'Euler Hermes, Türkiye’de 8 milyar euro teminat verdi’

Güvenli Ticarette Yeni Ufuklar’ toplantısında konuşan Euler Hermes Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Barış Ayanoğlu, Türkiye’de geçtiğimiz yıl yüzde 45 büyüdüklerini belirterek, “Euler Hermes, Türkiye’de 8 milyar euro teminat verdi”dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FİKRİ CİNOKUR-YASEMİN ÇİFTÇİ

ANTALYA - DÜNYA Gazetesi, Euler Hermes, Antalya OSB ve Antalya Sanayici ve İş Adamları Derneği (ANSİAD) işbirliğiyle düzenlenen ‘Güvenli Ticarette Yeni Ufuklar’ toplantısı Antalya OSB Salonu’nda gerçekleştirildi. Konuşmacılar, ekonomideki sıkıntılara ve bunların çözümüne ilişkin görüşlerini paylaşırken, inşaat, tekstil ve doların yükselmesiyle birlikte metal iş kolu ve kimya gibi kimi sektörlerde risklerin artığını vurgulandı.

Bahar: Antalya OSB’de Ar-Ge merkezi kuracağız 

bahar.jpg

Toplantının açılış konuşmasında, Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, son dönemde etkisi hissedilen ekonomik durgunluğun sanayi sektörünü de olumsuz etkilediğini belirterek, “Sorunlar alabildiğine arttı. Sanayiciler olarak pek umutlu olamıyoruz. Gündem ekonomi olmalı. Bir an önce seçim atmosferinden çıkmamız lazım. Türkiye’nin ekonomide başarılı olması ve gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması için Ar-Ge’ye ihtiyacımız var. Üniversite-sanayi işbirliği önemli. Teknokentlerin üniversite içine değil sanayi bölgelerine kurulması gerekiyor. Biz de Antalya OSB içinde Ar-Ge merkezi kurmak için çalışma başlattık. OSB içinde endüstri meslek lisesini faaliyete geçirdik” dedi. 

Eroğlu: Bataklar, riskler ve borçların yer aldığı üçgendeyiz 

eroglu.jpg

ANSİAD Başkanı Ali Eroğlu da, ekonominin, dolayısıyla iş dünyasının zor bir süreçten geçtiğini ifade ederek, “Buna karşılık gündem hala ekonomi değil. Türkiye seçime endeksli bir ortamda bulunuyor. İş dünyası olarak, bataklar, riskler ve borçlar gibi sıkıntıların yer aldığı üçgen içindeyiz. Bu sorunlara bir an önce eğilinmesini bekliyoruz” diye konuştu. 

Ayanoğlu: İş dünyasının 8 milyar euro tutarındaki riskini üstlendik 

DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde konuşan Euler Hermes Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Barış Ayanoğlu, Euler Hermes’in dünyada 800 milyar euro teminat verdiğini belirterek, “Euler Hermes, Türkiye’de 2007 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. 2014’de yüzde 45’lik büyüme ile 51.2 milyar lira ciro ile faaliyette bulunuyor. Hedefimiz sigortalanabilir cironun yüzde 100’ünü sigortalamaktır. Euler Hermes, Türkiye’de 8 milyar euro teminat verdi” diye konuştu. Alacak sigortasında savaş, ihtilal, ayaklanma, nükleer riskler ile alıcı ile satıcı arasındaki ticari itilaf hallerinin teminat dışı kaldığını anlatan Barış Ayanoğlu, ‘’Euler Hermes Alacak Sigortası, şirketlerin hayat sigortasıdır’’ dedi. 

Euler Hermes’in, müşterilerine tedarik limitlerinin artırılması, finansman kaynaklarına kolay ulaşım, yeni müşteri kazanımları ve mevcut portföyün sigortalanmasına katkı sağladığını, alacak sigortası alan müşterilerine risk yönetimi, tahsilat yönetimi ve tazminat ödemesi olanakları sağladıklarını vurgulayan Ayanoğlu, poliçe yönetim sistemi olan EOLİS hakkında da bilgi verdi ve müşterilerinin yüzde 93’ünün bu sistemden memnun kaldığını ifade etti. 
Türkiye G20’de en fazla daralan 5 ülkeden biri 

Toplantıda ‘Türkiye Ekonomisi: Sorunlar ve Yakın Gelecek’’ başlıklı bir sunum yapan TOBB ETU Öğretim üyesi ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Direktörü Prof. Dr. Fatih Özatay da, Türkiye’nin 2001 krizinden sonra önemli reformlar yapmasına rağmen 2008 yılında başlayan global krizden etkilendiğini belirterek, “Bu süreçte Türkiye G-20 ülkeleri arasında en fazla daralan 5 ekonomiden biri oldu. Bu 5 ülke arasında Türkiye en sorunlu ülke durumunda. Global krizden Türkiye çok etkilendi. Gerçekle kavga olmaz. Türkiye’de bu süreçte hem yatırım hem de büyüme sorunu var. Borçlanmanın verimliliği de düştü. Artık daha fazla borçla daha az büyüyebiliyoruz. Üst lige çıkmak istiyoruz ama uzun vadeli trendlerimize bakınca sorun var. Türkiye’nin aynı grupta yer aldığı ülkelere göre, tasarrufu çok düşük. Bu tasarruf oranı ile yatırımları karşılayamıyor. Bunun sonucu olarak yüksek cari açık, yüksek dış borç var. Türkiye dış finansal piyasalardan gelecek şoklara karşı da çok hassas” dedi. 

ozatay-005.jpg

Türkiye’nin yüksek teknolojili ürün ihracatının da çok düşük olduğuna dikkati çeken Özatay, “Türkiye’de 15 yaş üstü gençlerin okulda kalma oranları azaldı. Arjantin’de bu oran 9.51, Türkiye’de 7.05, Kore’de 12.05 ve Rusya’da 11.53 yıl’’ dedi. Türkiye ekonomisinde 2015 ve 2016 yıllarıda temel belirleyicilerin başında dış gelişmelerin geleceğini kaydeden Özatay, “FED faiz artırımı ne zaman başlayacak? ECB parasal genişlemeyi ne zaman sonlandırır? gibi. Bunun yanında ABD ile ilişkiler, İŞİD, Suriye, Irak, İsrail, Mısır, Ukrayna-Rusya var. Temel ikinci belirleyici ise seçim sonrası nasıl bir ekonomi politikası olacak? Oluruna mı bırakılacak, macera mı aranacak ya da yeni bir atılım olacak mı? Eğer oluruna bırakılırsa dış şoklar belirleyici olacak. Yüzde 3,8 büyümeyi bile ararız. Negatif şoklar olursa sıfır büyüme olur. Macera olursa 2015 ve 2016 kaybedilir. Yeni bir atılım olursa 2016 daha iyi olur” şeklinde konuştu. 

Bozkurt: Toplumda merak ve sorgulama iklimi yok 

Toplantıda ’Güvenli Ticaret Yeni Gündemler Gerektiriyor’ başlıklı bir konuşma yapan DÜNYA Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt ise yüzme biliyorken gölde boğulmamak gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’de eğitimde merak eksikliği yaşanıyor. Bu da ‘bilinç eksikliği’ getiriyor. Dış dünyaya bakılmıyor. Dünyayı okumada anlam eksikliği var. İsteseniz de istemeseniz de dışarıya bağımlısınız. Dünyayı da iyi okumak lazım. Akıllı ve bağlantılı ürünler çok gelişecek. Toplumun merak iklimi, sorgulama iklimi yok. Farklı düşünceleri tartışma olanağı yok. Piyasa yapıcı kuruluşlarla ilişkisi olmayanlar kendi sektörlerinde geri kalır. Türkiye’nin çağı okuma dili yok. Önümüzdeki
 10 yıl iyi okul, iyi işyeri, iyi kariyeri olanların, meraklı, yaratıcı refleks veren toplumların olacak” ifadesini kullandı. 

Çandır:Tarımda yapısal reformlar bir an önce gerçekleştirilmeli 

Toplantıda söz alan, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Antalya’nın genel bütçeye yaptığı katkı kadar yatırım alamadığından yakındı. Enflasyonla mücadelede tarım sektörünün önemli olduğunu ifade eden Çandır, tarımda yeni bir reform sürecinin başlatılmasını istedi. Büyüme rakamlarının çok düşük kaldığını anlatan Çandır, “Mevcut büyüme rakamları ile nereye kadar gideriz? Toplumsal özeleştiri yapıp yeni bir değişim yaratmalıyız. Şımarık mirasyedi gibi paranın bol olduğu dönemi harcadık. Antalya, 1989 yılından 2011 yılına kadar Türkiye ortalamasında büyüyen bir kentti. 2001- 2014 arasında Antalya Türkiye’nin ortalamasının üstünde büyüyor. Antalya, turizmiyle, tarımıyla verimli bir kent. Bu yönleri daha da güçlenmeli. Tarım sektörüne pozitif ayrımcılık yapılmalı. Tarımda yapısal reformlar bir an önce gerçekleştirilmeli” diye konuştu.

Firmalar yatırımların durmasından şikayetçi 

Kasapoğlu: Turizmde tek pazardan kurtulmalıyız

Kasapoğlu Mobilya sahibi Ahmet Kasapoğlu: Doların yükselişine çözüm bulunmasını istiyoruz. Yatırımlar durdu. 2 yıldır ihracat yapamıyoruz. Ödemelerde de sıkıntı yaşanıyor. Sorunumuzu kredilerle aşmaya çalışıyoruz. Ama krediler de artıyor. Antalya ekonomisi ve turizmi Rusya’ya fazlasıyla bağlı. Turizmde tek pazardan kurtulmak lazım. Eskiden güneş batıdan dönüyordu. Artık güneşim doğudan dönmesini istiyoruz. 

Civan: Orta demokrasi tuzağından kurtulmalıyız

WBT Tarım Ürünleri sahibi Ergin Civan: Bir an evvel orta gelir tuzağından kurtulunması için çalışmak gerekiyor. Orta gelir tuzağından kurtulmak için, orta demokrasi tuzağından da kurtulmak gerekir. Orta demokrasi tuzağından kurtulmadan da reformları yapabilir miyiz? 

Atılgan: İnternet bedava olsun

Ral Tekstil sahibi Ramazan Atılgan: Rant ekonomisi olduğu için ekonomide geriye gidildi. İşçi tazminatları bir sorun. Sanayici yatırım yapmaktan çekiniyor. Arsa spekülatörleri var.İhracat geriledi. Türkiye sanayisinin 20-30 hatta 50 yıllık planlamalar yapılmalı. İnterneti bedava yapabiliyorsanız 10 yılda dünyayı da yakalayabilirsiniz. 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar olarak belirlenmişti. Ama 2023’e 8 yıl var. Şu anda ihracatımız yüzde 13 düşmüş. Böyle gidersek hedefi yakalamak zor.

Bu konularda ilginizi çekebilir