Ellerinin hamuruyla icat çıkardılar

Biri mobil enerji kaynağı diğeri güvenli intraket (iğne) geliştirdi. Kadınlar ellerinin hamuruyla Türkiye'nin ihtiyacı yüksek teknoloji ürün geliştirilmesine katkı sağladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

kezban_karaboga-011.jpg

Bu yıl Güney Kore’nin Seul kentinde gerçekleştirilen 7. Kore Uluslararası Kadın Buluşçular Fuarı'na (KIWIE) Türkiye’den katılan 3 kadın buluşcu altın madalya kazandı. İçlerinde ‘Düşey Eksenli Yüzen Rüzgâr Türbini’ geliştiren de var, doğal nedenlerle ölen kelebek yapraklarından çanta tasarlayan da. Sağlık sektörüne yönelik birden çok fonksiyona haiz güvenilir intraket geliştiren de. Kadınların iş yaşamına daha çok girmesine bağlı olarak, daha önce uzak kaldıkları bu tür alanlarda öne çıkmaya başlamları önemli. Çünkü bu gelişmeler Türkiye’nin ihtiyacı olan ‘Yüksek Teknoloji Ürünü’ ihracatına önemli katkı sağlıyor. Neden mi? Şöyle anlatayım: 

Yüksek teknojili ürün üretimi 

Türkiye’nin ürettiği ürünlerin sadece yüzde 3.5’si, ihracatını yaptığı ürünlerinse yalnızca 3.7’si yüksek teknolojili ürün. Bu rakamlar Resmi Gazete'de de yayınlanan Kalkınma Bakanlığının 2014 Yılı Programı'nda, ‘Türkiye İmalat Sanayi Üretim ve İhracatının Yapısı’ başlıklı bir tabloda yer alıyor. Üstelik bu tabloya göre; üretimde ve ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin payı artmıyor, aksine azalıyor. Örneğin yüksek teknolojili ürün üretimi 2003 yılında yüzde 5.7 iken, önce 2007 yılında yüzde 3.4’e geriliyor daha sonra 2012 yılında yüzde 3.5 olarak gerçekleşiyor. İhracatta da durum farklı değil. Buna göre yüksek teknolojili ürünlerin ihracattaki payı 2002 yılında yüzde 6.2’den 2012 yılında 3.7’ye kadar geriliyor. 

İleri teknolojili ürün nedir? 

Bakanlığın kendi raporlarında da dikkate aldığı Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Sınıfl andırmasına Göre İleri teknoloji İhracatı OECD’nin ISIC Rev.3 sınıflandırmasına göre yapılıyor. Bu sınıfl andırmada ileri teknoloji içerikli sektörler, eczacılıkta ve tıpta kullanılan kimyasal ve bitkisel kaynaklı ürünler, hava ve uzay taşıtları imalatı, büro, muhasebe ve bilgi işlem makineleri, radyo, TV, haberleşme teçhizatı ve cihazları, tıbbi aletler, hassas ve optik aletler ile saat imalatını kapsıyor. Yukarıdaki rakamlardan da görülebileceği gibi Türkiye’nin bu resimdeki yeri pek te parlak gözükmüyor. Peki, iyi örnek yok mu? Var. Lafı bu kadar uzatmamın sebebi de bu. Bir yandan ileri teknoloji üretim ve ihracatında tabloyu ortaya koymak ama bir yandan da iyi örnekleri göstermek. Anlatmak gerekiyor. Çünkü bu örneklere Türkiye’nin daha fazla ihtiyacı var. Örnekler Türk Patent Enstitüsü’nden. Üstelik kadın buluşculardan. Türk Patent Enstitüsü, buluş ve buluşcuları tanıtım adına ulusal ve uluslararası düzeyde organize edilen fuarlara katılıyor. Bu yıl Güney Kore’nin Seul kentindeki KIWIE fuarına Türkiye’den katılan 3 kadın buluşcu altın madalya kazandı. Ne ürettiler, ne geliştirdiler? Kendileri anlattı.

Kelebek kanatlarından çanta 

Aynur Aşkı’nın buluşu da dikkat çekici. Aşkı, ‘Doğal nedenlerle ölen kelebeklerin kanatlarının deri, tekstil ve ilgili diğer sektörlerde değerlendirilmesi’ tasarımını geliştirdi. Buluş, tam olarak doğal yollarla ölen kelebeklerin toplandıktan sonra, kanatlarının, dokularının ve derilerinin ayrılarak ve doğal renklerini koruyarak ya da nano teknoloji yöntemi ile bazı renk türlerini renklendirerek, tekstil kumaş, zemin deri, rugan gibi malzemelerde kullanılmak üzere işlevsel hale getirilme işlemidir

Sağlıkçılar için güvenli intraket 

Şadiye Mavi de sağlık çalışanları ve hastalar için güvenli intraket tasarladı. İntraket damar yolu açmak için kullanılan tıbbi bir alet. Mavi buluşunu şöyle anlatıyor: “Birden çok fonksiyona haiz güvenilir intrakette amaç, damar yoluna giren kılavuz iğnenin çıkarılırken ele batmasının ve dışarıya kan akışının engellenmesidir. Bu sayede, kan yolu ile bulaşabilecek hastalıkların, sağlık personeline, başka hastalara bulaşması önlenirken, hastanın kanı görmemesi ve canının acıtılmaması, iş yükünün azalması hedeflenir."

Mobil enerji kaynağı geliştirdi

Dikkat çekici buluşlardan birisi Esra Özkan'ın geliştirdiği ‘denizler için yüzen düşey eksenli rüzgar türbini’ buluşu. Özkan, Buluşu ‘mobil bir enerji kaynağı haline dönüşebilir’ düşüncesiyle geliştirdiğini belirterek, şu bilgileri verdi: “Türbin, denizler üzerinde her açıdan gelen rüzgârı alarak potansiyel enerjiye çevirerek, bu enerjiyi de her türlü enerji ihtiyacını karşılayabilecek potansiyelde tasarlandı. Bir temele ihtiyacı olmayan türbin, bir platform üzerinde istenilen her yere çekilebiliyor. Ayrıca enerjisini depolayabiliyor ve diğer rüzger türbinlerine göre de oldukça ucuz."