"Ukrayna Savaşı: Bölgesel ve Küresel Etkiler" çalıştayı düzenlendi
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulunca, "Ukrayna Savaşı: Bölgesel ve Küresel Etkiler" başlıklı çalıştay düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Başkan Vekili İbrahim Kalın başkanlığında gerçekleştirilen çalıştaya, kurul üyeleri, akademisyenler, düşünce kuruluşu temsilcileri, iş insanları ve uzmanlar katıldı.
Rusya-Ukrayna savaşının bölgesel ve küresel etkileri ile Türkiye'nin pozisyonu ve üstlendiği rolün kapsamlı şekilde ele alındığı çalıştayda, sahadaki gelişmeler, savaş sonrasında oluşan jeopolitik dengelerdeki değişimler, enerji, gıda ve tedarik zincirinde yaşanan krizler, savaşın küresel güvenlik mimarisine etkisi, savaşın neden olabileceği nükleer tehdit, AB ve ABD'nin pozisyonu konuları değerlendirildi.
Rusya-Ukrayna savaşının gidişatı konusunda farklı senaryoların konuşulduğu çalıştayda, savaşın uzaması ve derinleşmesinin, küresel istikrar, ekonomi, enerji, gıda güvenliği ve diğer alanlarda büyük maliyetler üreteceğine işaret edildi.
Bu süreçte Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik girişimlerin önemine vurgu yapılan çalıştayda, esir takası ve tahıl anlaşmasının süresinin uzatılmasında Türkiye'nin kritik rolüne dikkat çekildi.
Bunun, ateşkes için bir zemin teşkil etmesi gerektiği değerlendirmesi yapılan çalıştayda, Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğü temelinde bir çözüm için diplomasi yolunun açılması ve müzakerelerin yeniden canlandırılması için diplomatik çabaların artması gerektiği belirtildi.
Savaşın sonlandırılması için iki tarafın da kabul edebileceği onurlu çıkış formüllerine odaklanmanın elzem olduğunun altı çizilen çalıştayda, savaşın gidişatının oluşturacağı yeni koşullara göre, Türkiye'nin çözüm için oynayabileceği diplomatik rol müzakere edildi.
Ukrayna savaşının durdurulmasının birinci öncelik olduğu vurgulanan çalıştayda, savaştan sonra oluşabilecek yeni güç dengelerine göre küresel güvenlik mimarisinin muhtemel değişimine de hazırlık yapılması gerektiği kaydedildi.