Alaçatı Ot Festivali'nde…

Alaçatı'da güneş bulutların arasına saklanmamışsa denize bile girilebilir bugünlerde… Bazen ısıtan, bazen meşhur rüzgârı nedeniyle hafif ürperten bu doğa şartlarında ot festivali için Alaçatı'ya gelen binlerin keyfi yerindeydi…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Alaçatı'da güneş bulutların arasına saklanmamışsa denize bile girilebilir bugünlerde… Gözümün önüne nedense Visconti'nin filmindeki o sahne geliyor… İnsanlar, bulutların arasından sızan güneş hüzmelerinin altında ısınmaya çalışıyorlar! Benimki o kadar olmasa da bulutlarla birlikte serinlik geldiği, güneş ışığını dört gözle beklediğim bir gerçek…

Bazen ısıtan, bazen sörfçülerin bayıldığı meşhur rüzgâr nedeniyle hafif ürperten bu doğa şartlarında ot festivali için Alaçatı'ya gelen binlerin keyfi yerinde… Ziyaretçiler, yüzlerce standın bulunduğu alanda bilmediği, tanımadığı otların adını öğrenmeye çalışıyor; yaprak sarması gibi bildiği lezzetleri dolaşırken plastik kapların içerisinden yemeye çalışıyor… Kadınlar, başlarına çiçeklerden yapılmış taçlar takmışlar…

Ot dolu tezgâhlar…

Çiriş otu (guli), Girit kabak, kazayağı, ekinezya, çarkıfelek, şevketi bostan, karabaş otu, kekik, adaçayı, adaçayı çiçeği, sarmaşık otu, enginar, taze nane, radika, kuşkonmaz tezgâhlardaki otlardan; karanfilli üzümlü kurabiye, bademli kavala kurabiyesi, damla sakızlı kurabiye, karışık otlu el açması börek, yaprak sarma, sarmaşık diken ucu ve pazı dalı kavurması, turp otu salatası, çitlembik salatası, zeytinyağlı enginar, ıspanaklı krep, ısırgan mücveri, şalgamlı enginarlı bulgur, ısırganlı börek, ıspanaklı kalbura bastı, ıspanaklı labne, deniz börülcesi, ısırganlı krep, enginar dolması, otlu börek hemen alınıp oracıkta tadılabilecek lezzetler arasında…

Ne ararsanız var: Yörenin mis kokulu limonları, bölgede yetişmeyen çilek, Uzakdoğu ürünleri, el emekleri, göz nurları, zeytinyağları, limonatalar, posterler, CD'ler… Yenilebilecek her şey çok taze, bölge halkının maharetlerini sergilediği tezgâhlar tıklım tıklım; akşama kalmadan tezgâhlar boşalıyor…

Şef mutfağı…

Alaçatı'ya birkaç kilometre mesafedeki Premier Solto Hotel by Corendon'da kalıyorum…

Yemekler ve kahvaltılar Türk mutfağında özünü kaybetmeden yaratıcı olmayı hedefleyen, bu alanda araştırmalar ve çalışmalar yapan Şef Eyüp Kemal Sevinç'in elinden. Yaz ayları boyunca da onun mönüsü sunulacakmış…

2018 turizmde verimli…

Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer de otelde… Avrupa'da yeniden yükselişe geçen Türkiye talebi ile birlikte grubun da yatırımlarına hızla devam edeceğini vurgulayan Karaer, Corendon'un Hollanda ve Belçika'da tur operatörlüğü yaptığını söylüyor...

Karaer, havayolu şirketlerinin Türkiye dahil 20 ülkeye uçuş düzenlediğini, Corendon Dutch, Corendon Europe ve Corendon Türkiye olmak üzere şirketin bünyesinde 3 havayolunun bulunduğunu; Türkiye, Hollanda, İspanya ve Karayipler'de 9 otel işlettiklerini anlatıyor.

Hollanda'da Mayıs ayında yeni bir otel açacaklarını da vurgulayan Yıldıray Bey, 676 oda ve daireden oluşan tesisin yatırım bedelinin 80 milyon Avro olduğuna dikkat çekiyor. Corendon'un Beoing 737 operatörü olduğunu hatırlatan Karaer, Boeing'in 737 Max 8 uçağını Türkiye'de uçuran ilk hava yolu şirketi olacaklarını da kaydediyor…

Evet, turizmciler, içinde bulunduğumuz yıla umutlu bakıyor… Ot Festivali'nde karşılaştığım yoğunluk, bu yaz iç turizmin de hareketli olacağını müjdeliyor…

Alaçatı'dan turizm dünyası, bugünlerde işte böyle gözüküyor…

Ben, haftasonunu orada geçirdim. Tabii ki gitmişken sakız ağaçlarını, ilçenin simgesi yel değirmenlerini, Kemalpaşa, Hacı Memiş mahallelerini bir kez daha gezip gördüm, damla sakızlı ürünler yiyip içmeyi de ihmal etmedim…

Bu konularda ilginizi çekebilir