Baraj tartışmaları öğrencileri huzursuz ediyor

Medipol Üniversitesi Rektörü Sabahattin Aydın, Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK), tavrını belirlemiş olduğunu ifade ederek, "Gereksiz tartışma çıkarmak durumu kötüleştirmekten başka bir işe yaramıyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 



 
İSTANBUL - Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçlarının açıklanmasıyla ortaya çıkan belirsizlik sürüyor. Geçen yıla göre 200 bin adayın 180 bin barajını aşamaması vakıf üniversitelerini harekete geçirdi. Kontenjan sorunu yaşayacaklarını belirten üniversiteler barajın düşürülmesi talebinde bulundu.

İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, konunun biraz karışık olduğu için farklı görüşler ortaya çıktığını söyledi. Normalde baraj puanlarının değişmediğini belirten Aydın, "Baraj aynı, soru tipi aynı. Ancak barajı geçmesi beklenen öğrenci sayısında bir azalma görüldü" dedi.
Bu durumun, bu yıla has bir başarısızlık olamayacağını dile getiren Aydın, şöyle devam etti: "O da şu anda katsayı değişiklikleriyle açıklanıyor. Daha önce biliyorsunuz meslek liselerinden mezun olan kişilere farklı kat sayı uygulanıyordu. Bunlar, katsayılar eşitlenince daha önce 0.15 ile çarpılan birçok puan 0.12 ile çarpılıyor hale geldi; puanlarda göreceli olarak bir düşme olduğu gözlendi. Dolayısıyla barajı geçen öğrencilerin sayısının az olduğu görüldü. Belki meslek liselerine eskiden uygulanılan negatif ayrımcılığın kaldırılmasıyla oradan bir kitle gelmesi bekleniyor olabilirdi. Ama geçmişte uygulanılan ayrımcılık meslek liselerine rağbeti azalttığı için oradan da fazla bir mezun gelmedi. Dolayısıyla bir dengeleme söz konusu olmadı. Bundan sonra öğrenci sayısı az olduğuna göre barajı düşürelim tartışmaları başladı. Bu olaya nerden baktığınıza bağlı, yani her birinin kendince haklı tarafı var."

Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK), bu yıl yüzde 20 kontenjan artırdığını ifade eden Aydın, "Bu artırılan kontenjanların boş kalacağı korkusu oldu. Zaten geçmiş yıllarda devlet üniversitelerinde yüzde 5-7, vakıf üniversitelerinde de yüzde 17 – 20 civarında açık kontenjan kalıyordu. Bu sene de yüzde 20 artırıldığı için boş kalan kontenjanların çok fazla olacağı korkusu oldu. Tabii eğer suni bir kontenjan artışı varsa bunların boş kalması da doğaldır" diye konuştu.

Çok kaygılanmaya gerek olmadığını belirten Aydın, şunları aktardı: "Ama olaya öğrenci gözüyle bakarsanız; eğer gerçekten bu olaylar doğru ve bunların tek nedeni katsayı değişikliği ise geçtiğimiz yıllarda bu barajı aşabilme potansiyeli taşıyan öğrencilerimiz aşamaz hale geldiyse o zaman bir öğrenci mağduriyeti söz konusudur.

O açıdan baktığınızda da barajın düşürülmesini talep etmek haklı gibi görünüyor. Ama diğer taraftan bu iddiaların mutlak bir bilimsel gerçek olarak doğru olup olmadığına emin değiliz. Dolayısıyla barajı doğrudan düşürmek belki hak etmeyen kişilerin üniversiteye girmesi gibi bir başka tartışmayı ortaya çıkarıyor. Buna da görüyoruz ki düşük puanlara talip olmayan üniversiteler karşı çıkmaya başladılar. Aslında onlar da kendi açısından karşı çıkıyor. Kanaatimce iki tarafın da haklı ve haksız yönleri var."

Şu anda böyle bir tartışmayı yapmanın çok doğru olmadığının altını çizen Aydın, şunları kaydetti: "Çünkü YÖK tavrını belirlemiş ve ilan etmiş durumda. Şu anda öğrencilerimiz tercih aşamasında. Baraj düşecek mi düşmeyecek mi tartışmaları öğrencilerimizi, velilerimizi daha çok huzursuz eder. Bu sene bence olan olmuştur. Gereksiz tartışma çıkarmak, durumu kötüleştirmekten başka bir işe yaramıyor. Belki buradan ders çıkarıp gelecek yıl daha tartışmasız bir yıl ve tercih dönemi geçirmeye yarar."