikleri, Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), TİM ve TUSKON koordinasyonunda düzenlenen Güney Afrika Cumhuriyeti (GAC) Ticaret heyeti gezisi sırasında basın mensupları ile sohbet toplantısı düzenleyen Rızanur Meral, "Türkiye'yi Afrika'nın, Afrika'yı Türkiye'nin gündemine taşıdıklarını, Türk işadamlarının Afrika'nın dört bir yanında cirit attığını" söyledi. Meral, o gün itibariyle halen Afrika'nın değişik ülkelerinde TUSKON'dan 3 ticaret heyetinin bulunduğuna dikkat çekti.

"Kapasite fazlası olan iş dünyasında seyreltmeye ihtiyaç var"

Türkiye'de üretim kapasitelerinin arttığına, iç pazarın bu kapasiteyi doyurmadığına, bunun da iç pazarda basıncın artmasına neden olduğuna işaret eden Meral, bu süreçte özellikle iç pazarda rekabet imkanını kaybeden küçük firmaların yurt dışına açılmasının, bunları "yok olmaktan" kurtardığını belirterek şöyle devam etti:

"Bu kapasitenin mutlaka dışarıya açılması lazımdı. Ayda 4 mobilya takımı üretebilen bir girişimcinin, ayda bin-2 bin takım üreten firma ile rekabeti mümkün değil. Çok sık dikilen bitkilerin normal ve istenilen düzeyde büyüyememesi gibi, kapasite fazlası olan iş dünyasında artık seyreltmeye ihtiyaç vardı. Aksi takdirde yok olacaklardı. İş dünyasına yeni pazarlar, yeni ufuklar açabilmek için dünyaya baktık. Afrika'yı sıkılmış bir limon gibi düşünüyorduk, öyle değil. Az dokunulmuş bir kıta olduğunu gördük. Bu tür küçük firmalar için Afrika fırsat oldu.

Şu anda TUSKON'dan 3 heyet, değişik Afrika ülkelerinde. TUSKON üyelerinin dünyaya yerleşmesi, pazarla buluşmanın doğal sonucu. Türkiye'de eski sayılan teknolojiye burada hala ihtiyaç var. Orta ölçekli bir firmanın ABD, Japonya standartlarına ulaşması mümkün değil. Gelişmekte olan ülkeler, bizim firmalarımız için ihracat antrenman sahası... İhracatı öğreniyor ve o ülkenin kurallarına uyuyor."

Afrika ile ilişkiler

Afrika ile ilişkileri geliştirmek için ilki 2006'da olmak üzere 4 tane Türkiye-Afrika dış ticaret köprü programları düzenlediklerini, 45 ülkeden 3 bin 500 işadamı ve çok sayıda bakan ağırladıklarını hatırlatan Meral, bu toplantıların sonucunda 2005 yılında Afrika Kıtası ile 2,5 milyar dolarlık ihracat, 3,5 milyar dolarlık ithalat olmak üzere 6 milyar dolar olan dış ticaret hacminin, 2008'de 9 milyar doları ihracat olmak üzere 18 milyar dolara yükseldiğine, ihracatın ithalatı karşılama oranının ilk defa yüzde 100'ün üzerine çıkarak, yüzde 116 olduğunu söyledi.

Köprü toplantıları ile sadece ticaret değil dostluk köprüsü de kurulduğunu vurgulayan Meral, "Toplantıya katılanlara çok özel ilgi gösteriliyor. Para kazanmayı değil, Türkiye'nin tanıtımını milli bir görev olarak görüyoruz. TUSKON ile birlikte çalışan 21 üye dernekle bu yükü paylaşıyoruz. Gösterdiğimiz ilgiden memnun olan misafirler, ülkelerine döndüklerinde 'Türkiye'yi sevenler' dernekleri kuruyorlar. 'Türkiye'yi Seven Senegalliler Derneği bile var. Aile boyu iletişim kuruyoruz. Türkiye'yi Afrika'nın, Afrika'yı Türkiye'nin gündemine taşıdık. Şimdi Türk işadamları Afrikanın dört bir yanında cirit atıyor. Afrika bizim ilk göz ağrımız. Afrika'daki Türk müteşebbisleri bize cesaret veriyor. Bize yararları oluyor" dedi.

Türk okullarının desteği

Türkiye'ye Afrika'dan, dünyadan alıcı getirirken, Türkiye'nin oradaki büyükelçiliklerinden, ticaret müşavirliklerinden, orada yerleşik Türk işadamlarından, Türk okullarının müdürlerinden yardım aldıklarını anlatan TUSKON Başkanı Meral, çalışma stratejileri hakkında şu bilgiyi verdi:

"Bütün verileri topluyoruz. Alıcı olabilecek işadamları için Türk büyükelçiliği resepsiyon düzenliyor, burada alıcılara Türkiye ile ilgili bilgi veriyor. Artık dünyada alıcılar nazlı. Bu nedenle yerel yetkililerden topladığımız istihbaratlar doğrultusunda alıcıları belirleyip Türkiye'ye getiriyoruz.

Gelişmiş ülkelerden Türkiye'ye genellikle yatırımcı işadamları geliyor. TUSKON'un getirdiği heyetlerin hepsi alıcı. Almak için geldiklerini biliyorlar. Her gelen misafire yerel dilleri ve İngilizceyi bilen tercümanlar tahsis ediyoruz. Şimdiye kadar düzenlenen 4 toplantıda bin 300 tercüman tahsis edildi, 35 dilde çeviri yapıldı. Bu aşamada yurt dışındaki Türk okullarından mezun olup Türkiye'de üniversite okuyanlar, burslu okuyan öğrencilerden yararlanıyoruz.

Yerel dilin yanında İngilizce ve Türkçe bilen tercümanlar, alım için gelen işadamlarının işini kolaylaştırıyor. Başarıda, bu tür lojistik desteklerin faydası var. Devlet ile sivil toplum örgütleri (STÖ) arasında çok ciddi bir işbirliği yapılıyor. Bu işi yaparken devletin, DTM'nin dış ticaret konusunda hazırladığı çevre-komşu ülkeler, Afrika stratejisi gibi stratejilerinden yararlanıyoruz. Devletin TİK-TAK dediği ticaret takımlarında golü atacak olanlar işadamlarıdır. Şimdi bu oyuncular TUSKON üyeleri oldu. DTM bizimle çok yakın çalışıyor. Biz de çok memnunuz."

"Yurt dışındaki Türk okulları ile bir bağlarının olup olmadığı"  yönündeki soru üzerine TUSKON Başkanı Rızanur Meral, şöyle yanıt verdi:

"Hayır yok. Ama, Türkiye'nin elçiliğinin olmadığı bazı ülkelerde bile Türk okulları var. Gittiğimizde onlarla bağlantı kuruyoruz. Yerel şartları çok iyi biliyorlar, dil ve piyasa konusunda yardımcı oluyorlar. Belli coğrafyalarda kullanılacak başka bilgi kaynağı yok. Okullar bize çok yardımcı oluyor. Biz Türkiye'nin kaynaklarını her zaman çok iyi kullanmaya gayret ediyoruz. Bunlar da Türkiye'nin kaynakları.

Türk okullarının esas amacı eğitim. Ticarete yol açmak gibi bir misyonu yok. Türk işadamları sadece bu kaynaktan yararlanıyor. Aklı olan yararlanır. Bu ülkelerde iş yapmak isteyenler, parasını batıran bile piyasayı bilen birini arıyor."

Türk bankaların desteği 'eksik'

Türkiye'nin ticaretini artırmak için Türk bankalarını da Orta Asya, Rusya, Balkanlar ve Afrika gibi coğrafyalara taşımak gerektiğini ifade eden Meral, banka desteğinin eksikliğini hissettiklerini belirtirken, şu açıklamada bulundu:

"Fransız menşeli uluslararası bir sigorta şirketi, Afrika'da TUSKON üyelerine paket destek hizmeti vermek için teklifte bulundu. Türkiye'de bankalar çok iyi kar elde ettikleri için yurt dışına kıpırdamak istemiyor. Halk Bankası, bizimle, belli bölgelere açılmak için görüşme yaptı. Bu tür açılımların, bankalar, deniz taşımacılığı gibi sektörler tarafından da desteklenmesi lazım. Bankaların da açılmasını istiyoruz. Ulaşım sorunun çözülmesi lazım. Uganda Devlet Başkan Yardımcısı, Türkiye'ye geldiğinde, kendisine 150 bin dolara  kullanılmış bir gezi teknesi sattık. Ama ulaşım masraflarını hesap edemediğimiz için 2 bin dolar cebimizden nakliye için fazladan ödedik."

Türkiye'nin  2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşması için yılda ortalama 10 milyon dolar ihracat yapan 40 bin-50 bin ihracatçıya ihtiyaç olduğuna işaret eden TUSKON Başkanı Meral, şöyle devam etti:

"Sadece ihracat ile yeni pazarlara girmek zor oluyor. Lojistik destek sağlamak, ulaşım sorun oluyor. Bu nedenle hammadde ve pazarın oluştuğu yerlerde üretim zorunlu hale geliyor. Böylece rakiplerin önüne geçilebiliyor. Ayrıca bu şekilde yatırım yapılan ülkelerde bazı imtiyazlar elde edebiliyorsunuz. Söz gelimi GAC'da işsizlik yüzde 22. Devlet, yabancı yatırıma önem veriyor ve destekliyor. Biz esnafı işadamı, işadamını sanayici, sanayiciyi ihracatçı yapmayı hedefliyoruz. Gezen aslan aç kalmaz."

"Zenciler 5-10 yıl içinde işadamı, tüccar olacak"

TUSKON'un Afrika'dan sonra hangi ülkelerde yoğunlaşacağına ilişkin bir soru üzerine Başkan Meral, şu bilgiyi verdi:

"Afrika bir düzene girdi ama ilişkileri geliştirmek gerekiyor. Kuzey Amerika'da hamle yaptık ama başarılı olamadık. Orayı uzun vadeli düşünüyoruz. Güney Amerika için çalışmalar yapıyoruz. Daha kısa sürede sonuç alınabilir."

Türk işadamlarının bu dönemde, kısa sürede Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlarla bir çok ülkeye gittiğini hatırlatan Meral, bu açılımların, temasların bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken, "Kriz piyasaları etkiledi. Bu ortamda yeni cepheler açmak doğru olmaz. Türkiye bir rüzgar yakaladı, bu her zaman olmaz. Bu rüzgarı iyi kullanmak lazım. Dış geziler yıl sonuna kadar böyle gider, ama sonra, gelecek yıl Türkiye'ye heyet yağacak. Türkiye krizden sonra ihracatını en fazla artıran ülke olacak" diye konuştu.

GAC'da yapılan temasları da değerlendiren TUSKON Başkanı Rızanur Meral, bir ticari heyeti gezisinde, katılanların yüzde 10'unun bağlantı yapmış olması halinde gezinin 'başarılı", yüzde 15'inin bağlantı yapması halinde "mükemmel" , yüzde 5'inin bağlantı yapması halinde ise "vasat" sayılabileceğine işaret ederek, GAC gezisinin "iyi" geçtiğini, katılan işadamlarının en az yüzde 30'nun bir yıl içinde tekrar bu ülkeye geleceğine emin olduğunu söyledi. Bu temasların ticari bir sonuç doğurmamasının mümkün olmadığını vurgulayan Meral, "Zenciler 5-10 yıl içinde işadamı, tüccar olacak. Bu nedenle tanışıklıkların başlaması çok önemli" dedi.