‘Asıl mesele TEOG değil müfredat!’

Müfredat değişiklikleri ve ardından TEOG sisteminin kaldırılması yayıncılık sektöründe hareketlenme yarattı. Bazı matbaalarda makinenin ağzındaki işler durduruldu, milyonlarca kitabın değiştirilmesi gerekiyor. Sektör açısından TEOG’dan daha temel mesele müfredat değişiklikleri.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TEOG kaldırıldı ama ‘TEOG’ bir sınav değildi, TEOG sistemin adı yani Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG). Kaldırılan sınavın adı, ‘Merkezi Ortak Sınav’. Sekizinci sınıf öğrencileri bir dönemde üç yazılı olurlar. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bu üç sınavın ikincisini kendisi merkezi ortak olarak yapıyordu ve bu yazılı yerine geçiyordu. Birinci ve üçüncü sınavı da okullar kendileri yapıyorlardı. Son durumda öğrenciler bir şekilde sıralanacaklar ve bu sıralama sonucunda da bir yerleştirme olacak ve bu sınav artık merkezi olarak değil okullarda yapılacaktır. Bu durumda okul notlarının önemi artacaktır. Bu yüzden müfredatın kazanımlarını sağlamca yerleştirmek, derslere girmek, öğretmenleri iyi dinlemek yani çalışmaya devam etmek gerekiyor. Eğitim ve kültür yayıncılığı alanında 34 yıldır faaliyet gösteren TUDEM Yayın Grubu Genel Müdürü Sinan Çam da böyle söylüyor. Çam, “Anne- babalara diyorum ki: ‘Eğer merkezi sınav kalkıyorsa okul notlarının önemi artacaktır. O halde aynen çalışmaya devam. Okul notunu düzeltmeye bak. Çalış. ‘Artık çalışmayı bırakayım mı?’ deniliyor. Niye bırakasın? Bu öğrenciler bir şekilde sıralanacaklar, sıralama sonucunda da bir yerleştirme olacak. Özel okullar da sınav yapacak. O nedenle çalışmaya devam” diyor. Peki, TEOG’da bir sorun var ise o sorun neydi? Sinan Çam şöyle konuşuyor: “TEOG, ek bir yük getirmiyordu zaten sınava girecekti çocuk. Mantıklıydı. Ancak TEOG, zaman içinde SBS, OKS gibi çok büyüdü. Merkezi Ortak Sınavın mantığı, yazılı yerine geçmesiydi. Yazılıda 15 Eylül’den 15 Kasım’a kadar öğretilen konular çıkıyordu. Bunun için dershaneye, özel kursa gerek yoktu. TEOG’un sorunu, yanlışların doğruyu götürmemesiydi. Bir başka sorun da öğrencileri çok az konudan değerlendirmenin zorluğuydu. İki üniteden, toplam puanın yüzde 70’ini etkileyecek bir puan oluşturamazsınız. Bu durumda dikkatsizlik devreye giriyor. Her dersten altı yanlış yapsa, hiçbir yere giremez.”

‘Kitapların yüzde 75’i değişecek’

TEOG sisteminin kaldırılışının yayıncılık sektörüne etkisini değerlendiren Çam, “Basılmış gruplarda sorun yaşayacak çok fazla yayıncı var. Ürün gruplarının yüzde 80’inin üzerinde ‘TEOG’ yazıyor. Sektör açısından TEOG’dan daha temel bir mesele var. Bu yıl, 1, 5, 9’uncu sınıf müfredatları tamamen değişti. Aynı zamanda ikinci, altıncı sınıf Türkçe değişti, dokuzuncu, 10 sınıf edebiyat değişti. Çok ciddi müfredat değişikliği oldu. Müfredat değiştiği anda elinizde kalan bütün kitaplar kullanılmıştır. Şu anda sektör bunu yaşıyor. Milyonlarca kitaptan bahsediyoruz. Kitapların yüzde 75’i değişecek. Bir eğitim yayıncısını düşünün, deposunun yüzde 75’i raf ömrünü doldurmuş olacak” ifadesini kullanıyor. TUDEM olarak stokları, takas süreçlerini iyi yönettikleri için sistem, müfredat değişikliklerinden etkilenmediklerini anlatan Çam, “Ancak sektör zorlanıyor, zorlanacaktır, önümüzdeki yıl daha da zorlanacak. Editoryal açıdan da kitapların tamamının bir anda hepsinin yenilenmesi gerekiyor, bu da zor bir iştir” diyor. Yayıncılık sektörü açısından TEOG krizinin müfredat değişikliğinden daha küçük bir kriz olduğunu belirten Çam şöyle diyor; “Kriz ama daha küçük bir kriz. Bizim açımızdan değil ama sektör açısından tabii ki sorundur. Matbaacılar açısından sorundur. Bazı matbaalarda makinenin ağzındaki işler durduruldu.”

Öğretmenler yeni müfredata uyumda zorlanıyor!

Öğretmenlerin yeni müfredata adapte olmakta zorlandığını anlatan TUDEM Yayın Grubu Genel Müdürü Sinan Çam, “Müfredat değişimi konusunda veliler ve öğretmenler çok fazla bilgi sahibi değil maalesef. Öğretmenler zorlanıyorlar. Tabii bu da doğaldır. Karşılarında ‘doğuştan dijital’ bir kitle var. Konular anlatılırken gerçek hayatla bağlantı kurulmalı, bu işi kolaylaştırır. Öğretmenler ‘Eğitim Bilişim Ağı’ (EBA) üzerinden online eğitim de aldılar, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı çeşitli illerde müfredat eğitim toplantıları düzenledi ama sistemde 18 milyon öğrenci, 700 bin öğretmen var. MEB’in bütçesi Türkiye’nin en büyük bütçesi, dev bir organizasyondan bahsediyoruz” şeklinde konuşuyor.

'Okul öncesi okullaşmaya ağırlık vermeliyiz’

2016-2017 Milli Eğitim İstatistikleri göre okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarını paylaşan Çam, “60-72 ay grubunda yüzde 70, 48-60 ay grubunda yüzde 36, 36-48 ay aralığında yüzde 12.48. Eğer okullaşma sorunu varsa yayıncılar olarak bu gruba daha fazla bakmamız gerekiyor. Biz yayınevi olarak buna odaklanıyoruz. ‘Uçanbalık’ markamız ile 3-7 yaş arası kültür yayıncılığı yapıyoruz. Bu yıl itibariyle 60-72 ay çocuklarına erken öğrenme eğitim materyali ürettik. Bu alanı büyüteceğiz, diğer yaş gruplarına yönelik de üretim yapacağız. Bu ülkenin en önemli ihtiyaçlarından birisidir” diyor.

‘Test bürosu olarak kuruldu, bugün 200’den fazla bayisi var’

TUDEM, Eğitim ve kültür yayıncılığı alanında 34 yıldır faaliyet gösteriyor. Merkez ofisi İzmir’de, Türkiye’de 200’ün üzerinde bayisi var. İkisi İstanbul’da biri de İzmir’de olmak üzere üç kitapevi bulunuyor. TUDEM, ‘Test Uygulama ve Değerlendirme Merkezi’ 1984 yılında İzmir’de test bürosu olarak kuruluyor. 1987’de dershaneler için test kitapları üretimine başlıyor, 1991’de ‘Özel Tuder Dershanesi’ kuruluyor. 1993'te ÖSS, ÖYS için hazırladığı kitaplar Türkiye genelinde satılmaya başlıyor. TUDEM Edebiyat markasıyla 2002'de kültür yayıncılığına başlıyor. Bünyesinde yedi marka var: 7 yaş altı çocuklara yönelik Uçanbalık, 7-15 yaşa yönelik Tudem Edebiyat, derdini çizgiyle anlatan hikâyelerin yer aldığı Desen ve çağdaş dünya edebiyatı nın en yaratıcı eserlerini yayımlayan Delidolu.