Yavru vatanda 31 sendika ayaklandı

Sendikalar hayat pahalılığı ödeneğini yeniden düzenleyem karanamenin geri çekilmesini istedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

LEFKOŞA - KKTC'de iki ayda bir maaşlara yansıtılan hayat pahalılığı (enflasyon farkı) ödeneğinin altı ayda bir maaşlara yansıtılmasını getiren ''Hayat Palalılığı Ödeneği Hakkının Yeniden Düzenlemesi Hakkındaki Yasa Gücündeki Kararname''ye karşı çıkan 31 sendika, Başbakanlık önünde yapkığı eylemde, kararnamenin geri çekilmesini istedi.

Sendikalar, kararnamenin geri çekilmemesi halinde eylemlerin süresiz grev dahil yasal çerçevede artarak devam edeceğini bildirdi.

31 sendikanın yönetim kurulları düzeyinde gerçekleştirdikleri eylem sırasında açıklama yapan Hür-İş Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, hayat pahalılığı ödeneğiyle ilgili yasa tasarısının ilk olarak Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)- Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) hükümeti tarafından geçen Şubat ayında Meclise sunulduğunu ve o zaman genel grev yaparak tasarının geri çekilmesini sağladıklarının hatırlattı.

Latifoğlu, sendikaların çalışanların kazanılmış haklarını geriye götürmeye yönelik uygulamalara geçmişte de, bugün de, bundan sonra da karşı olduğunu belirterek, iki ayda bir uygulanan maaşlara hayat pahalılığı uygulamasının altı ayda bir olarak yeniden düzenlenmesinin, kazanılmış hakların geriye götürülmesi anlamına geldiğini söyledi.

Yakup Latifoğlu, yarın da Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği önünde eylem yapacaklarını söyledi.

Ortak metin

31 sendikanın imzasını taşıyan, Başbakan Derviş Eroğlu'na hitaben yazılan ve Başbakanlık Müsteşarı Mustafa Tokay'a verilen yazılı metinde, ''Hayat Palalılığı Ödeneği Hakkının Yeniden Düzenlemesi Hakkındaki Yasa Gücündeki Kararname''nin çalışanların haklarını gasp ettiği ve bundan sonra tüm hakları yasa gücünde kararnamelerle budama yolu açtığı savunuldu.

''Üç ay önce tek başına iktidara gelebilmek için gerekli oyu vatandaştan almış bir siyasi partiye düşen görev, bu yetkiye rağmen Meclis iradesini de dışlayarak yasa gücünde kararname ile ülke yönetmeye çalışmak olmamalıydı'' denilen metinde, ''kararname kararının alındığı gün, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in ilk defa müsteşar seviyesinde ekonomi müşaviri atadığının açıklandığı'' kaydedildi ve ''bunun anlamlı ve açık bir gerçek olduğu'' savunuldu.