'Et fiyatları bir günde düşmez'
TZD Genel Başkanı Yetkin, bakanlığın bazı önlemler almasına rağmen et fiyatlarının düşmediğini ve kısa vadede gerçekleşmesinin zor olduğunu söyledi.
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, et fiyatlarının düşürülmesinin bir günde gerçekleştirilemeyeceğini belirterek, bu sorunun çözümü için piyasanın kamu kurumları aracılığıyla güçlü bir biçimde denetlenmesinden başka çare olmadığını bildirdi.
Yetkin, yazılı açıklamasında, Türkiye'de et fiyatlarının yüksekliğinin gündemden düşmediğine dikkati çekerek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve hükümetin bu konuda çeşitli çalışmalar yaptığını, son olarak ette tavan fiyat uygulaması, sınırlı ithalat ve yemde KDV indirimi gibi önlemler alındığını ancak et fiyatlarında beklenen düşüşün olmadığını kaydetti.
Bu durumda akla ilk gelen çözümün sıfır gümrükle yurt dışından sübvansiyonlu et ithali olduğunu belirten Yetkin, "İthalat Et ve Süt Kurumu (ESK) aracılığıyla belli ölçüler içinde yapılıyor. ESK'nın üretim kapasitesi yetersiz olduğu için ithal et piyasanın düzenlenmesi amacıyla piyasaya veriliyor. Et ithalatçıları ithalatın tamamen serbest bırakılması için ısrar ediyor. Bu durumda et fiyatları bir süreliğine düşebilir ama geçmişte de örneği görüldüğü gibi maliyetlerin satış fiyatını karşılamaması nedeniyle üretici elindeki hayvanları kesime gönderir. Ardından fiyatlar eski haline döner. Çünkü içeride üretim kalmayınca et fiyatlarını küçük bir ithalatçı lobi belirler. Bu arada üretici iflas eder, tüketici zarar görür, aracı kesim bu işten karlı çıkar. Bu nedenlerle Bakanlık şu anda ithalatın gümrük vergileri düşürülerek serbest bırakılmasına karşı çıkıyor" değerlendirmesinde bulundu.
'Yüzde 65'i yem maliyeti'
Et üretimininin ve hayvancılığa verilen teşviklerin artırılması gerektiğini vurgulayan Yetkin, 1 kilogram et için ödenen paranın yüzde 65'inin yem maliyeti olduğunu ifade etti.
Yem fiyatlarını düşürmek için yem bitkileri üretiminin artırılması gerektiğini belirten Yetkin, bunun için de yem bitkilerinin üretiminin teşvik edilmesi ve meraların değerlendirilmesinin önemine dikkati çekti.
Küçük çapta aile işletmeleri tarafından yapılan hayvancılığın önemli olduğunu ancak günümüzde maliyet sorunlarıyla baş edebilmek için üretim ölçeğini büyütecek önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden Yetkin, şunları kaydetti:
'Yeni bir yöntem geliştirilmeli'
"Günümüzde büyükbaş hayvancılıkta 1, 9 baş arasında hayvan bulunduran işletmelerin oranı yüzde 75'tir. Bu durum, hayvancılık desteklerinden bu geniş kesimin yararlanmasını önlemektedir. Küçük üreticilerin tasfiye edilmesi çözüm değildir. Çünkü bu kesim gözden çıkarıldığı takdirde et üretimi düşmekte bu da arz-talep sorunundan ötürü fiyatların yükselmesine yol açmaktadır. Bu nedenle küçük boyutlu işletmelerdeki hayvanların yerel büyük ölçekli besihanelerde beslenmesi için yöntemler geliştirilmelidir."
Et fiyatlarının düşürülmesinin bir günde gerçekleşebilecek bir olay olmadığına işaret eden Yetkin, "Tek başına alınabilecek bir önlem yetersiz kalacak ve sonuçta kaynak kaybından başka bir işe yaramayacak. Sıfır gümrükle et ithalatı gibi geçici önlemler ise hayvancılığımızın ölüm fermanı olacaktır. Bu sorunun çözümü için piyasanın kamu kurumları aracılığıyla güçlü bir biçimde denetlenmesinden başka çare yoktur" ifadelerini kullandı.