"Üniversiteler daha rekabetçi hale geldi"

YÖK Başkanı Saraç, "Sanayi Reform Paketi"nin yasalaşmasıyla üniversitelerin daha rekabetçi hale geldiğini, üniversitelerin özel sektörle iş birliğinin artacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YÖK Başkanı Yekta Saraç, dün Resmi Gazete'de yayımlanan "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"a ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Düzenlemenin üniversiteleri her düzeyde daha rekabetçi ortama yönelteceğini ve kaliteyi artıracağını belirten Saraç, ayrıca YÖK'ün bazı yetkilerinin devredileceğini bildirdi.

Saraç, "YÖK olarak önerilerimizin yasalaşmasından dolayı haklı bir gurur yaşıyoruz ve bu yapısal değişiklikleri 'yükseköğretimde sessiz devrim' olarak adlandırıyoruz." diye konuştu.

"Kontenjan planlaması daha rasyonel şekilde yapılacak"

Düzenlemeyle 'Kalite Kurulu'nun oluşturulacağını, üniversitelerin ülke ve bölge ihtiyaçlarına göre ihtisaslaşmasının önünün açılacağını vurgulayan Saraç, şöyle devam etti:

"Üniversiteli işsizler ile ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlardaki iş gücü yetersizliği, ülkemizin en önemli ve öncelikli konuları arasında. Bu yasal düzenleme kapsamında oluşturulacak kurulla, YÖK'ün kontenjan planlaması, kamu ve özel sektör paydaşlarının da görüşü alınarak, daha rasyonel ve katılımcı şekilde yapılabilecektir. Ülkemizde beceri odaklı insan kaynağına çok daha fazla ihtiyaç olmasına rağmen, bu ihtiyacı karşılayacak meslek yüksekokulları ve bu okullardaki programlara bugüne kadar yeterince odaklanılmamıştır. Yasal düzenlemeyle oluşturulacak kurulda, bu sürecin dış paydaşları ve sanayi de yer alacaktır. Meslek yüksekokullarında yetişen insan kaynağı profili daha fazla sanayi ve iş dünyası odaklı olmasına karşın, bu okulların iş dünyasıyla ilişkileri zayıftır. Yeni yasal düzenlemeyle meslek yüksekokullarının, organize sanayi bölgelerinde açılması teşvik edilecektir."

İş yerinde eğitim teşvik edilecek

Yeni kanunla, özellikle fen ve mühendislik alanlarında öğrenim gören öğrencilerin bir yarıyıl süresince iş yerinde eğitim almasının teşvik edileceğini belirten Saraç, düzenlemeyle bilimsel araştırma projelerinde görev alacak tezli yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs verilebileceğini bildirdi.

"Yükseköğretim kurumlarının araştırma kapasitesi artacak"

Yeni uygulamayla, emekli öğretim üyelerinin, üniversitenin talebi üzerine 75 yaşına kadar yıllık uzatımlarla sözleşmeli çalışabileceğini de ifade eden Saraç, şunları kaydetti:

"Yapılan yasal düzenlemeyle artık üniversitelerimiz, sermaye şirketi statüsünde teknoloji transfer şirketi kurabilecektir. Bu şekilde üniversitelerimizin başta sanayi olmak üzere iş dünyasıyla iş birliği geliştirme sürecine önemli katkı sağlanacaktır.

Dünyada gelişmiş ve hızlı gelişmekte olan ülkelerde 6. yıldan sonra projeye dayalı 'maaşlı' araştırma izni (sabbatical) kullanılmaktadır. Bu süreç hem öğretim üyelerinin kariyerlerinin gelişimi hem de kurumsal iş birliği geliştirilmesi süreçlerine katkı sağlamaktadır. Yapılan düzenlemeyle artık sabbatical süreci üniversitelerimizde de uygulanacak, bu da yükseköğretim kurumlarımızın araştırma kapasitesinin yanı sıra ulusal ve uluslararası iş birliklerini artıracaktır."

Dünyada gelişmiş ve hızlı gelişmekte olan ülkelerde doktora sonrası araştırmacı (post-doc) olarak kariyeri sürdürme olanağı bulunduğuna işaret eden Saraç, bu sürecin artık Türkiye'deki üniversitelerde de uygulanabileceğini vurguladı.

Bu şekilde yükseköğretim kurumlarının araştırma kapasitesinin artırılacağını belirten Saraç, "Ayrıca ülkemizin öncelikli hedefleri arasında yer alan daha fazla doktoralı insan kaynağı geliştirilmesi mümkün olabilecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Saraç, "Araştırma görevliliği, akademik kariyer sürecinin en önemli aşaması olmasına karşın mevcut durumda araştırma görevlilerinin önemli kısmı kariyerlerinin tümünü araştırma görevlisi olduğu kurumda devam ettirmektedir. İçeriden türeme (inbreeding) anlamına gelen bu durum hem kişinin hem de kurumun performansını olumsuz etkilemektedir. Bu düzenlemeyle performans odaklı bir yaklaşıma geçilecektir." ifadelerini kullandı.