Dershane planına eğitimciden itiraz

Dershanelerin kapatılması yönündeki karara ilişkin planlar kısmen netleşirken, özel okul ve dershanelerden itirazlar geldi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA/Hüseyin GÖKÇE

Hükümetin 2014-2015 yılından itibaren dershanelerin kapatılması yönündeki karara ilişkin planlar kısmen netleşti. Ancak eğitim sektöründe faaliyet gösterenler, bir yandan planın nasıl uygulanacağını bilememekten yakınırken, diğer yandan şu ana kadar açıklanan kısımların uygulanabilirliğinin çok zor olduğunu dile getirdiler. Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili plan ilk kez Ömer Dinçer'in Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde gündeme gelmişti. Bununla birlikte başta dershanelerin özel okula dönüştürülmesi  başlığında toplanabilecek alt uygulama ise sektörün taraflarını çok tatmin etmedi.

'Hukuki olarak sorunlu'

Dershanelerin örgütlendiği en eski derneklerden biri olan Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Başkanı Faruk Köprülü, dershanelere ilişkin haberlere yönelik olarak kendilerinin herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını belirtti. Eylül ayı içinde Milli Eğitim Bakanlığı içinde bir görüşme yapmayı umduklarını söyleyen Köprülü, "Bir davet olacağını düşünüyoruz, olmazsa randevu isteyeceğiz. Olası düzenlemeler konusunda herhangi bir bilgimiz yok. Basında okuduğumuz şeylerle ilgili olarak da çok soru var, olası görünmüyor" ifadesini kullandı. 

DÜNYA'nın sorularını yanıtlayan Köprülü, çeşitli vesilelerle gündeme gelen kararların hukuki olarak çok sorun yaratacak unsurlar içerdiğini belirtti. Kamuoyuna yansıyan haberlerde, dershanelere 4 yıl dolayında bir süre verileceği, bu süre boyunca yeni lisans verilmeyeceği ve süre sonunda da geçişin yaşanacağı bilgilerinin yer aldığını ancak yaptıkları çalışmalara rağmen kapatma kararının "nasıl alınacağı ve dayanağının ne olacağı" konusunda herhangi bir bilgi edinemediklerini kaydetti.

'Davalar açılacak'

"İhtiyaç ortadan kalkmadan bir yapıyı ortadan kaldırmak mümkün değil" görüşünü dile getiren Köprülü, öğrencilerin sınav hazırlıkları için mutlaka eğitim talep edeceklerini söyledi. Köprülü, çok uzun süredir işleyen bir yapının bulunduğunu ve bu işin "yasaklanması" durumunda mevcut faaliyet gösterenlerin mutlaka hukuki girişimlerde bulunacağını belirterek, "Çok sayıda dava açılacaktır. Herkes işini dönüştüremez, mağduriyetler olacak, bunun tazmini istenecek. Açıkçası bütün bunlara yönelik nasıl bir çerçeve hazırlanıyor merak ediyoruz" diye konuştu. Köprülü, geçiş sürecinde teşviklerden de söz edildiğini hatırlatarak, "Kredi desteği ya da arsa desteği gibi unsurlardan söz ediliyor. Açıklamalara bakınca teşvikler konusunda herhangi bir karar verilmediğini anlıyoruz. Çünkü şu anda özel okulların neredeyse tamamı kontenjan açığı yaşıyor. Verilen genel teşvike bağlı olarak ciddi yatırımlar var. Kısa süre içinde onlar da devreye girecek. Böyle bir ortamda kim zaten sorunlu olan bir alana girer? Diyelim ki girdiler özel okullar nasıl yaşar?" dedi. 

36-003.jpgÖzel Nesibe Aydın Okulları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mirkan Aydın ise bugün özel okullarda okuyan öğrencilerin yüzde 90'ının halen dershaneye devam ettiğini belirtirken, mevcut dershanelerin özel okula çevrilmesinin çok zor olduğunu, üstelik soruna çözüm getiremeyeceğini ifade etti. Dershanelerin sadece sınava hazırlık merkezi olmadığını, aynı zamanda okulların açıklarını da kapattığını belirten Aydın, bu tarz bir eğitime yönelik talebin dershaneler kapatılsa bile bitmeyeceğini söyledi. Planlanan sistemin öğretmen kaynağı ve fiziki şartlar ve müfredatın düzenlenmesi gibi unsurların 20 yıllık bir perspektifte ele alınması gerektiğini bildiren Aydın, "Halen duyulan talebi önerilen sistem karşılamaya yetmez. Çünkü neredeyse özel okul öğrencilerinin tamamı dershaneye gidiyor" dedi.

Son dönemlerde eğitim sisteminde pilot uygulama yerine topyekun uygulamalar uygulandığına vurgu yapan Aydın, "Bir sistem başarısız olursa, tamamen kaldırılıp yerine yeni bir sistem getiriliyor. Oysa önce pilot uygulama yapılıp aksaklıklar gözlense, kademeli geçiş sağlansa çok daha sağlıklı sonuçlar alınabilir" diye konuştu.

'100 bin istihdam ne olacak?'

Oyun devam ederken yapılan değişikliklerin sıkıntı yarattığını belirten Aydın, "Halen sistem 100 binin üstünde istihdam sağlıyor. Bunlar bir yıl içinde nasıl eritilecek veya yeni sisteme entegre olacak" dedi.

Mevcut dershanelerin bir çoğunun kiralık binalarda faaliyet gösterdiğini ve bunların da önemli kısmının okula dönüştürülmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Aydın, "Dönüşümle ilgili özel bir teşvik açıklanmadı. Yürürlükteki teşvik düzenlemesi büyük şehirlerde yatırımı cazip kılmıyor ve kesinlikle yeterli değil. Dönüşüm olacaksa çok daha ciddi teşvikler verilmeli. Öğrenci başına telaffuz edilen destek rakamları da sistemin iyi işleyişini sağlamaz. Eğitimin kalitesi bugünkü durumdan çok da farklı olmaz" diye konuştu.

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer veto etmişti!

Nimet Çubukçu'nun Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde de özel sektörden hizmet alma yöntemi gündeme gelmişti. Bu dönemde Özel Eğitim Kurumları Yasası'na, Bakanlığın Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde hizmet satın alabileceğine yönelik hüküm eklenmişti. Ancak bu hüküm Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylanmayarak Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüştü. Sezer iptal isteminin gerekçesinde, "Devletin eğitim alanındaki temel ödevi, devlet okullarının düzeyini özel okullara örnek oluşturacak biçimde yükseltmek ve bu okulları tam kapasite ile çalışabilecek duruma getirmektir. Devlet okullarının fiziki koşullarını ve eğitim kalitesini iyileştirmek için yeterli ödenek bulunmadığı yönündeki tartışmalar güncelliğini korurken ve bu okullarda büyük ölçüde kapasite açığı varken, devletin sınırlı parasal kaynağının kimi özel okulların desteklenmesi amacıyla bu okullara aktarılması kamu yararı yönünden de uygun değildir" ifadelerini kullanmıştı.